Kevana Zerîn 2. Konferansını gerçekleştirdi
Avrupa Kevana Zêrîn Hareketi, 2’nci konferansını gerçekleştirdi. Hareketin ismi kısa adıyla Hunera Mizgîn (Mizgîn Kültür Sanat Hareketi) olarak değiştirildi.
Avrupa Kevana Zêrîn Hareketi, 2’nci konferansını gerçekleştirdi. Hareketin ismi kısa adıyla Hunera Mizgîn (Mizgîn Kültür Sanat Hareketi) olarak değiştirildi.
Avrupa Kevana Zêrîn Hareketi, ikinci konferansını, “ Bi Jin Jiyan Azadî ber bi Şoreşa Çandê ve” (Jin Jiyan Azadî ile Kültür Devrimine) sloganıyla Köln’de gerçekleştirdi.
Konferansın gerçekleştirildiği Köln Demokratik Kürt Toplum Merkezi Konferans Salonu’na “Jin Jiyan Azadî” pankartı ile Kürt Özgürlük Mücadelesinde şehit düşen öncü kadınların fotoğrafları asıldı.
Konferansa sürgünde yaşayan siyasetçiler, TEV ÇAND üyesi kadın sanatçılar, Avrupa’da faaliyet gösteren Kürt kurumlarından kadın temsilciler katıldı.
KONFERANS ŞEHİT ŞOREŞ ARJÎN’E ADANDI
Kadın Özgürlük Mücadelesinin sembol isimlerinden Bêrîtan Hêvî ve Ekim ayında şehit düşen öncü kadro kadınların anısına düzenlenen konferans, Medya Savunma Alanlarında şehit düşen Koma Awaz üyesi Şoreş Arjîn’e adandı.
Konferans, Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşunun ardından, sanatçı Bermal’in Kevana Zerîn’in amacı ve geçirdiği aşamalar hakkında yaptığı bilgilendirme ile başladı.
Divan seçimi ardından Kevana Zêrîn adına Medya Botan bir konuşma yaptı. Botan, “Kürt kadınların kültürel kimliklerini koruma ve asimilasyona karşı mücadelesi, özelikle Ortadoğu’daki çatışmaların yoğunlaştığı ve 3. Dünya Savaşı olarak yorumlanan bir dönemde büyük önem taşıyor. Kürt kadınları, günümüzde 3. Dünya Savaşı koşullarında, kimliklerini koruma ve asimilasyona karşı güçlü bir mücadele yürütmektedir. Bu direnişte, özellikle Ekim ayında şehit düşen öncü kadın kadroların mücadele anıları yaşatılmakta ve onların mücadelesi üzerine örgütlülüğünü güçlendirmektedir” dedi.
Ortadoğu’da orantısız bir savaş süreci yaşanırken Türk devletinin bu süreci Kürt halkına ve kadınlarına yönelik soykırım ve olarak sürdürdüğünü belirten Medya Botan, “Rojava, Şengal ve Bakur’da hem fiziki hem de kültürel bir yok etme saldırıları devam ediyor. Kürt kadınları, kültürel değerlerine sahip çıkma ve kimliklerini koruma mücadelesinde bu saldırıları kınamakta ve soykırım zihniyetini yenmek için kararlılıkla direnmektedir. Kadın hareketi, bu mücadeleyi büyük bir tecrübe ve dayanışma içinde yürütecektir. Bu tehditlere karşı mücadele için direnmeye karalı bir deneyime ve tecrübeye sahiptir” ifadelerini kullandı.
Medya Botan devamla, “Bu süreç herkes için önemli ancak Kürtler açısından daha da önemlidir. 100 yıldır Kürtler için fırsatlar ve imkanlar ortaya çıkmıştır. Mevcut durumda pek çok taraf, süreci kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirmekte; işgalci güçler sınırlarını genişletmek için çaba harcarken, halklara kalıcı bir çözüm önerileri ve yöntemleri yoktur. Bu süreçte, Kürt halkı ise, kendi kimliğini ve varlığını korumak adına bu süreçte güçlü bir dayanışma ile mücadele içinde yer alıyor. Bu süreçte Kürt halkı ve kadınları, Önder Apo’nun önderliğinde biz mücadele ederek, devriminizi amacına ulaştırabilir ve sonuca ulaştırabiliriz. Sürecin işlemesi için öncelikle Önder Apo’ya yönelik tecridin sona erdirilmesi ve fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekir ki Önderlik rolünü aktif oynasın. Bu Kürt halkının mücadelesi ile başarılacaktır. Halkımız için önemli bir adım olacaktır” diye konuştu.
Medya Botan’ın konuşması ardından Önder Apo’nun kültür ve sanatla ilgili değerlendirmelerinden pasajlar, akabinde ise Kevana Zêrîn Komitesi’nin gönderdiği mesaj okundu.
ŞEHİTLERİMİZ PKK ROMANINI TAKİP ETMENİN YOLUNU GÖSTERDİ
Konferansı selamlayan Komite’nin mesajında şu ifadeler öne çıktı: “Kurdistan’ın tümünde şehitlerimiz bize her gün yol gösteriyor ve bize başarıdan başka bir seçenek bırakmıyor. Bugün Zap, Metîna, Avaşîn, Garê ve Xakurkê’de kadim dağların ve insanlığın şahitliğinde an be an zafer yaşanıyor. Şehit Mizgîn, Delîla, Sarya Baran, Arjîn ve son olarak Şoreş, mücadeleyi; Önder Apo’nun da belirttiği gibi, ‘PKK sonu gelmeyen bir romandır, şiirdir’ sözüyle yaşadılar ve bize de bu romanın ve şiirin güzelliğini takip etmenin yolunu gösterdiler, onları saygı ve sevgi ile anıyoruz.
Günümüzde en zorlu savaşlar kültürler üzerinden yapılıyor. Düşmanımız bir taraftan kültürümüzü, sanatımızı yasaklıyor, diğer taraftan da kendi kültürü içinde eriterek, değerlerimizi kökünden koparmaya çalışıyor. Yasaklayarak, yozlaştırarak, kadim yerlerimizin ismini değiştirerek, müziğimizden, halayımıza kadar kültürümüze, sanatımıza ve kültürel hafızamıza yönelik komplo bir yok etme saldırısı var. Kimliğimize, tarihi hafızamıza ve kültürümüze yönelik kapsamlı bir saldırı yürütülüyor. Bu saldırıları boşa çıkaracak ve karşı duracak olan kişiler Kürt sanatçılardır. Kültürel değerlerimizin, Kürdistan sevgimizin, yurtseverliğimizin gereği, bu değerlerin yaşamasını sağlamak çalışmalarımızın hedefidir. Bu nedenle, bu konferansta bu konular üzerinde sağlam tartışmalar yürütmeliyiz, sanat ve sanatçının görevi bu değerleri yaşatmak, bu halkımızın geçmişinin bir parçasıdır.”
Ardından konferans, örgütlenme tartışmaları ve değerlendirmelerle devam etti.
Konferansa katılan sanatçılar ve katılımcılar, işgalci Türk devletinin üç gündür Rojava ve Şengal ve Medya Savunma Alanlarına yönelik saldırılarını kınadı; Kürt halkı, kurumları ve partilerin her yerde soykırım saldırılarına karşı birlik içinde karşı çıkmaları gerektiği ifade edildi.
Sanatçılar, “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesi kapsamında 16 Kasım’da Almanya’nın Köln kentinde yapılacak miting ve yürüyüş için de çağrıda bulundu.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ
Konferansta delegelere sunulan yeni tüzük, yoğun tartışmaların ardından oy ile kabul edildi.
İsim değişikliği de delegelerin tartışmasına sunuldu. Tartışmalar ve önerilerin ardından Kevana Zêrîn isminin, Tevgera Çand û Hunerê ya Mizgîn; kısa adıyla “Hunera Mizgîn” (Mizgîn Kültür Sanat Hareketi) olarak değiştirilmesi oy birliği ile kabul edildi.
Daha sonra Mizgîn Kültür Sanat Hareketi’nin 19 kişilik koordinasyon üyeleri seçildi. Konferans, yeni planlamaların tartışılmasıyla devam etti.