‘Dünyanın gözü önünde bir kadın kıyımı yaşanıyor’

Afganistan’dan kaçmak zorunda kalan Samira Sharifi, “Bir sabah meydanda zorla evlendirildiği bir adamın üçüncü eşi olmayı reddettiği için bir kadın yakılacak ve yine dünya buna şahit olacak. Kadına yönelik ağır şiddet tüm dünyanın sorunudur” dedi.

İki yıl önce kadın ve çocukları, dünyada bilinen en radikal kadın düşmanı örgütlerden biri olan Taliban’ın insafına bırakarak 20 yıl kontrolünde tuttuğu Afganistan’dan çekilen ABD ve müttefikleri, kadınlara uygulanan zulmü görmezden gelmeye devam ediyor.

7 Eylül 2021’de tamamı erkeklerden oluşan yeni Taliban hükümetinin ilk icraatı 8 Eylül’de kadınların spor yapmasının “ne gerekli ne de uygun” olduğunu söyleyerek spor müsabakalarına katılmalarını yasaklamak oldu. Bunu 17 Eylül 2021’de “Kadın Bakanlığı’nı kapatıp yerine “Faziletin Yayılması ve Ahlaksızlığın Önlenmesi Bakanlığı”nı kurması takip etti. Ülkedeki Bağımsız İnsan Hakları Komisyonunun faaliyetine son verilmesi de rejim lehine yapılan ilk işlerden biriydi.

Taliban’ın kontrolüne geçen Afganistan’dan eşiyle kaçmak zorunda kalan Samira Sharifi, eğitimli ve diplomaside çalışan bir kadındı. Şimdi ise Fransızca öğrenmek ve hayatına devam etmek istiyor. Aklı ise geride kalan diğer kadınlarda: “DAİŞ’e karşı savaşan Kürt kadınları gibi Taliban’a karşı savaşan Afgan kadınların sloganı aynıdır. Bu öncelikle bana daha sonrasında şu anda Afganistan’da bulunan bütün kadınlarımıza umut veriyor.”

BİR SABAH GÖZLERİMİZİ AÇTIĞIMIZDA KABUSU UYANIKKEN GÖRDÜK

Sharifi, çocukluğunu ve kaçış öyküsünü şöyle anlatıyor: “Taliban birden var olmadı elbette. Hayatımızın bir noktasında hep vardı. Ben de öyle büyüdüm. Ancak onun kurallarına karşı çıkan bir ailem vardı ve ailemdeki bütün kadınlar eğitim aldı, üniversite okudu. Yine üniversite okuyan erkeklerle evlendirildik. Bunu da bilinç olarak bize aşıladı ailemiz. Ancak bir sabah gözlerimizi açtığımızda kabusu uyanıkken gördük. ‘Peki şimdi ne olacak?’ dedim. Ne olacak hayatımız, yaşamımız? Kendimi şanslı olarak görmeyi eziyet görüyorum. Çünkü ben kaçabildim. Kaçabildim çünkü diğer kadın kardeşlerimden ekonomik bir artım vardı. Peki diğerleri? Her sabah bununla uyanmak beni çok üzüyor.”

“Bütün batının ve ABD’nin gözü önünde bir kadın kıyımı yaşanıyor” diye sözlerine devam eden Sharifi, medeniyeti kendi topraklarından ibaret görenleri eleştiriyor: “İnsan Haklarını İzleme Örgütü’nün 10 Ağustos 2023 tarihli açıklamasında özetlenen, ‘Taliban Hükümranlığında 2 yıldır derinleşen insani kriz ve kadına yönelik ağır şiddet’, tüm dünyanın sorunudur. Bu sonucun bir parçası olan devletler başta olmak üzere dünyanın her yerinde eşitlik mücadelesine katılan kadınların harekete geçmesi için kaybedilecek bir gün bile yok. Sokaklara çıktık, çıkmaya devam ediyoruz ancak ortada bir bütünleşme beklendiği gibi yok. Tamam, hadi geldik ve burada oturum hakkına sahip olduk; peki geride kalanlar? Kız çocuklarımız ne olacak?”

DÜNYA MEYDANDA BİR KADININ TAŞLANMASINA ŞAHİT OLACAK

Sharifi, “Taliban rejiminin egemen olmasıyla birlikte kadınları şiddete karşı koruyan tüm mekanizmalar hızla çöktü. Bu da ev içinde o güne kadar şiddet gören kadınların artık şikayet edecekleri mekanizmaların da olmadığı anlamına geliyor. Bir sabah meydanda bir kadının taşlanmasına şahit olacak dünya. Bir sabah meydanda zorla evlendirildiği bir adamın üçüncü karısı olmayı reddettiği için bir kadın yakılacak ve yine dünya buna şahit olacak. Bu olacak biliyoruz. Süreç o noktaya gidecek. Ve biz güvenli evlerimizde ‘feminizm’ hayalimizle izleyeceğiz” diyerek 90’lı yıllarda antik kültürel kalıntıları bombalayan, müzisyenlerin parmaklarını kesen, sokak ortasında şeriat yasalarına göre ceza infaz eden vahşeti ve uçurtma uçurmak, TV dizileri izlemek, havalı saç kesimi yapmak gibi akıl dışı yasakları ile hafızalara kazınmış olan Taliban rejiminin eski günlerini aratmayacak uygulamalarıyla kaldığı yerden devam ettiğini söyledi.

KÜRT KADINLAR İLE AFGAN KADINLARIN SLOGANI AYNIDIR

Sharifi’nin eşi dışında bütün ailesi Afganistan’da kalmış. Bazen telefonla görüşemediklerini ve iletişim kuramadıkları için endişe duyduğunu da ekliyor sözlerine. Jin Jiyan Azadî, (Kadın, yaşam, özgürlük) sloganının kendisi için ne ifade ettiğini soruyoruz ve şöyle yanıtlıyor: “Kabil-Afganistan Devrimci Kadın Birliği’nden haberim var ve açıklamalarını da okudum. Onların da söz ettiği gibi DAİŞ'e karşı savaşan Kürt kadınlar ile Taliban’a karşı savaşan Afgan kadınların sloganı aynıdır. Bu öncelikle bana, daha sonrasında şu anda Afganistan’da bulunan bütün kadınlarımıza umut oluyor.”