Kadınlar polis engeline rağmen Danıştay önünde buluştu
İstanbul Sözleşmesi duruşmasına katılmak isteyen kadınlar, polisin engellemesine rağmen Danıştay önünde buluşarak, AKP-MHP iktidarının kadın düşmanlığını protesto etti.
İstanbul Sözleşmesi duruşmasına katılmak isteyen kadınlar, polisin engellemesine rağmen Danıştay önünde buluşarak, AKP-MHP iktidarının kadın düşmanlığını protesto etti.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin iptali yönünde Danıştay’da açılan davanın 4’üncü duruşması öncesinde siyasi partiler, kadın örgütleri ve çok sayıda baronun katılımıyla Danıştay önünde açıklama yapıldı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Cumhuriyet Halk Partisi, Halkevi, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), kadın örgütleri, sendika, baro olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.
BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Polisin engellemesine maruz kalarak Danıştay bahçesine alınmayan kadınlar, Danıştay önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında ismi öğrenilemeyen bir kişi, “polise hakaret ettiği” gerekçesiyle gözaltına alındı. Kadınlar polis provokasyonuna tepki gösterdi.
'KADIN HAKLARINA DARBE'
Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) adına Tülin Eraslan konuştu. Eraslan, “Yaşama devam etmek isteyenler olarak buradayız. Cumhurbaşkanı kararı kadınların yaşamına, eşitlik bilincine, demokrasiye, adalete ve eril şiddetle mücadeleye ağır bir darbe indirdi. Hukuksuz kararın yargı erki üzerindeki olumsuz baskısını Pınar Gültekin kararında gördük. Faile yine ‘erkeklik’ indirimi verildi. Sanık Cemal Metin Avcı’ya verilen ödül gibi cezanın ve delil karartan, yardım ve yataklık eden aile üyelerine verilen beraat kararının üst mahkeme süreçlerinde bozularak adaletin sağlanması için tüm kadınların sonuna kadar mücadele edeceğini bir de buradan duyuruyoruz” dedi.
Kadın Uluslararası Anayasa Hukuku Araştırma Derneği adına konuşan Nurhan Demirtan, çekilme kararının hukuksuzluğuna değindi.
Çanakkaleli Kadınlar İnisiyatifi adına konuşan İnci İnsesöğüt, "Alanları terk etmedik ve binlerce imza topladık. Bu yaşama iradesidir" diye belirtti.
'SÖZLEŞMENİN TÜM BASAMAKLARI HAYATA GEÇMELİ'
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Biz hekimler olarak, TTB olarak bu sözleşmenin önleme, koruma ve destek mekanizmalarının her aşamasında yer alıyoruz. Bu nedenle halk sağlığı için en önemli tehditlere karşı, cinsiyetçiliğe karşı, mücadele etmek hepimizin borcu. ŞÖNİM’leriyle bizi koruyamıyorlar. Pınar Gültekin kararında da bizi korumadıklarını gördük. Sözleşmesinin tüm basamaklarının hayata geçmesi için birlikte mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
POLİS ENGELLEMESİNE TEPKİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Başkanı Gülsüm Kav, “Yine hakkımızı, hayatlarımızı savunmaya geldik. Bu kadar evrensel bir hakkı, bu kadar küçük bir alana sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bunu kınıyoruz. İstanbul Sözleşmesi savunuculuğunu küçülteceğinizi, bizi buraya sıkıştıracağınızı sanmayın” diyerek polis engeline tepki gösterdi.
'ÇEKİLME KARARINI TANIMIYORUZ'
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da sözleşmeden çekilme kararını tanımadıklarını söyledi. Pınar Gültekin’in faili Mert Avcı’ya verilen indirimi hatırlatan Başaran, “İstanbul Sözleşmesi’nin neden hayati olduğunu söylüyoruz. Her gün bu ülkede en az bir kadın katlediliyor ve iktidar, devlet, kolluk katilleri engelleyeceğine her yerde kadınları engelliyor. Ama buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Biz HDP olarak bütün kadınlarla yaşamın bütün alanlarında direnmeye ve İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatmak için de mücadele etmeye devam edeceğiz. Başarı ve zafer kadınların mücadelesiyle olacak” şeklinde konuştu.
'500 KADIN DAHA KATLEDİLDİ'
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, “Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi tek adam tarafından fesih edildiğinde tarihler 21 Mart 2021’i gösteriyordu. O tarihten sonra çok sayıda kurum bu hukuksuz kararın iptali için Danıştay’a başvuruda bulundu. Ama Danıştay bu hukuksuzluğa dur demedi. O günden bugüne 500 kız kardeşimiz katledildi. Bugün Danıştay’ın bu hukuksuzluğa dur demesini bekliyoruz” dedi.
Açıklamaların ardından kadınlar, Danıştay’taki duruşma salonuna geçti.