Kürdistan Kadın Gazeteciler Birliği (ROJIN) da katledilen gazetecilere ilişkin yaptığı açıklamada şunları belirtti:

“Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteci Nazım Daştan ve ANHA muhabiri Cihan Bilgin arkadaşımız, Türk devletinin SİHA saldırısında katledildi. Gazetecilere yönelik Türk devletinin ardı arkası kesilmeyen saldırılarını kınıyoruz ve hakikatin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.

Türk devleti ve çetelerinin Rojava kadın devrimine ve demokratik sisteme yönelik saldırılarını günlerdir takip eden Cihan Bilgin ve Nazım Daştan arkadaşlarımız bölgedeki gerçekleri kamuoyuna duyurmak için hayatını tehlikeye atarak takip ettiler. Savaş çığırtkanlığı yapan havuz medyasının kirli, kışkırtıcı dili ve yayınlarına karşı basın ilkelerini, savaşın en sert koşullarında korudular.

SMO çetelerinin Minbic'te kadınlara ve halka yönelik vahşetini takip ettiler. Yıllardır Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik düşman politikalarının perde arkasını, DAİŞ, SMO ve HTŞ çeteleriyle kirli ilişkisini deşifre ederek, kadınların ve halkın sesi oldular.

Hakikatin derin etkisini bilen Türk devleti, hakikat korkusundan dolayı her yerde gazetecileri hedef almaktadır.

Gazetecilerin kasıtlı olarak hedef alınmasının uluslararası suç kapsamında olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Uluslararası basın kuruluşları başta olmak üzere, kadın örgütleri, insan hakları örgütlerini bu suça dur demeye çağırıyoruz.

Hakikatin susturulması, karanlığın hakim kılınması amacını taşımaktadır. Bu karanlık başta kadın ve çocuklar olmak üzere halkları, insanlığı yutma potansiyelini taşımakta.

ROJIN olarak katledilen gazeteci arkadaşlarımızın mirasını devralarak daha da büyüteceğimizin sözünü veriyoruz.

Karanlığa sığınanlar, ışığın taşıyıcılarından, hakikat arayışçılarından korkmaya devam etsinler. Vahşetiniz, katliamlarınız, tehditleriniz biz hakikat takipçilerini korkutmuyor. Yakanıza yapışmaya, sakladığınız gerçekleri haykırmaya, kadınların ve halkların sesi olmaya devam edeceğiz. Bizler gerçekleri haykırdıkça siz toplum vicdanında ve tarih karşısında yargılanmaya devam edeceksiniz.”