Kadın Adalet Sistemi: Kadın Evi ve Kadın Kanunu -1-
Oluşturulan 'Kadın Kanunu' ile kadın haklarını koruyan ve demokratik bir aile yaratmayı hedefleyen Kadın Evi, 2014 yılından bu yana aralıksız faaliyet yürütüyor.
Oluşturulan 'Kadın Kanunu' ile kadın haklarını koruyan ve demokratik bir aile yaratmayı hedefleyen Kadın Evi, 2014 yılından bu yana aralıksız faaliyet yürütüyor.
19 Temmuz 2012 yılında gerçekleşen Rojava Devrimi ile bölgede kurulan ilk kadın kurumu olan Kadın Evi ve oluşturulan kadın kanunu; kadınların haklarını koruyan, kadın ve erkek eşitliğini sağlayan, ataerkil zihniyete karşı duran bir mücadeleyle bugünlere ulaştı. Dosyamızın birinci bölümünde Kadın Evi'ni ve "Kadın Kanunu"nu işleyeceğiz.
KADIN EVİ
Sorunların çözümü ve kadın haklarının korunması amacıyla kurulan Kadın Evi, devrimin başlangıcında ataerkil zihniyete sahip olan toplumun setlerine takılmış olsa da, devrimin ilerleyen yıllarında toplumun kadınlara olan güveni arttı. Artık haksızlığa uğrayan her kadın Kadın Evi'ne yöneliyordu. Kadın Evi'nin açılışı kadınlara büyük umut verdi. Onlarca kez şiddete maruz kalan ve sessiz kalmaya zorlanan kadınların artık çalabilecekleri bir kapısı oldu.
Kadın Evi’nin açılışı hem coşkuyla hem de kaygıyla karşılandı. Kadınlar başlangıçta birçok zorlukla ve anlaşmazlıkla karşı karşıya kaldı.
Devrimin ilk yıllarında Kadın Evi erkeklerin muhalefetiyle karşı karşıya kaldı. Keyfine göre kadına yaklaşan erkeğe sınır çizilmiştir. Bu hamleden rahatsız olan erkekler, Kadın Evi’ne karşı anti propaganda yaparak şöyle diyorlardı; “Kadın Evi, boşanma evidir, yuva dağıtıyor.” Aslında Kadın Evi'nin böylesi bir görevi ve rolü yoktu. Temel görevi, barış ve sorunları çözmek.
Boşanma taleplerine de çözüm gücü olan Kadın Evi, aynı zamanda kadınların haklarını korudu, hakimler ile eşler arasında gözlemci oldu. Her iki tarafı da dinleyerek, bir uzlaşma müzakeresini de başlattı.
Kadın Evi dört bölümden oluşuyor: İdare, Sulh-Uzlaşma, Arşiv ve Denetleme Kurulu. Kadın Evi, Cîzre Kantonu’nda yaşanan sorunların yüzde 90’ını çözüyor, geriye kalan yüzde 10’unu da mahkemeye taşıyor.
Kadın Evi, sadece kadın haklarının korunması için değil, aynı zamanda toplumun haklarının da korunması için çalışıyor. Savaş, toplumdaki standartların düşmesinin ana nedeni oldu. Kadın Evi aynı zamanda erkeklerin haklarını da koruyor. Kadınların yarattığı değerler açıkça görülse de görmezlikten geliniyordu. Zamanla bu değerlere saygı ortaya çıktı. Güvensizlik yerine güven ve korunma mekânı haline geldi. Devrim ve mücadelenin birleşmesi bu yolda da başarıları ortaya çıkardı.
Kadın Evi’nin tüm kanton, ilçe ve mahallelerde şubeleri bulunmaktadır. Aslında sorunun büyümemesi, yerinde çözülmesi gerektiği anlayışıyla komple bir örgütlenmeye gidildi. Bu anlayışla ne zaman bir şehir savaşla özgürleştirildi, oraya bir Kadın Evi inşa edilerek hizmete açıldı. Eğitim yoluyla toplumun bilgilendirilmesi, kadın kanununun tanıtılması önemli bir görev haline geldi. Her şeyden önce bilgili bir topluma ihtiyaç vardı. Bilgili ve örgütlü bir toplum, devrimi sürdürmenin temeli oldu.
KADIN KANUNU
2014 yılında çıkarılan kadın kanunuyla birlikte kadınlara ve topluma dayatılan cinsiyetçi yaklaşıma karşı mücadele verildi. Kadınlara yönelik cinsel taciz, çok eşlilik, çocuk yaşta evlilik, tecavüze karşı sert tavır sergilenerek, kanunlarla kadın hakları korundu. Yasaya aykırı davrananlar sorumlu tutuldu. Hakimler, Kadın Evi'nin raporuna dayanılarak ona göre karar verse de, zaman zaman ataerkil zihniyet devreye girdi. Kadınları katletmek en ağır suç olarak kabul edildi. ‘Namus’ adına kadın öldürmenin gerekçesi kadın hareketleri tarafından reddedildi. Kadınların katledilmesi ve tecavüz aflarının dışında tutuldu. Kadınların katledilmesi konusunda feodal ve cinsiyetçi anlayışlara karşı büyük bir mücadele verildi.
Kanunun kadınlara yönelik getirdiği tedbir ve hükümler ataerkil zihniyet tarafından büyük rahatsızlıkla karşılandı. Bu nedenle sık sık anlaşmazlıklar ortaya çıktı ve hakimler, kanunları uygulamada zorluklarla karşılaştı, hakimlerin çoğunun da erkek olması büyük sorunlar ortaya çıkardı. Ancak kadınlar hukuk mücadelesinden vazgeçmedi. Kanunlar, kadınların görüş ve iradesiyle hazırlandı. Bunun yanı sıra birçok eksiği olmasına rağmen rolünü bir ölçüde yerine getirdi. Kadın Adalet Meclisi, Kadın Kanunu'nu her kantonda kadınların katılımıyla kurumlarda tartışıldı ve eksik kalan hususlar tamamlandı. Şehirlerde halka açık ve özgün eğitimlerde kadın hukukunun tanıtımı yapıldı.
2018 yılında gerçekleştirilen İkinci Kadın Adalet Meclisi Konferansı’nda kadın hukukuna ilişkin gündem ve konular, 2019 yılında da kantonlardan bir kez daha görüş ve önerilerin istenmesi kararıyla yeni bir hamleye beraberinde getirdi. Kadın Kanunu, bugüne kadar da öneri ve yeniliklere açık. Kadın Kanunu, bir yargısal koruma ve en önemlisi de kadın ve toplum özgürlüğünün ilkelerini barındırıyor. Bu bağlamda 2020 yılında Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi tarafından Kadın Kanunu yenilenerek yürürlüğe konuldu.
Savaş, devrim ve sistem inşası bir arada birçok zorluk da yaratıyordu. Suriye rejiminin sisteminden kopmak, demokratik bir sistem ve bilinç inşa etmek için zamana ihtiyaç vardı. Kanunlar toplumdaki kriz ve gerginlikleri, savaşın etkisini hafifletmiyor. Ancak mevcut şartlarda dahi hukuksuz kalmak çözüm değildi. Demokratik bir sistemde nihai amaç, yasaların ve adaletin arttırılması değil; ahlaki ve politik bir toplum inşa etmek, demokratik bir aile kurmak.
Yarın: Kadın Evi’nin kantonlarda inşa edilme süreci