Yazılı bir açıklama yapan FEDA Kadın Meclisi, şunları belirtti: “Barış ve özgürlükler fikriyatı hakkettiği değeri halkların, inançların katında kıymet bulup kabul görüyorken, bu düşünceden korkanlar ise tarihin sayfalarında tıpkı önceki Kürt çıkarlarına ihanet edenler gibi mahkum edilip ihanetçiler cephesinde yerlerini alacaklardır.
50 güne yakındır Türkiye cumhuriyetinin savaş güçleri Güney Kürdistan’da bir savaş başlatmış, Metina, Zap ve Avaşin bölgesinde havadan ve karadan Irak’ın Kürdistan bölgesini savaş alanı haline getirdiği ve köylüler topraklarından kaçırtılmış, yüzlerce hayvan ve bitki türü savaş politikalarının kurbanı olmuştur.
Kürtlere imhayı ve inkarı reva gören Türkiye Cumhuriyeti devleti bu son imha ve tasfiye amaçlı saldırılarına Güney Kürdistan hükümeti ve özellikle KDP’yi yanına alarak tarihimizde kanayan bir yara olan kardeşi kardeşe vurdurtma yani ‘Bırakuji’yi yeniden hayata geçirmek istemektedir.
Başta KDP, YNK, PKK, Goran, ve tüm Kürt parti örgüt ve şahsiyetlere bu süreçte oyunlara gelinmemesi ve iç barışının korunmasına yönelik bir katkıda bulunmak üzere Avrupa’dan gelen bu barış ve dostluk grubuna hakkettikleri değeri vermeye çağırıyoruz.
Bunun yanı sıra dört parça Kürdistanlılar için umut olmuş, özgürlük fikri ve savaşçılarına karşı da bir soykırım ve yok etme hedeflenmiştir. Her gün Kürdistan’ın savaş alanına dönüşmüş bu bölgesinde yaşam süren insanlarımız yaşamlarını yitirmeye devam etmektedir.
Tüm bu yaşananlara karşı susmuyoruz. Sözümüzü barış adına kardeşlik adına söylemeye, örgütlemeye öncülük etmek için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Kürdistanlılar ve Avrupalı dostlarıyla barışa elçilik yapmak isteyenler karanfillerle, dostlukla karşılanmak yerine adeta kışkırtan, çatıştıran bir dil ve tutum sergilenerek barış ve özgürlük isteyenlere gözaltı ve esaret reva görülmüştür.
Barış ve özgürlük gurubu içinde FEDA Eşbaşkanımız Demir Çelik’in de olduğu 6 arkadaşımız gözaltına alındığını büyük bir üzüntüyle duymuş bulunuyoruz.
Alevi felsefesi gereğince her inanca ve halka eşit mesafede duran, seven ve barışı kıble olarak gören inancımızdan vaz geçmedik, vaz geçmeyiz kabemiz insandır ve yaşamdır.
Bu felsefeden hareketle eşbaşkanımız ve beraberindeki heyete biçilen değer Kürtlerin geleneklerindeki gibi misafire biçilen değer olmalıdır.
KDP yetkilileri ve Güney Kürdistan bölgesinin yönetimi Kürt kültürüne yakışan tutumu sergilemeye, misafirlerine söz hakkı vermeye, dinlemeye birliğini güçlendirerek, barış karşıtlarına, Kürdü soykırıma uğratmak isteyenlere tavır almaya davet ediyoruz.
Wek mamoste Cigerxwen goteye Kurdino bibin yek eger hun neben yek hune heren yek yek.”