Kadın aktivist Firyal Sileman Xalid, 18 Ocak günü Kerkûk’ta bir okul önünde düzenlenen silahlı suikast sonucu katledildi. Görgü tanıklarına göre saldırı iki kişi tarafından düzenlendi ve susturuculu silah kullanıldı. 8 el ateş edildiği bildirildi. Saldırganlar kayıplara karıştı.  

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “Faşist, kadın katili ve soykırımcı Türk devleti bir kez daha kirli, kanlı ve karanlık yüzünü; Kerkük’te Kürt kadın devrimci-siyasetçi Firyal Sileman Xalid’ı katlederek, gösterdi. Şehit yoldaşımızı saygı ve minnet ile anıyor, tüm ömrünü adadığı kadın özgürlük mücadelesinde sarf ettiği otuz yıllık emeğinin her anına daha güçlü sahip çıkacağımızı belirtiyoruz. Faşist Türk devleti, ona hizmet edenlerden ve tetikçileri haline gelen katillerden, öz savunma temelinde hesap soracağımızı belirtiyor ve bu katliamı nefretle kınıyoruz” dedi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Dünyanın başına bela olmuş faşist AKP-MHP iktiarı Kürt halkına karşı işlediği soykırım politikaları ve katliamlarına, 2013 yılından bu yana sistematik bir şekilde devrimci, politik Kürt kadınlarını da dahil ederek yürütmektedir. 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’in merkezinde Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşlarımızın katledilmesinden bu yana Avrupa, Bakur, Başur ve Rojava Kürdistan’da olmak üzere onlarca Kürt Kadın devrimciyi, siyasetçiyi ve aktivisti katletti. Bu saldırılar ve katliamlar, kuşkusuz 50 yıla varan Kürt Özgürlük Mücadelesi ile birlikte yaşadığı uyanış ve bilinçlenmeyle birlikte, kadınların Özgürlük mücadelesinin öncü konumuna yükselişiyle yakından bağlantılıdır. Türk devleti, Kürt kadının ulaştığı mücadele düzeyini zayıflatmak ve geriletmek için cinayet şebekesi gibi hareket etmektedir. Kadınları ve Kürtleri katlederek, özgürlük mücadelesi ve direnişinden vaz geçirebileceğini ve korkutacağını varsaymaktadır. Büyük yanıldığının göstergesi, 50 yıla varan Kürt kadının direnişi ve mücadele pratiği göstermiştir. Her katliam ve saldırı Kürt kadınlarının iradesini güçlendirdi ve devrimci mücadele saflarında yerini alma kararlılığını güçlendirdi. Sakine Cansız’ın katledilmesi ile binlerce yeni Sakine doğdu ve yüzlerce genç Kürt kadını ve enternasyonal yoldaşlar Sara adını alarak devrim ve mücadele saflarında yerini aldı ve direniş saflarını güçlendirdi.

Türk devletinin Kerkük’te Firyal yoldaşı katletmesinin arkasında Kürt kadının geliştirdiği büyük mücadelenin korkusu ve kadın düşmanlığı yatmaktadır. Bunun yanında Kürt halkının Kerkük’teki kazanımlarını geriletme, Kürtsüzleştirme ve halkları karşı karşıya getirerek, kaos yaratma ve çelişkileri derinleştirerek, çatışma yaratma amaçlıdır. Erkek egemen ve kapitalist-emperyalist hegemonya ve çıkar çelişki ve çatışmalarının yoğunlaştığı, Ortadoğu ve Asya’nın birçok yerinde çatışmaların savaşa dönüştüğü bu günlerde, faşist-ırkçı Türk devleti bundan yararlanarak, Kürt ve Kadın katliamlarını yoğunlaştırmış durumdadır. Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye’de halkımızın toplumsal ve ekonomik alt yapılarını bombalamakta ve en temel insani ihtiyaçlar olan su, elektrik ve buğday silolarını yok ederek, halkımızı göçerterek, demografyayı değiştirmeyi hedeflemektedir. Topyekûn olarak yürütülen bu saldırılar ve katliamlar Kürt soykırımını sonuca götürme ve Neo Osmanlıcılık politikalarına zemin ve imkân yaratmayı amaçlamaktadır. Ama bir kaz daha belirtiyoruz bunu başaramayacaksınız ve yenilgiye uğrayacaksınız. Kadınlar olarak özgürlük mücadelesini güçlendirerek, büyüteceğiz ve Kürt halkı olarak da topraklarımızı terk etmeyerek, halkların birlikte yaşayacağı özgürlük mekanları haline getireceğiz.

Politik cinayetlerle Kürt kadınlarını katlederek ve yıllarca zindanda tutarak, Özgürlük mücadelesini başarıya götürmede kararlılığımızı durduramayacaksınız. Tam tersi olarak kararlılığımız bilenmekte, irademiz keskinleşmekte ve binlerce yeni Sara ve Zelal olarak mücadele ve direniş mevzilerinde yerimizi alarak, bölgesel ve evrensel çapta mücadelemizi büyüteceğiz.

Halkımıza ve genç Kürt kadınlarına yeni Firyal’ler olarak özgürlük mücadelesi ve direniş saflarında yer alarak, faşist Türk devletine en güçlü yanıt vermeye çağırıyoruz. Anti kapitalist, erkek egemen sistem karşısında mücadeleyi ve kadın özgürlüğünü amaç edinen tüm kadınlara; Türk devletinin bu politik cinayetlerine karşı durmaya ve tutum almaya çağırıyoruz. Faşist Türk devleti bu saldırılarını karşı sesizliğe gömülen ve hiçbir işlem başlatmayan başta uluslararası topluluk olmak üzere, bölgesel güçler, cinayetin işlediği ülkeleri de tutum almaya, sorumluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.”