Fırat Bölgesi Kadın Adalet Meclisi Üyesi Felek Yusuf, 23 Haziran 2020’de Kobanê’nin Helincê köyünde işgalci Türk devletine ait uçakların saldırısı sonucunda 3 Kürt kadının katledilişinin yıldönümüne ilişkin ANF’ye konuştu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle özgürleşen ve toplumlara öncülük eden kadının hegemon güçlerin çıkarı için tehdit oluşturmasından kaynaklı bu derece hedef haline geldiğini söyleyen Felek Yusuf, “23 Haziran 2020’de Türk devleti Kobanê’ye bağlı Helincê köyünde üç kadını katletti. Kongreya Star koordinasyonu Zehra arkadaşımız, Kongreya Star meclisi Hebun arkadaşımız ve evin annesi Yadê Zehra Türk devletinin uçak saldırısı sonucu katledildi. Biz Haziran ayında katledilen üç arkadaşımızı anmaya hazırlanırken, Türkiye’de HDP binasına AKP’nin faşistleri tarafından saldırı düzenledi ve burada Deniz Poyraz katledildi. Türk devletinin birçok kez farklı şekillerde kadınlara yönelik saldırılar oldu ve kadınlar katledildi. Hevrin Xelef, Yadê Aqide Türk devletinin çeteleri tarafından katledildi ve daha birçok kadını da sayabiliriz” dedi.
Türk devleti ve AKP’nin tarihinin katliamlarla dolu olduğuna da dikkat çeken Felek Yusuf, aslında burada sorulması gereken sorunun da “Neden öncü kadınlar, özgürlük ve halkı için mücadele eden kadınlar her zaman AKP’nin hedefinde oluyor?” olması gerektiğini belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük felsefesini ve özgürlük mücadelesini kadın şahsında başlattığını da vurgulayan Felek Yusuf, şunları belirtti: “Önder Apo ilk başta, ‘halkların kaybetmesi kadının kaybetmesiyle başladı’ belirlemesini, günümüzde de ‘halkların kurtuluşu kadının özgürleşmesiyledir’ tespitini yaptı. Bu şekilde mücadeleye başladı ve geliştirdi.
Kadın da kendi geleceğini, özgürlüğünü ve varlığını Önder Apo’nun felsefesinde gördü. Bu temel felsefe üzerine kadın çalışmaya başladı ve mücadele etti. Rojava’da kadınlar Kobanê’de çetelere karşı savaştı ve onları yendi. Çetelere en son darbe Dêrazor’da vurdu ve yenildiler.
Bu savaşta, mücadelede direnen, savaşan ve özgür kadın mücadelesiyle kendisini insanlık için feda eden onlarca kadın ortaya çıktı. Rojava devriminde önderlik felsefesiyle birlikte, kadının rolü ve iradesi tanındı. Tüm dünya kadın devrimini tanıdı. Rojava’da gelişen demokratik ulus projesi tüm dünya tarafından görüldü. Rojava’da gelişen kadının içinde yerini aldığı eş başkanlık sistemi dünyada bir ilk oluşturdu.”
BİZLER ÖNDER APO’NUN FELSEFESİ TEMELİNDE MÜCADELEMİZİ GELİŞTİRDİK
Abdullah Öcalan’ın 1999’da uluslararası komplo ile esir alındığını ve İmralı’da esaret koşullarında büyük bir mücadele ve direniş ile düşmana karşı durduğunu da söyleyen Felek Yusuf, “Önder Apo’nun halklar için geliştirmiş olduğu projeler var. Biz Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak bu projeler üzerinde örgütlendik. Önderlik tarafından geliştirilen demokratik ulus projesi hem Suriye, hem de Ortadoğu kaosuna çözümdür. Bu nedenle de komplocu güçler hala bu komplolarından vazgeçmiş değiller ve devam ediyorlar. Elbette Önder Apo ve dört parça Kürdistan’da verilen mücadele bu komployu boşa çıkarttı. Çünkü devrim, Kürtlerin mücadelesi daha fazla büyüdü. Kürtlerin her geçen gün dostları çoğaldı” diye konuştu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Dünyayı yenecek gücümüz olsa saldırmayacağız, tüm dünya üzerimize gelse bile meşru savunma hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz” sözünü de hatırlatan Felek Yusuf, bu cümleyi esas alarak, şimdiye kadar hiçbir yere saldırmadıklarını, hiçbir yeri işgal etmediklerini dile getirdi.
Her zaman meşru savunmalarını yaptıklarını da kaydeden Felek Yusuf şöyle devam etti: “Ama hala bize saldırıyorlar, topraklarımızı işgal ettiler. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Sipî’de Kürtlere ve Kürt kadınına yaptıkları hiçbir insani ahlaka sığmıyor. Ne kadın, ne doğa, ne çocuk hiçbir şeyi tanımıyorlar. Her şeye saldırıyorlar. Doğayı, insanı hunharca katlediyorlar. Ancak Türk devleti ve AKP bunları yaparken, ona karşı büyük bir sessizlik var.
Bugün eğer düşman her yerde saldırıyorsa ve özellikle kadını hedef alıyorsa, bunun nedeni kadının kendini her sahada ispatlamasıdır. Kadınlar demokratik ulus projesi çerçevesinde, topluma öncülük yapacağını tüm dünyaya ispatladı. Elbette demokratik ulus projesi kapitalist ve egemen güçlerin çıkarları önünde engeldir. Elbette kadınların öncülüğünde gelişen bir dünyada onların varlığı ve hegemonyası tehlikeye düşer. Bu nedenle her şekilde kadınlara ve özellikle kadın öncülerine saldırıyorlar.”
HELİNCÊ KATLİAMI DİRENEN VE ÖZGÜR KADINA YÖNELİK OLAN KORKUDUR
Türk devletinin Helincê’de üç kadınını katledilmesiyle, mücadele eden, direnen ve özgürlük yürüyüşünde ısrar eden kadının içine korku salmayı hedeflediğini de belirten Felek Yusuf, “Ancak, bu saldırılar bizim direniş ısrarımızı daha fazla körüklüyor. Kadınlar olarak bizim bu katliamlara karşı cevabımız, daha fazla mücadeleyi güçlendirmek, kendini geliştirmek, bilinçlendirmek ve demokratik ulus projesinin büyütülmesinde öncü misyonunu daha güçlü bir şekilde oynamaktır” dedi.