Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin cezalandırılması için adalet mücadelenin 900’uncu haftası dolayısıyla Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen ve hukuksuz bir biçimde kelepçelenerek gözaltına alınan Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü’nden serbest bırakıldı.
Serbest bırakıldıktan sonra Taksim’de bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önüne gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, alkışlarla karşılandı. Bugün yaşanan hukuksuzluğa dair bir açıklama yapan Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, hafıza merkezi olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerinin altını bir kez daha çizdiler.
İlk konuşmayı yapan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Galatasaray Meydanı’nın bir hafıza mekanı olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Bugün Cumartesi Anneleri’nin 900’uncu hafta oturumu dolayısıyla hafıza mekanlarında yapmak istedikleri açıklamanın engellendiğini ve gözaltına alındıklarını hatırlatan Öztürk, “İktidarın geldiği nokta tamamen otoriter , yasaklayıcı ve kendini anayasanın, hukukun üstünde gören yönetmelerdir. Ama biz bunların geçeceğine inanıyoruz. İnanıyoruz ki siyasi ve toplumsal muhalefet birlikte mücadeleyle bugünleri aşacaktır. Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları hiçbir zaman o hafıza mekanından vazgeçmeyecekler. Bu mücadele kesintisiz devam edecek” dedi.
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, Galatasaray Meydanı’nın insan hakları savunucularının ve gözaltında kaybedenlerin yakınlarının kazandığı bir mekan olduğunu hatırlatarak, “ Galatasaray Meydanı her zaman bizimdir. Devlet aklı değiştikçe bizim aklımız değişmek zorunda değil” vurgusunda bulundu. Bundan birkaç yıl önce kayıp yakınlarının başbakan olan Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildiğini anımsatan Keskin, “ Erdoğan ‘ Bizim dönemimizde gözaltı olmayacak ve bütün gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklayacağız’ sözünü vermişti. Ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Kayıplardan sorumlu olan Mehmet Ağar ve benzerleri bugün iktidarın yanında. İşte onların aklı değişti ama bizim aklımız aynı yerde. Biz hep aynı yerdeyiz ve kayıplarımızı aramaya sonunda kadar devam edeceğiz” diye konuştu.
Bugün yaşanan hukuksuzluğun polis şefinin söylediği cümlenin özetlediğini vurgulayan Keskin, “ Anayasa Mahkemesi’nin barışçıl gösterilerle ilgili kararını hatırlattığımızda, polis şefi bize, il emniyet müdürlüğünün yasağı olduğunu söyledi. İşte il emniyet müdürünün AYM’nin ütünde olduğu bir yerdir burası. Yani hukukun bizzat devlet güçleri tarafından ihlal edildiği yerdir burası. Bugün yaşadığımız buydu. Biz insan hakları savunucularına kelepçe taktılar” diye tepki gösterdi.
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak ise, bugün kendilerini gözaltına altına alanların bir suça daha imza attıklarını ve suça ortak olduklarını vurgulayarak, “ Oysa bize, Elmas ve Berfo anneye söz verenler 700 hafta oturumumuzda ve bugün bu suça ortak olduklarını bir kez daha gösterdiler. Şu bilinsin ki biz sevdiklerimizin akıbetini öğrenmeye çalışanlar olarak asla vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Son kaybımız bulunana kadar bu mücadelemiz sürecek” vurgusunda bulundu.
900’uncu hafta dolayısıyla Galatasaray Meydanı’nda yapmak istediği eyleme polis tarafından engellendi. Oturumunda saatler önce Galatasaray Meydanı’nı ve çevresini abluka altına alan polisler, eylem yasağı gerekçesi olarak kaymakam kararını gösterdi. Eyleme HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Zeynel Özen, TİP Milletvekili Ahmet Şık, CHP Milletvekili Ali Şeker, katledilen Gazetesi Hrant Dink’in oğlu Arat Dink yanı sıra İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan katıldı. Kaymakamın, bu keyfi yasağına TİP Milletvekili Ahmet Şık ve kayıp yakınları tepki gösterdi. Tüm engellemelere rağmen ellerinde gözaltında kaybedilen yakınlarının resimleri ve karanfillerle Galatasaray Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kayıp yakınları, milletvekilleri ve insan hakları savunucuları abluka altına alındı. Polis çekim yapan gazetecileri zorla alandan çıkarmak istedi. Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakarak açıklama yapmak isteyen Cumartesi Anneleri, polis koridoru oluşturarak gözaltına alındı. Kayıp yakınlarına kelepçe takılması ise dikkat çekti. Bu hukuksuzluğa tepki gösteren HDP, TİP ve CHP milletvekilleri ve polis arasında kısa süreli gerginlik yaşadı. Bu keyfi gözaltı saldırısına tepki gösteren gözaltında kaybedilen Fehim Tosun’un kızı Besna Tosun, “ Annelerden ve meydanlardan korkanlar, Şili’de olduğu gibi Türkiye’de de kaybedecekler” vurgusunda bulundu.