Desde El Margen,  Latin Amerika’da ötekileştirilen ve iktidarcı güçlerin çeperi dışında kalan kesimlere atfen ‘Kenardan’  anlamına geliyor.  Kolektif, adına uygun olarak Latin Amerika’daki en görünmez, bir o kadar da ciddi bir sorun olan tutsakların durumunu gündemine taşıyor.  Son bir yıl içinde Ekvador’da 380 tutsak yaşamını yitirdi.

2017’den bu yana organize edilen kitap fuarının bu yılki teması, zindanlardaki bu kabul edilemez durum. Quito’daki Şehir Müzesi’nin ev sahipliğini yaptığı fuar, 13-17 Temmuz tarihleri boyunca açık olacak.

Zindansız bir yaşamı hayal edebilir miyiz? temasıyla yapılan bu yılki kitap fuarının konukları Kolombiya, Arjantin ve Ekvador’da tutsaklarla dayanışma amacıyla kurulan farklı kolektifler, Ekvador Yerli Halklar Ulusal Kongresi  CONAIE ve  Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği ve Jineoloji Akademisi üyeleri.

Latin Amerika’da sömürgecilik ve alternatif yaşam deneyimlerine dair teoriler geliştiren yazarlar  Raul Zibechi ve Kolombiya’dan yazar Umberto Cardenas Motta da fuarın diğer konukları.  

Andrea Wolf Enstitüsü tarafından hazırlanan Mujer Vida Libertad kitabı fuar aracılığıyla ilk kez Latin Amerika’da okuyucuyla buluşuyor. Kitap fuarında Kürt Halk Önderi Abdulllah Öcalan’ın biyografisi, jineoloji ve Kürt Kadın Hareketini tanıtan broşürler de yer aldı. Ayrıca bu vesileyle PKK’nin listeden çıkarılması amacıyla imza standı kuruldu. 

13 Temmuz’da açılışı yapılan fuarın ilk gününde  ‘Ekvador: Irkçılık, yoksulluğun suçlanması ve zindanlardaki katliamlar’  başlıklı seminerde, zindanlardaki tutsakların aileleri ve bu konuyla ilgili mücadele yürüten kollektiflerin temsilcileri katıldı.  

CONAİE’nin öncü isimlerinden Apawqi Castro konuştu.  Castro, Ekvador’da yoksulluk ve işsizliğe karşı Haziran ayında başlayan halk ayaklanmasında yerli halkların kriminalize edildiğine dikkat çekti. 

Seminerde Afro Amerikan olarak adlandırılan topluluklar adına yapılan konuşmalarda da Latin Amerika’daki siyahi toplulukların yüzyıllardır yaşadıkları kriminalizasyona dikkat çekildi. 

Kitap fuarının ikinci günündeki ilk etkinlik ise, Mujer Vida Lİbertad kitabının tanıtımının tanıtılması oldu. 14 Temmuz direnişine dair kısa bir bilgilendirme ve saygı duruşunun ardından Jineoloji Akademisi üyesi  Delal Amargi tarafından kitabın hazırlık süreci ve içeriğine dair bilgilendirme yapıldı. Amargi, Kürt Kadın Hareketinin deneyimlerine ilgili olan tüm kesimler açısından kitabın önemli olduğuna dikkat çekti. 

Etkinlik esnasında PKK’nin listeden çıkarılması için çağrılar da yapıldı. 

İkinci etkinlik ise müze içinde bulunan kilisede yapıldı. "Başka bir adalet: Zindansız bir yaşam mümkün mü" temasıyla yapılan seminerde Kolombiya’dan ceza sistemine karşı mücadele eden kollektif üyesi Diana Restrepo, Yo no Fui ( Ben Değildim) adlı kollektif üyesi , Mujeres De Frente üyeleri Elizabeth Pino ve Andrea Aguirre Salas ve Jineoloji Akamesi üyesi Zilan Diyar konuştu. 

Suç ve ceza tanımının iktidarın çıkarlarına göre yapıldığına dikkat çekilen konuşmalarda, Kürt Kadın Hareketinin adalet kavramını nasıl ele aldığı anlatıldı. Jİneoloji Akademisi yapılan konuşmalarda Türk sömürgeciliğinin Kürt toplumunu günlük olarak adalet kavramından uzaklaştırdığına ve kadının öncülük yaptığı ahlaki ve politik toplumu inşa etmeden kalıcı bir adaletin sağlanmayacağına dikkat çekildi.