REPAK’tan Irak’ın kabul ettiği yasalara karşı mücadele çağrısı

REPAK, tüm kadınları ve kamuoyunu, 18 yaşından küçük kız çocuklarının evlendirilmesi ve DAİŞ tutuklularına af yetkisi veren yasanın iptal edilmesi için mücadele etmeye çağırdı.

REPAK AÇIKLAMA

REPAK, “Irak parlamentosunda kabul edilen “Irak Kişisel Statü Değişiklik Yasası” Irak Yüksek Mahkeme tarafından ret edilmesine rağmen, Irak Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandı. Uzun bir süredir kadın hareketlerinin yasanın onaylanmaması için mücadele verdiği ve kamuoyuna “Kız çocuklarının 18 yaşın altında evlendirilmesi yasası” olarak bilinen bu yasa değişikliği böylelikle resmileşmiş oldu. Yasa değişikliği, İslami mahkemelere evlilik, boşanma ve miras da dâhil olmak üzere aile meselelerinde daha geniş bir yetki alanı sağlıyor. Kadın hareketlerinin yasaya karşı Irak ve dünyada oluşturduğu önemli mücadele gündemi sayesinde resmi olarak evlilik yaşı 18 yaşın altına düşürülemedi ancak, İslami mahkemelere tanınan yetki ile böylelikle evlilik yaşını kız çocukları için 9, erkek çocuklar için 16 olarak, dini mahkeme kararları ile fiili uygulanacak. Kişisel Statü Yasası’nın kabul edilmesiyle toplumda mezhepçilik derinleşecek, kadın ve çocukların hiçbir şekilde korunamayan hakları daha da ihlal edilecek. Öte yandan bu yasanın onaylanmasıyla 9 yaşındaki kız çocukları ile 15 yaşındaki erkek çocuklarının evliliği, mahkeme dışında da hiçbir engele takılmadan gerçekleşebilecek” dedi.

 

REPAK açıklamasında devamla şunlar belirtildi:

“Mevcut yasa değişikliğine neden olan Şii din gruplarının yasaya destek için, Sünni gruplar ile DAİŞ’li tutukluların serbest bırakılması konusunda anlaşmış olmasıdır. Êzidî kadınlara karşı soykırım suçu işleyen DAİŞ’li tutukluların affı ve Şengal etrafında gittikçe artan cihadist grupların yoğunluğu Êzidî kadınlara karşı ikinci büyük soykırım tehdidini artırmıştır. Aynı zamanda mevcut yasa yapıcıları ve Irak hükümeti bu kararları ile DAİŞ’in soykırım suçlarına ortak olmuştur. Êzidî kadınlarına yönelik gelişecek soykırım saldırı ve suçlarının sorumlusu bizzat Irak hükümeti olacaktır. 

Parlamentoda ayrıca, Irak’da tartışmalı bölgelerde Araplaştırma politikası temelinde yerinden edilenlerin el konulan mülkiyet alanlarına dönüş yasası bu yasaya eklenmiştir. Halklar için olumlu olan bu yasanın, dini mahkemelere yetki ve DAİŞ’li tutukluların affı maddeleri ile birlikte onaylanması büyük bir trajedidir. Hiçbir hak, kadınların feda edilmesi üzerinden inşa edilememeli, kadınların ve halkların özgürlüğü birlikte savunulmalı ve korunmalıdır.

Irak Cumhurbaşkanı ve Irak hükümetine çağrımızdır: Mülkiyet yasasının korunması temelinde, dini mahkemelere yetki ve DAİŞ tutuklularının affı yasasını iptal etmelidirler. Kadınların ve çocukların dünyasında büyük yıkımlar, ahlaki suçlar ve cinsel istismara neden olacak bu yasaların sorumluluğunu ret etmelidirler. Êzidî kadınlarına yönelik cinsel ve soykırım suçlarını af etmek, Êzidî kadınlarına karşı yeni bir suç’a teşvik ile sonuçlanacaktır. Bu durum tüm dünya kadınları için kabul edilmezdir.

Bu temelde, dünya kadın hareketlerine ve demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Êzidî kadınları Irak devleti politikaları nedeni ile yeni bir DAİŞ soykırım tehdidi altındadır. Êzidî kadınlarını soykırım tehdidine karşı geç kalmadan, Irak hükümetinin DAİŞ’li tutukluların serbest bırakılmaması ve dini mahkemelere yetki veren kanunları iptal etmesi temelinde bir mücadeleyi geliştirmeye ve Êzidî kadınların sesi olmaya davet ediyoruz."