Yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, faşist sömürgeci Türk devletinin Kürdistan halkının mücadelesine, özgürlüğüne ve yaşamına düşman olduğunu belirtti.
“Bu düşmanlığını en azgın, en saldırgan biçimde sürdürüyor. Kürdistan coğrafyası, kadınları, gençleri, çocukları katliamla yüz yüzedir. Efrîn’de yaşanan dehşet göz önündeyken tüm dünya buna göz yumuyor. Bu durum kabul edilmezdir” denilen açıklamada şunlar belirtildi: “Kürt halkı Rojava’da DAİŞ vahşetine karşı tüm insanlığı savundu. Tüm insanlığın kurtuluşu için savaştı. Bu çağın en destansı direnişi ve mücadelesiyle kendini kalkan yaptı. Büyük bedeller ödedi. Mücadele ile özgürlüğü, eşitliği, adaleti ve toplumun demokratik yaşamını yarattı. Çağın kaosu, savaşları ve düşmanlaştıran politikalarına karşı halkların bir arada özgür yaşamını inşa etmeye çalıştı. Ortadoğu’da bir özgürlük adası gibi yükselen Rojava’ya karşı Türk devletinin işgal ve katliam saldırısına kimse göz yummamalıdır. Bu insanlığa ve özgür yaşama saldırıdır.
Halkların barış içinde bir arada yaşamasına saldırıdır. Ortadoğu halkları olarak özgür geleceğimize saldırıdır. Kapitalist sistemin çıkar hesaplarına, soykırımcılığına, komplolarına karşı oluşan alternatif demokratik sosyalist topluma saldırıdır. Rojava şahsında insanlığın demokratik yaşam alternatifinin oluşmasına karşı kapitalist hegemonyanın bir saldırısıdır. Onurlu insanlığın özgür yaşam çizgisinin teslim alınmasına dönük bir saldırıdır.
Dünyanın Rojava’ya borcu vardır. DAİŞ saldırılarının tüm dünyaya yayılmamasını engelleyen Rojava’daki mücadeledir. Burada ödenen bedellerdir. Kadınların, demokratların, insanlığın bu bilinçle Rojava’ya destek olması gerekmektedir.
Tüm kadınlara, kadın örgütlerine, dünyanın her yerindeki Kürt kadınlarına çağrımızdır, gün Rojava’yı savunma günüdür. Türk devletinin katliamcı, soykırımcı işgal saldırısı karşısında herkesi seferberliğe çağırıyoruz. Rojava’da direnen kadınlar ve gençler öncülüğünde gelişen destansı direnişe destek olmaya, omuz vermeye, birlikte savaşmaya çağırıyoruz.
Dünyanın her yerinde insan hakları, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren güçlere çağrı yapıyoruz, bu duruma kimse sessiz kalmamalıdır, Rojava’nın yanında olmalıdır. Türkiye halkları, emekçileri ve mücadeleci kadınları bu komploya sessiz kalmamalıdır. Bu savaş Kürt-Türk ilişkilerine ve birlikte yaşamına kurulmuş bir komplodur. Türkiye ulusu adına ve çıkarlarınaymış gibi gösterilmeye çalışılan, milliyetçi söylemlerle topluma mal edilen bu savaşa karşı durmalı, sokaklara akmalıdır.
Kürt halkı dünyanın neresinde olursa olsun direnişçi ve mücadeleci özüne sahip çıkmalı, seferberlik içinde olmalıdır. Kürt halkının en küçük hakkına, özgürlüğüne, sevincine bile tahammülü olmayan, bombalar yağdıran bu düşmana karşı topyekun direnişe geçmelidir. Kürt kadınları bu direnişin öncülüğünü yapmalıdır. Kaybedecek bir şeyimizin olmadığı görülmüştür. Her türlü kazanımımız elimizden alınırken, bedellerle yaratılmış değerleri savunmak onurlu bir duruş sahibi olmanın tek şartıdır.
Kuzey Doğu Suriye halklarımız nasıl ki kendi öz güçleriyle savaşıp demokratik sistemlerini kurduysalar Türk devletinin vahşetine karşı tüm gücüyle direnecek, özgürlüğünü savunacaktır. Halklarımız direnecektir, faşist-soykırımcı düşmanın hevesi kursağında bırakılacaktır. Bu direnişle Erdoğan faşist rejimine son verilecek, komplo boşa çıkarılacak, Ortadoğu halklarının baharı başlayacaktır.”