Ebru Timtik mezarı başında anıldı
Ölüm orucunda yaşamını yitiren Avukat Ebru Timtik, mezarı başında anıldı.
Ölüm orucunda yaşamını yitiren Avukat Ebru Timtik, mezarı başında anıldı.
Avukat Ebru Timtik, adil yargılama talebiyle sürdüğü ölüm orucunun 238’inci gününde iradesi dışında tutulduğu Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Timtik, ölümünün 1 yıl dönümünde meslektaşları ve sevenleri tarafından Gazi’deki mezarı başında anıldı. Timtik’in ailesi ve Halkın Hukuk Bürosu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının katılımıyla gerçekleşen anmada, polis tarafından katledilen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da yer aldı. Anma öncesi Gazi Merzarlığı’nın girişini ve çevresini ablukaya alan polislerin, gelenleri kimlik kontrolünden geçirmesi dikkat çekti. “Avukatı Ebru Timtik ölümsüzdür” yazılı pankartın açıldığı ve mumların yakıldığı anma, Timtik için yapılan saygı duruşuyla başladı.
'HAYATI BOYUNCA HALKIN AVUKATI OLDU'
Anmada söz alan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Seda Şaraldı, Ebru Timtik’in adil yargılanmadıklarını haykırarak ve bütün dünyaya adalet çığlığını yankısını bırakarak yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Ebru Timtik’in hayatını boyunca halkın avukatlığını yaptığını, doğru bildiği ne varsa onu savunduğunu vurgulayan Şaraldı, onun değerlerine ve mücadele mirasına sonunda kadar sahip çıkacaklarını kaydetti.
'ÖFKEMİZ DİNMEYECEK'
Konuşmanın ardından avukatlar adına açıklamayı Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut okudu. Bundan 1 yıl önce mücadele arkadaşları Av. Ebru Timtik' i kaybettiklerini hatırlatan Akbulut, şöyle konuştu:
"1 yıldır Ebrusuz ama asla umutsuz değiliz. Ebru'yu yitirdiğimizde 238 günlük ölüm orucunun ardından 38 kilo kalmış bedenini taşıdık omuzlarımızda. 38 kiloluk bir devi omuzladık. Onun bir su damlası kadar kalmış bedeni bütün dünyada fırtınalar kopardı. Adalet mücadelesi dünyada 2 milyon avukatta yankısını buldu. Ebru bazen bir dost, bazen bir kardeş, bazen bir abla, bazen bir anne gibi yol gösterici oldu bize hayatı boyunca. Direnişiyle de bütün dünya halklarına mücadeleyi işaret etti. Adaletsizliği asla sineye çekmeyenlerin var olduğunu sağır kulaklara haykırdı.
Ebrumuz, bugün burada, seninle birlikte yalnızca sevgili anneciğin Fatma teyzenin başında duruyor olmak isterdik. Biliyoruz ki sen, zalimce tutsak edilişin sona erseydi ilk iş ona koşardın. Çünkü bir röportajında da söylediğin gibi, adaletsizlikler ile dolu kendi kişisel tarihinde adaletsizliklere karşı hep başı dik ve direngen olmayı, küçücük yaşından itibaren ondan öğrenmiştin. Sonra da Dersim’e koşardın. Ölüm orucunun 198. gününde söylemiştin, 'Dersim’ e gitmeden iyileşemem.' O gün tahliye olsaydın, Dersim’e koşar, hem kendini iyileştirir hem de katledilmek istenen dağ keçilerinin hayatını savunurdun. Bugün aramızda olsaydın Dersim’ in yakılan ormanlarına su taşımak için çırpınırdın. Öfkemiz çok daha büyük ve hiç dinmeyecek."
Açıklamanın ardından Ebru Timtik'ın sevdiği Kürtçe ve Türkçe ezgiler seslendirildi, şiirler okundu.