Adana Kadın Platformu, Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Funda Buyruk'un görevden uzaklaştırılmasını protesto etti.
Heykelli Park'ta yapılan açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Kadın Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve çok sayıda kadın katıldı.
Basın metnini okuyan avukat Ayşe Zilan, “göle maya çalma” hikayesiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Zilan, “Bu ilk değildi, son olmayacağını da yine ‘basın kuruluşu’ diyemeyeceğiz kuruluşların bildirdiği üzere, Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı avukat Funda Buyruk’un İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alındığı haberiyle gördük. Henüz haberlerin gerçek olup olmadığını bilmiyoruz, ancak sahibinin sesi olduklarını kısa süre önce gördük. Madem yargıdan alamadıkları kararın peşini bırakmayacaklar, madem kimseyi ikna etmek zorunda da kalmak istemiyorlar; onların kökeninde göle çaldıkları zulüm mayası varsa, bizlerin de binlerce yıllık zulme direnme bilinci vardır, bilesiniz" dedi.
Bu durumun “düşman ceza hukukunun bir parçası” olduğunu ifade eden Zilan, “İhlal edilen tek hak masumiyet karinesi olmadığı gibi, yaşam da ancak lütfedilen, bahşettikleri bir haktır. Gün aşırı hedef alınan tüm bu kimlikleri taşımanın, layıkıyla yerine getirmenin bedeli ne olursa olsun bu mücadeleden vazgeçmeyecek, her türlü saldırıya karşı Funda’nın yanında durmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, soruşturmaya konu edilmeye çalışılan “delillerin” Binevş Kültür ve Sanat Derneği'ne yerleştirilen kamera ve dinleme cihazları olduğuna dikkat çekti.
Hatimoğulları, “Bu dosya tarihe İçişleri Bakanlığı’nın emriyle yaptırılmış bir röntgencilik olarak geçecek. Çünkü bir sanat evinde sanatçıların, kadınların üzerini değiştirdiği odalara kameralar yerleştirilmiş” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, bu operasyonun sadece bir sanat evine ya da HDP’ye değil, aynı zamanda muhalefete yapıldığını sözlerine eklerken, şunları belirtti:
“Muhalefete HDP’nin yanında durmayın, yanarsınız mesajını vermek isteyen bir operasyondur. Bu bir diz çöktürme operasyonudur. Ama Türkiye’deki halklar bu yalanlara ve röntgencilikle çürümüş olan bu sisteme halk artık biat etmeyecek. İsterlerse başka belediyelere de kayyım atasınlar, bu kayyımcı anlayış, insanları işsizlikle, açlık ve yoksullukla biat ettirme anlayışı bir zulüm cenderesidir.”
Halkın bu küçük oyunlarla iktidara oy vermeyeceğinin altını çizen Hatimoğulları, “Süleyman Soylu’nun ‘görürler günlerini’ anlayışını halklar mahkum edecektir” diye noktaladı.