Kürt kadın mücadelesinin kalbi Dersim yarın alanlara akacak

Kadın kırımına yönelik devlet şiddetinin tırmandırıldığı Dersim’de kadınlar cevabını 25 Kasım’da direniş geleneği ile verecek.

Tarihi katliamlarla dolu olan Dersim’de savaş muhakkak ki en çok kadınları hedef ala gelmiştir.

“Kayıp ve katledilen kadınların diyarı” olarak da nitelendirilen Dersim’de her bir kadının hikayesi sözlü gelenek olarak gelecek kuşaklara aktarılmaya devam ediyor. Aktarılır ki, “unutulmasın, unutturulmasın” denir hep.

O nedenledir ki, Dersim Kürt kadının direniş merkezi olmuştur. Yitirilen hemcinslerinin adına, anısına…Sakine, Zîlan ve daha nice kadının yükselttiği mücadele, bu topraklarda erkek-devlet şiddetine karşı kalkan olmaya devam ediyor.

 

KADINA YÖNELİK SUÇLAR GİZLENİYOR

 

Kadın mücadelesinin merkezi olan Dersim, bu özelliğiyle erkek-devletin baskısının da en derin yaşandığı bölgelerden biridir.

Kadına yönelik özel savaş politikalarının sistematikleştirildiği Dersim’de kadına dönük her türlü şiddet adli makamlarca “gizlilik kararları” denilerek üstü kapatılmaya çalışılırken, valilik ise halkın tepkisini bastırmak üzere sıklıkla eylem ve etkinlik yasağı ilan ediyor. 

Dersim’de geçtiğimiz gün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Yenigün Kadın Dayanışma Derneği mahallelerde stant açıp, broşür dağıtmak istemiş ancak valilik bu karara da yasak getirmişti.

Dersim Kadın Platformu, 27 Ekim 2020 tarihinde bir restoranda çalışan ve işletme sahiplerinin yakını olan H.P’nin aynı işletmede çalışan bir kadına yönelik tacizine karşı eylem gerçekleştirmişti.

Eylemi gerçekleştiren 15 kadına yönelik 3 bin 150’şer lira para cezası kesilmiş, haklarında “valiliğin eylem ve etkinlik yasağı” gerekçe gösterilerek soruşturma başlatılmıştı. Kent merkezinde bulunan bazı kafe ve restoranlar uyuşturucu, istismar ve fuhuş için özel olarak açıldığı bu kafe ve restoranların birçoğunun geçmiş dönemde vali olarak görev yapan ve Tunceli Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Tuncay Sorel döneminde çalışma izni aldıkları Dersim halkı tarafından da belirtiliyor.

Öte yandan Yine Pertek’te 16 Ocak 2020’de onlarca çocuğun istismar edildiğinin ortaya çıkması sonrasında soruşturma dosyasına gizlilik kararı verilmesi ve kentte yapılan eylem ve etkinliklerin yasaklanması, Ovacık’ta 6 Ocak’ta yaşanan çocuk istismarının üzerinin örtülmeye çalışılması, Munzur Üniversitesi’nde kadın öğrencilerin ‘vali,kaymakam ve üst düzey kamu görevlileriyle’ para karşılığında zorla cinsel ilişkiye zorlandığı ve bunun için üniversite içerisinde belli yapıların oluşturulduğu belirtilse de, durum ne adli makamlarca soruşturmaya değer bulundu ne de üniversite rektörlüğü tarafından araştırıldı.

GÜLİSTAN DOKU KAYBETTİRİLDİ

Kadınların eylem ve etkinliklerinin yasaklandığı kentte, Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor.

Doku’nun kaybolması üzerinden 690 gün geçmesine rağmen Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişme kaydedilmedi. Sivil toplum örgütleri ve Doku ailesi, “planlı bir cinayete” işaret ederek, soruşturmanın bu yönlü sürdürülmesini talep etse de soruşturmayı yürüten savcılık başta olmak üzere resmi kurum temsilcileri, “intihar” iddiaları üzerinde durdu. 

AİLESİNE VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

Dosyanın tek şüphelisi ve Doku’nun son görüştüğü kişi olan Zaynal Abarakov’un ise bu süre zarfında sadece ifadesine başvuruldu.

Savcılık soruşturmayı “intihar” olasılığı üzerine yoğunlaştırarak, algı operasyonu yürüttü. 7 Ocak’ta baraj gölünde başlatılan ilk arama 6 Temmuz’da durduruldu.

Doku’nun ailesinin talebi üzerine 7 Ağustos’ta suyun seviyesi düşürülerek tekrar başlatılan arama çalışması, 18 Ağustos'ta sonlandırıldı.

15 Ekim’de 3'üncü kez başlatılan arama çalışmalarından da bir sonuç alınmadı ve Doku’ya ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım 2020’de arama çalışmaları tamamen sonlandırıldı. 

Doku’nun ailesi ile görüşen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, vali, başsavcı ve diğer resmi kurumların temsilcileri, Doku’nun bulunacağı ve soruşturmanın güçlü yürütüleceği sözü verse de, verilen sözlerin hiçbir tutulmadı. 

KADINLAR YOKSULLAŞTIRILIYOR

Kentte kadınlara yönelik bir savaş politikası yürütülürken, duruma karşı eylem yapmak isteyen kadınlar, engellemelerle karşılaşıyor. Erkek şiddetine devlet şiddetinin de eklendiği Dersim’de kadınlar, eylemleri nedeniyle verilen para cezalarıyla birlikte yoksullaştırılmaya ve eve hapsedilmeye de çalışılıyor.

Bir 25 Kasım’a daha giderken Kürt kadın mücadelesinin merkezi olan Dersim’de kadınlar, direniş geleneklerinden ödün vermeyerek yapacakları eylemler için bir araya gelmeye hazırlanıyor.

EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

Dersim Kadın Platformu adına çağrıda bulunan HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, “İnsanlık tarihi boyunca, dünyanın dört bir yanında, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadınlar, eril zihniyetin sürdürücüsü iktidarların hedefi olmuştur. Kadınlar, şiddetin her türlüsüne maruz kalmalarına karşın eşitlik ve özgürlük mücadelelerinden asla vazgeçmemiş, tam aksine mücadelelerini her gün yaygınlaştırmıştır” diye belirtti.

‘ALANLARA BEKLİYORUZ’

Kadınların katledilmeye devam edildiğini vurgulayan Yeşil, “Bizler Dersim Kadın Platformu olarak kadın cinayetlerini durdurmak için, tacize ve tecavüze, haksız tahrik indirimine son vermek için, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına dur demek için, güvencesiz, kayıt dışı, kölece çalışmaya hayır demek için, nefret suçlarına dur demek için, emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlere karşı mücadeleyi büyütmek için alanlarda olmaya devam edeceğiz. Tüm Dersimli kadınları da 25 Kasım günü alanlara bekliyoruz” diye konuştu.

Dersim Kadın Platformu öncülüğünde kadınlar, 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete karşı saat 12.30’da Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelecek.