Paris X. bölge belediyesinde yapılan anmaya belediye başkanının yanı sıra yerel seçilmişler ve Kürt dostları da katıldı.

Akşam yerel saatle saat 19:00’da yapılan anma etkinliği, belediye başkanı Alexandra Cordebard’ın konuşmasıyla başladı.

Belediye başkanı Alexandra Cordebard bu katliamı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarının altını çizdi. Katliam dosyasının üzerindeki devlet gizliliğini bir kez daha eleştiren başkan tüm ekibiyle beraber Kürt halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti.

Alexandra Cordebard, Kürtlere saldırı olduğunda veya Parislilere saldırı olduğu zaman bunun önünde bir set olacaklarını vurgularken, demokrasi adına, demokrasinin savunulması adına, DAİŞ’le mücadele göz önüne alındığında Fransız halkının Kürtlere borçlu olduğunun altını çizdi.

Alexandra Cordebard’ın ardından söz alan Berivan Fırat, 7 Ocak 2015 Charlie Hebdo saldırısını hatırlatarak, Evîn Goyî’nin bu terör saldırısı yapanlara karşı Rakka’da savaştığını bir kez daha hatırlattı.

Anma etkinliliği “Katledilecek 3 Kadın” belgeseliyle devam etti. Film gösterimine ilgi büyüktü ve salon tamamen doldu.

Belgeselden sonra sözü davanın avukatı Sylvie Boitel aldı. Dava sürecini anlatan Sylvie Boitel şu ifadeleri kullandı: “Ömer Güney’in hastalığının farkındaydık. Bu yüzden Türkiye’den hızlı bir şekilde yanıt almaya çalıştık fakat Türkiye cevap vermiyordu” dedi.

Daha sonra Berivan Fırat (CDK-F Dış İlişkiler Sözcüsü) bir konuşma yaptı. Berivan Fırat 2022 yılındaki katliamının aksine 2013 katliamının oldukça hızlı bir şekilde bir terörist dava olarak sınıflandırıldığını belirterek ancak dosyanın devlet gizliliği altında gizlenmesinden kaynaklı adaletin yerini bulamadığını ifade etti. Bu durumun 23 Aralık 2022’de başka bir katliamın önünü araladığını belirten Berivan Fırat, katilin askeri eğitiminin de altını çizdi. Berivan Fırat, içişleri bakanı Gerald Darmanin’in bu saldırıyı ırkçı bir saldırı olarak sınıflandırılmasını eleştirdi.