Partiya Azadiya Jinên Kurdistan (PAJK) Koordinasyonu, "TUSAŞ silah üretim merkezi önünde gerçekleşen Ölümsüzler Taburu'ndan Asya Ali ve Rojger Hêlîn yoldaşlarımızın eylemlerini selamlıyoruz. Kahramanlıklarına, fedakar ruhlarına ve ölümsüzlüklerine karşı saygıyla eğiliyoruz, ruhları şad olsun diyoruz. Asya ve Rojger yoldaşlar bu fedakâr eylemle, Kürdistan’ın her yerinde Kürt halkına yönelik 9 Ekim komplosuna, ağır tecride ve işgalci Türk devletinin aralıksız sürdürdüğü saldırılarına karşı tavır sergiledi. Biz bu çelikten iradeyi, onurlu tutumu, kahramanca eylemi ve başarıyı selamlıyoruz. Sizin başarınızı, başta HPG ve YJA-Star komutanlığını ve gerillalarını, Kürt Halk Özgürlük Hareketi’ni, tüm halkımızın ve mücadele eden kadınları kutluyoruz. İki kişi bir tabur gücü kadar savaşarak ve özgürlük savaşını yeni bir döneme taşıdılar. Bu ruh, Önder Apo’nun etrafında fedai çizgiyi örgütleme zamanıdır ve İmralı’yı parçalama kararıdır. Hakikatte, bu eylem her Kürt gencinin fedailik ruhudur. Kürtlerin soykırıma karşı iradesini temsil ediyor ve öncülük iddiasını zirvede ifade ediyor. Bu eylem hakikatin sembolüdür" dedi.
"Türk devleti ve tüm komplocu güçler bunu bilmelidir ki, Önderliğe uygulanan ağırlaştırılmış tecride ve esaretine karşı Kürt halkının artık tahammülü kalmamıştır" denilen açıklama şunlar belirtildi: "Önder Apo üzerinde 25 yıldır hukuksuzluk yürütülüyor, dört buçuk yıldır mutlak tecrit uygulanıyor ve ne halkımız ne Hareketimiz ne de başkası Önder Apo’dan herhangi bir haber alamadı. Bu ahlak dışı ve insanlık dışı eylemlere karşı sesini yükseltmeyenlerin TUSAŞ’ın eylem amacını doğru anlaması önemlidir, ilk başta Türk devleti ve herkes bunu doğru okuması gerekmektedir. Faşist Türk devleti, şehir ve köylerimizde halkımıza saldırılar, katliamlar gerçekleştiriyor, yurtseverleri, sivilleri katlediyor. Başûr’da, Rojava’da ve Şengal’de bombardıman aralıksız sürüyor, yıkıyor, yakıyor, altyapıları yok ediyor ve yaşamı bitiriyor. Aynı zamanda kamuoyunun gözü önünde Gerillaya karşı kimyasal silahlar da kullanıyor, kuşkusuz gerilla da cevapsız kalmayacaktır. Türk devleti açıkça savaş suçu işliyor.
Türk devleti, toplumunu ve kamuoyunu yanıltmak için gerillanın sonu geliyor diyor ama herkes şunu bilmeli ki PKK-PAJK, Apocu militanları ve gerillanın hiçbir zaman bitmeyecek, Asya ve Rojger gibi binlerce militan modern gerilla savaşının taktikleri konusunda uzmanlaştı. Hedefe nasıl büyük bir cesaretle ve profesyonelce gittiklerini herkes gördü. Gerilla sorumluluğu olan halkı savunma da tüm sınırları aşarak anlamsız hale getiriyor. Faşizmin yönetimi altındaki en özel askeri kurum TUSAŞ’a yapılan saldırı, faşizmin kalbinde yer alan Türk ordusunu ve politikasını altüst etti. NATO silahlarıyla halka ve gerillalara karşı savaşan Türk devleti sonuçsuzdur ve sonuçsuz kalacaktır. Hedef alınan merkez, halkımıza saldırmak için kullanılan silahların üretim merkezidir. TUSAŞ askeri merkezdir. Gerilla bilinçli olarak, vicdanla, özgür ve demokratik ahlakla askeri hedefi amaçlamıştır.
Türk devleti halkımıza karşı soykırım savaşı yürütmektedir. Gerilla bu savaşın bir tarafı olarak askeri alanları hedef haline getirmiş. Bunu ters yüz etmek 50 yıldır devam eden soykırım saldırılarını inkar etmektir. Türk devleti bu saldırılarını inkar etmek için terör kavramını kullanmakta ve kriminalize etmektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde Kürt halkı Türk devleti tarafından hukuksuz bırakılmış, Kürtlerin kültür, dil, irade ve hakları gasp edilmekte ve inkar edilmektedir. Kürtler askeri, siyasi, hukuki olarak hedeflenmekte, Kürt coğrafya ve doğası yakılmakta, Kürt gençleri uyuşturucu, ajanlaştırma, fuhuş yöntemleriyle yozlaştırılmak istenmektedir.
İMRALI SİSTEMİ YIKILMAYANA KADAR ÖZGÜRLÜK GELİŞEMEZ
Şüphesiz Önder Apo’nun sağlık, güvenlik ve fiziksel özgürlüğü mücadelemizin temelini oluşturmaktadır. İmralı sistemi yıkılmayana kadar, Türkiye halkları için ne özgürlük ne de demokrasi gelişemez. Kürt halkı da yok olmaktan kurtulamaz. Kürt ve Türk halklarının birleşmesi için, İmralı sisteminin yıkılması gerekir. Bu anlamda demokrasi ve özgürlüğü başka bir yerde aramak kendini kandırmaktır. Demokrasi ve özgürlüğün yolu İmralı’dan geçmektedir. Bunun dışında tek bir Kürt’ün bile ciddiye alacağı bir politika yoktur.
Dönemin ruhu ve gerillacılığında ısrar etmek, soykırım saldırılarına, faşizme, parçalama ve imhaya karşı özgür iradeyi savunmaktır. Bêrîtanların, Zîlanların, Saraların ve Rûkenlerin şahsında, yine Rojhat ve Erdalların şahsında, yine Asya ve Rojgerlerin şahsında özgür halkın doğuşu, özgür kadının ve özgür erkeğin doğuşu gerçekleşmektedir. Aynı zamanda Önder Apo’yla hakikat yoldaşlığı ve özgürlüğe bağlılık da gerçekleşmektedir. Asya ve Rojger yoldaşlar eylemi gerçekleştirmeden önce bu eylemin amacını kesinlikle dile getirdiler. Onların mesajı bizlere başarı sözüdür, özgür kadında ısrar etmek, özgür erkek ve özgür toplumdur. Asya ve Rojger arkadaşları, yine tüm şehitleri anlamak, Önder Apo’yla olan doğru yoldaşlığı anlamak ve gerçekleştirmektir. “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesinin duruşu Asya ve Rojger yoldaşlar şahsında kesinleştirildi. Bir kez daha o arkadaşlar şahsında özgürlük mücadelemizin bütün şehitlerini anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz."