Kızılırmak: Sağlık sisteminde kadınlar mağdur ediliyor

Sağlık sisteminin yüzde 65’ini kadınların oluşturduğunu, ancak idarenin tümünün erkeklerde olduğunu belirten SES’ten Sevgi Kızılırmak, “Sağlıkta şiddet, cinsel taciz, cinsel saldırı çok fazla. İdareler ve yargı, failleri aklıyor” dedi.

Yedikule Göğüs ve Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli asistan doktor S.E., nöbetçi hemşireye cinsel saldırıda bulundu. Hemşirenin konuyla ilgili şikayeti ardından S.E. gözaltına alındı ama ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Mahkeme, nihai olarak S.E'nin beraatine karar verdi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bakırköy Şubesi Kadın Sekreteri Sevgi Kızılırmak, kadınların her alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de yoğun mobbing ve tacize maruz kaldığını; erkek egemen sistemin kadınları her alanda yaşamdan soyutlamaya çalıştığını söyledi. Kızılırmak, fail yerine tacize maruz kalan kadın arkadaşlarının başka hastaneye gönderildiğini belirterek, “Failin daha önce de birçok kadını taciz ettiğini, ancak üstünün kapatıldığını öğrendik. Bazı kadın meslektaşlarımız da yaşadıklarının duyulmasını ya da işlerinden olmak istemedikleri için sessiz kalmayı seçiyor. Kadınların hiçbir yaşam güvencesi yok. Bu olayda bile taciz eden değil taciz edilen hastaneden gönderiliyor. Hastanede çok hiyerarşik bir işleyiş var ve yönetim bu olayların duyulmasını istemiyor. Bu konuda da sesimizi duyurmakta çok zorlandık açıkçası. Failin tutuklanması bir yana, hastane içinde de hakkında bir soruşturma açılmadı, bir uzaklaştırma verilmedi” dedi.

SAĞLIKTA ŞİDDET VE TACİZ ÇOK

Kızılırmak, sağlık sisteminin yüzde 65’ini kadınların oluşturduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Ancak buna karşı sistemin içine baktığımızda idarenin tümü erkekler tarafından yürütülüyor. Kadınların herhangi bir idari mevkide yer alması çok zor. Kadınları yan rollere veriyorlar genelde. Toplumdaki kadına dönük bakış açısı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınlar her alanda cinsel, sözlü taciz, fiziki veya psikolojik şiddete maruz bırakılıyor. Bunun en çok yaşandığı alanlardan biri de sağlık alanıdır. Görev yeri değişiklikleri, failin korunması, yargının faili aklayan kararlar vermesi, kadınların sessiz kalmasına sebep oluyor. Sağlıkta şiddet, cinsel taciz, cinsel saldırı çok fazla yaşanıyor ama bunu kimse dillendirmiyor. Araştırmalarımız ve gelen şikayetlere göre; hastanelerde yüzde 70 oranında bu olayların yaşandığını biliyoruz.”

YARGININ TAVRINI DEĞİŞTİREBİLİRİZ

Cezasızlık politikaları ve erkeği koruyan erk zihniyetiyle topyekun mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Kızılırmak, şöyle konuştu: “Görev alanlarımız da çok güvencesiz. Ameliyathanede gece nöbetinde olan bir sağlık çalışanı bir cinsel saldırı durumuyla karşı karşıya kalabiliyor ya da şiddete uğrayabiliyor. Hiçbir korumamız yok. Şikayetçi olduğumuzda birkaç saatlik gözaltı yapılıyor, sonra bakıyorsunuz ki işinin başına dönmüş ve aklanmış. Yargının erkekleri aklayan kararları, kadınların yargıya olan inancını zedeliyor. Birinin size sözlü tacizde bulunması yargının gözünde önemsiz. Yargı onu taciz olarak algılamıyor. Yargının bu tavrını da ancak biz kadınlar değiştirebiliriz. Daha fazla örgütlenerek, daha fazla mücadele ederek ve erkek aklıyla alınmış kararları teşhir ederek yaşam alanlarımızı daha güvenilir hale getirebiliriz.”