Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kadın il eşbaşkanları, yerel seçim gündemine ilişkin Genel Merkezde toplandı. Toplantının açılış konuşmasını DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu yaptı.
Halide Türkoğlu, "Konuşmaya başlamadan önce tutuklanan HDP İzmir İl Eşbaşkanımız Berna Çelik’e sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Onun nezdinde erkek egemen otoriter rejim tarafından haksız ve hukuksuz şekilde tutuklanan tüm arkadaşlarımıza ve sürgünde olan il eş başkanlarımıza selamlarımızı iletiyoruz" dedi.
Halide Türkoğlu'nun konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:
"Yaşadığımız coğrafyada silahların namluları, savaş gemilerinin rotaları halkların üzerine yönelmiş durumda. Ukrayna savaşından İsrail’in Filistin tarafından işgaline, Irak ve İran’da yaşanan savaşlardan Rojava’ya yönelik saldırılara kadar bir savaş coğrafyası söz konusu. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halklar savaşın hedefinde. Ne yazık ki bu durumdan en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar oluyor. Göç, taciz, tecavüz, kadın bedeninin teşhir edilmesi gibi birçok mesele bu savaşın içinde yer alıyor ve katlanarak büyüyor. Bizler tüm bu zulüm politikalarına rağmen barışta ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Emperyalizmin kışkırttığı savaşlara seyirci kalamayız. Halkların birbirini boğazlamasına seyirci kalamadığımız gibi, Filistinli çocukların parçalanan bedenlerine seyirci kalamadığımız, kadın bedenlerinin savaş ortamlarında teşhir edilmesine seyirci kalamadığımız gibi, Kürt halkının barış talebi ve onurlu mücadelesine karşı İHA-SİHA ve tanklarla cevap vermeye çalışan bu iktidara karşı seyirci kalmadığımız gibi barış taleplerini yükseltmeye devam edeceğiz. Bu savaş zeminini ortadan kaldırmak için büyük çaba ve emek vermek gerekiyor. Biz kadınlar da bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu mücadelenin onurlu bir barışla büyümesini sağlayacağız. Çünkü bunun için bedel ödüyoruz ve bedel ödemeye de devam edeceğiz. Barışı tesis etmek için de daha büyük emek vermemiz gerekiyor.
İMRALI TECRİDİ VE DİRENİŞLER
Kürt sorununun çözümü ve İmralı tecridinin kırılması için cezaevlerinde açlık grevleri var. Açlık grevleriyle birlikte tutsak yakınları da birçok kentte adalet nöbetinde. Anneler barış için adalet nöbetinde. Buradan adalet nöbetinde olan başta aileler olmak üzere tüm kadınlara sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz. Dayanışmamızı büyüteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu mücadelenin gerçekten onurlu bir adalet ve barış tesisine vesile olması için mücadeleyi yükselteceğiz.
TÜRK-ERKEK YARGISI
Savaşlarda, sokakta, işyerinde katlediliyoruz. Erkekler tarafından katlediliyoruz. Şiddet gördüğümüzde ne yazık ki ya erkekler korunuyor ya da kadınlara yeterli koruma verilmiyor. Yine şiddet görüyoruz, yine katlediliyoruz. Erkek devlet aklı erkekleri aklama peşindeyken yargı süreci kadınların aleyhine işletiliyor. Aynı aklın devamcısı iktidar onlarca yıllık mücadele sonucunda elde ettiğimiz kazanımları gasp ediyor ve mevcut yasalarla oynuyor. İstanbul Sözleşmesinden geri çekilenler bu kez nafaka hakkımıza saldırıyor. İçinde kadınların olmadığı çalıştaylar, konferanslar düzenleniyor. Bu iktidara en büyük cevabı verecek olan da biz kadınlar olacağız. Bu sempozyumları, konferansları ve kararlarını kabul etmiyoruz.
Özgürlük tutkusunu yüreğimizden söküp atamıyorlar, bu da erkek egemen sisteme dert olsun.
YEREL SEÇİMLER
Toplantımızın önemli gündemlerinden biri de yerel seçimler. Kurdistan’ın birçok yerinde 100 bine yakın delege ile yaptığımız halk oylaması Türkiye ve dünyaya model olacak bir yöntem. Hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde hayalini kurduğumuz doğrudan demokrasinin uygulandığı bir model. Koşulları oluşan her yerde yapılan halk oylamalarıyla belediye eş başkanlarımızı ve meclis üyelerimizi seçtik. Partimizi temsil edecek ve kentlerimizi yönetecek adaylarımız demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayı hayata geçirecekler. Seçilen kadın adaylarımızı kutluyoruz. Aday adayı kadın arkadaşlarımızın çokluğu yine farklılığımızı ortaya koydu. Aday adayı başvurusunda bulunan tüm kadın arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Listelere giremeyen arkadaşlarımız bilmelidir ki partimiz barış, adalet, özgürlük için mücadele eden bir partidir ve davamız büyüktür. 31 Mart’ta diğer partilerle yarışa gireceğiz. Bu yarışı kazanmak Kürt halkı başta olmak üzere halkların, kadınların, ezilenlerin, sömürülenlerin kazanımı olacaktır. Her bir arkadaşımız adaymış gibi çalışacak, bundan hiçbir şüphemiz yoktur. Kadın delegelerimiz, adaylarımız, annelerimiz yağmur çamur demeden müthiş bir özveriyle bu sürece katıldı. Kadın delegelerimizin, annelerimizin gösterdiği yoğun ilgi hepimize moral oldu, güç verdi. Bu halk oylamasında eril anlayışla da yer yer mücadele ettik. Bizim mücadelemiz bir bütündür, değişir, dönüştürür ve sürekli olmaya devam eder. Yarın da başka alanda bu böyle sürecektir. Kadın adaylarımız etrafında kenetlenen irade ise yerinden ve yerelden demokrasidir. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir, vazgeçmiyoruz diyenlerin kararlı iradesidir. Haklarımızdan ve kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz, gasp edilen hakların tamamını almaya geliyoruz diyerek ön seçimlere hayat veren kadın yoldaşlarımıza, genç kadınlara ve siz değerli il eş başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum.
'PARTİMİZ BELİRLEYİCİ KONUMDA'
Öte yandan yaklaşan seçimler için biz kadınlar varız diyoruz. DEM Partili kadınlar olarak demokrasi ve toplumsal cinsiyete duyarlı belediyecilik anlayışından uzak kayyum zihniyetine karşı kendimizi de kentimizi de bizler yöneteceğiz. Çalışmalarımızı bu kararlılık ve inançla sürdüreceğiz. Türkiye siyasetinde, partimiz önümüzdeki yerel seçimler gündeminde belirleyici konumdadır. Bu nedenle partimize ve biz kadınlara ciddi anlamda görev düşüyor. Kararlılıkla çıktığımız bu yolda, gece gündüz çalışan bu yolun emektarları olan siz değerli kadın eş başkanlarımıza ciddi görevler düşüyor. Buradaki her bir kadın il eş başkanımız da Barış Annelerinin, Cumartesi Anneleri'nin, Sakineler'in, Sêvêler'in, Gültanlar'ın, Rozalar'ın ve adını sayamadığım birçok kadın arkadaşımızın özgürlük mücadelesinin devamcısı olarak çalışıyor ve çalışacaktır.
'ÖZGÜN VE ÖZERK ÖRGÜTLENME...'
Kendi öz örgütlülüğümüzden başlayarak eşit temsiliyet dedik ve mücadele alanlarımızda eşit pozisyonda eşit katılımla hareket etmeyi vazgeçilmez bir ilke haline getirdik. Eşbaşkanlık sistemimizi eşit temsiliyete bağlı olarak ve tabii fermuar sistemimizi bu ilkenin temel gereği olarak hayat geçirdik. Bu sistem biz kadınların uzun yıllar emek verdiği mücadelenin kazanımıdır. Önemli bir görev olarak eş başkanlığı üstlenen siz değerli arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum. Her bir arkadaşımız, kadın mücadelesinin farklı alanlarından elde ettikleri deneyimlerle bu yönetimlere dahil oldu. Bu yönüyle çok güçlü bir şekilde eş başkanlık görevini yürüteceğinizden şüphemiz yoktur. Kadın mücadelemizin esası özgün ve özerk örgütlenmedir. Partimizin her toplantısından önce kadın toplantılarımızı gerçekleştiriyor, buradan sözümüzü daha güçlü şekilde hem partiye hem de kamuoyuna yansıtıyoruz. Kentlerimizde kadınların yaşadığı sorunlar bizlerin öncelikli görevidir. Her bir arkadaşımızın bu sorumlulukla hareket edeceğinden hiç şüphemiz yok. Toplantımızdan büyük bir inanç ve kararlılıkla çıkacağız. Her birimiz gittiğimiz illerde birbirimizden aldığımız güç, moral ve motivasyonla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
'KENTLER KADINLARIN OLACAK'
Ülkenin hiçbir kentinde rantçı, talancı, tekçi, cinsiyetçi partilere ve belediyelere mecbur değiliz. Kadın belediyeciliğini inşa etmeye geliyoruz. Kadın belediyeciliği olmadan ne hizmet olur ne de çalışmalar toplumla buluşur. Ülkenin batısında halklarımızın kazanacağı, yönetimlerde temsil edileceği bir modeli esas alacağız. Bizler kazanmak için yola koyulduk. Kentlerimizi her yönetim aşamasında kendimiz temsil edeceğiz. Büyük kentlerde iddialı partiler erkek adaylarını açıkladılar, erkek egemen bakış açısında proje ve vaatlerine başladılar. Bunlar vaat partileridir. Sadece söylerler, yarın da söylediklerini inkar ederler. Kadınlara danışmadan yapılan hiçbir projeyi kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Kadınlara danışmadan hayata geçirilmek istenen projeleri hazırlayan aklı reddediyoruz, geçiniz. Bütün kentlerde bizler emek veriyoruz, alın terimizle kentlerdeki yaşamı bizler inşa ediyoruz. Bizler üretiyoruz, o zaman bizler yöneteceğiz. Kentleri ve belediye yönetimlerini erkek egemenliğinden arındırmak için geliyoruz. Kolları sıvadık. Ekolojik, kadın özgürlükçü kentleri bizler inşa ettik, inşa etmeye devam edeceğiz. Genç kadınların, engelli kadınların yerel yönetimlerde karar mekanizmalarına katılmalarını sağlayacağız. Kadın yoksulluğunu ortadan kaldıracak politikaları bizler hayata geçireceğiz. Eşit yönetimi eşit kaynaklarla hayata geçireceğiz. Yerel seçimlere giderken 8 Mart çalışmalarına da başlıyoruz. DEM Parti Kadın Meclisi olarak daha önce de belirtmiştik. 'Zaman kadınların zamanı, kentler kadınların kentleri olacak. DEM Parti geliyor, kadınlar geliyor. Şimdi umut etme vakti, bizden çaldıklarını geri alma vakti. Kazanımları yerelden büyütmenin vakti' diyerek çalışmalarımıza başlıyoruz.
Yaptığımız halk oylamasının demokrasi dersini yerel seçimlerde zaferle vermemiz gerekiyor. Kentin sorunlarını, kadınların sorunlarını en iyi bilen ve en çok temas eden siz değerli il-ilçe eş başkanlarımız, yönetimlerimiz ve kadın meclislerimizdir. O nedenle sorunlarımız çok fazladır. Denir ya bir dokun bin ah işit. En çok biz temas ettiğimiz için bizler işitiyoruz ve işittiğimizin sorumluluğunu bizler yerine getirmek zorundayız. Bu kapsamda İstanbul, İzmir, Mersin, Serhad ve Amed bölgelerinde kadınlarla bir araya gelerek toplantılar düzenleyeceğiz. Kendi çözümlerimizi birlikte hayata geçirmeye çalışacağız. Bu çalışmalarda seçim stratejimizi, yerel yönetimler stratejimizi, seçim beyannamemizi, yerel seçimlere dair daha güçlü nasıl bir hazırlık içerisinde olacağımızı konuşacağız. Kadın örgütlülüğümüzü büyüterek kadın iradesini güçlü şekilde yerel seçimlere yansıtacağız. Yerel seçimlere giderken en güçlü kadın örgütlülüğüyle bu sürece hazırlanmalıyız. İl ve ilçe kadın meclislerimizi güçlendirecek, kadın meclislerimizin olmadığı yerlerde de inşa edeceğiz. Bizler eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkemizi en güçlü şekilde savunanlarız. İlkelerimizden asla taviz vermiyoruz. Kayyumları göndereceğiz, kentlerimizden kayyumları süpüreceğiz. Bizler kazanınca kadınlar kazanacak; bu ülkenin ezilenleri, emekçileri, yok sayılanları kazanacak, kentler kazanacak. Özgür kentlerin inşa vakti gelecek.
İL EŞBAŞKANLARINA ÇAĞRI
Türkiye’de yeni bir tür faşizm var. En çok kadınları hedef alıyor ve en çok da bizleri ayrıştırıyor. Bu durum yerel seçimlerde de çok daha görünür olmaktadır. Bizler üzerinden faşizmin kendini var etmeye çalışmasına karşı dikkatli olalım, buna geçit vermeyelim. Ev ev, sokak sokak dolaşmaya, temas etmeye ihtiyacımız var. DEM Parti il eşbaşkanları olarak en büyük görev sizlere düşüyor. Bu işin öncüleri sizlersiniz. İllerimiz size emanettir, bu kararlılıkla sizleri selamlıyorum."