KJK Koordinasyonu, İzmir’de katledilen Deniz Poyraz’a ilişkin yazılı açıklama yaptı.
KJK açıklamasında şunlar belirtildi:
“17 Haziran 2021 tarihinde Deniz Poyraz İzmir HDP İl Başkanlığı binasında faşist bir devlet çetesi tarafından hunharca katledildi. Değerli Deniz POYRAZ’ın ailesine, halkımıza başsağlığı diliyoruz. Kürt kadınları olarak Deniz Poyraz kardeşimizin anısına bağlılığın gereği mücadelemizi yükseltmenin sözünü veriyoruz. Halkımız dünya halkları içinde hak ettiği onurlu yeri mutlaka direnişle kazanacaktır.
Türkiye kendi tarihinin en kritik ve hassas bir dönemini yaşıyor. Faşist şefler Erdoğan ve Bahçeli’nin ülke içi ve dışındaki uygulamaları Türkiye toplumunun tümünü büyük krizlere, çıkmazlara sokmuştur. Kürtleri soykırımdan geçirmeye yeminli bu faşist iktidar özünde sadece Kürt halkının düşmanı değil. Türkiye toplumunun da düşmanıdır.
Faşist AKP hükümetinin yarattığı toplumsal düzen soygunculuğa, hırsızlığa, yolsuzluğa, yalancılığa, gaspa, el koymaya, talana, şiddete ve tecavüze dayanmaktadır. Türkiye'de düzen büyük bir çürümüşlük, yozlaşma, adaletsizlikler ile örülmüştür. Türkiye toplumu çok derin bir ekonomik, siyasi kriz yaşamaktadır. Türk devleti bütün imkan ve olanaklarını, gücünü kullanarak Kürtlerin özgürlük mücadelesine saldırmış ancak tüm dünyanın da gördüğü gibi dağda, zindanda, şehirde, köyde, mahallede, yurtdışında halkımızın, kadınların büyük direnişi ile karşılaşmış ve soykırım hedeflerine ulaşamamıştır. Türkiye devleti devlet olmaktan tamamı ile çıkmıştır. Türk devleti mafya-çetelerin öncülüğünde bir terör devletine dönüşmüştür. İktidar kendi tarihinin en büyük kaybediş dönemini yaşamakta ve bu nedenle zor güçlerine dayanarak kendini ayakta tutmaya çalışmaktadır
Ömrünü çoktan tamamlamış olan bu faşist iktidar çeşitli provokasyon ve katliamlarla yeniden kendi iktidarlarını kurmanın, pekiştirmenin çirkin planlamalarını yapmaktadırlar. İzmir HDP İl Binasına yönelik gerçekleşen saldırı da bu temelde gerçekleştirilmiştir.
17 Haziran günü İzmir HDP İl Binasında bulunan HDP yönetimine yönelik büyük bir katliam planı gerçekleştirildi. Halep’te, Minbic’te Kürtlere karşı savaşta yer almış bu katil, eğitilmiş bir devlet görevlisidir. Bir planlama dahilinde, örgütlü olarak bu saldırıyı gerçekleştirmiştir. Devlet görevlilerinin katile yaklaşımından da zaten bu durum anlaşılmaktadır.
İzmir HDP İl Binasının bu saldırı için seçilmesi tesadüfi değildir. İzmir İl Binasında HDP il yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 40 kişi tesadüfen toplantının ertelenmesi sonucu katledilmekten kurtulmuşlardır. Faşist iktidar, derin devlet yeni provokasyonlar, katliamlar gerçekleştirme amacındadır.
Kürt kadınları olarak özgürlük mücadelesinin sürekli en önünde fedai bir ruhla yer aldık. En zor koşullarda ve alanlarda büyük bir cesaretle çalışmaları sahiplendik. Özgür ve yeni bir yaşam için, egemen erkekliğe, devlete karşı halkımızın ve kadınların özgürlük sesini, rengini temsil ettik. Bu temelde çok büyük bedeller ödedik. Sakine Cansızlar, Sêvêler, Fatmalar, Leyla Agiriler, Hevrin Xelefler bunun en somut örnekleridir. Deniz Poyraz arkadaşımız da bu mücadelenin içinde büyümüş kadın özgürlük bilinci ve yurtseverlik duyguları ile doluydu. Kürt kadınları özgürlük istemleri ve bu uğurdaki yüksek inanç, çabaları nedeniyle hedeflenmekteler. Kürt kadınlarının şahsında halkımızın özgürlük mücadelesi hedeflenmektedir. Ancak Deniz Poyraz arkadaşımızın annesinin onurlu, kararlı tutumundan da ortaya çıktığı gibi Kürt halkı ve kadınları özgürlük mücadelesinden geriye asla düşmez ve yıkılmaz. Bu yönüyle Deniz Poyraz kardeşimizin anne ve babasının, ailesinin, halkımızın onurlu tutumunu selamlıyoruz. Bu tutumdan da ortaya çıktığı gibi Kürt halkı ve kadınları özgürlük mücadelesini kazanmak için tüm gücü ile mücadele edecek ve kazanacaklardır.
Değerli yurtsever Deniz Poyraz’ın cenazesine halkımız, dostlarımız, kadınlar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, emekçiler, barolar katıldı ve bu katliamı lanetledi. Bu katliam sadece Kürt halkına yapılmış bir katliam değildir. Tüm Türkiye muhalifleri hedeflenmektedir.
Bu nedenle Türkiye’de muhalefet AKP-MHP iktidarına karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini anlamıştır. Yoksa sadece Kürtler değil. Türkiye halkları, kadınlar adaletsiz, eşitsiz, güvenliksiz bir yaşamı sürdürmek zorunda kalacaklar. Türkiye’nin tüm zenginlikleri bir avuç AKP-MHP iktidar yanlısı tarafından sömürülmeye devam edilecek.
Bu nedenle Türkiye’deki tüm halkları, inançlar, kadınlar, gençler, emekçiler, özgürlük ve demokrasi isteyen güçler birlikte ortak bir mücadele yürütmelidir. AKP-MHP iktidarı düşürülmelidir. Tüm muhalif güçler birlikte faşizme karşı direnmelidir. AKP-MHP iktidarı kendi döneminin en zayıf bir zamanını yaşamaktadır. Kadınların, halkların, inançların, özgürlük ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi bu faşist iktidarı tarihin çöp sepetine atmayı kesinlikle başaracaktır.
Kesinlikle ortak mücadele ile birlikte bu iktidar tarihin çöp sepetine atılacaktır.”