Silopi’de işgale ve kadın katliamlarına karşı yürüyüş

Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırısını ve kadın katliamlarını protesto etmek amacıyla Silopi’de gerçekleştirilen yürüyüşte “Her koşulda bedenimizi, kimliğimizi ve kültürümüzü savunacağız” mesajı verildi.

Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad) hem kadın katliamlarına hem de Güney Kürdistan’a yönelik Türk devletinin işgal saldırısını protesto etmek için Şırnak'ın Silopi ilçesinde yürüyüş gerçekleştirdi.

Sanat Sokağı'nda başlayan yürüyüşe Barış Anneleri Meclisi, Amed, Mardin, Batman TJA aktivistleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, HDP Şırnak il ve ilçe örgütleri, Silopi Belediyesi Eşbaşkanı Adalet Fidan, İdil Belediyesi Eşbaşkanı Songül Erden. Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Berivan Kutlu, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Figen Altındağ, Savur Belediyesi Eşbaşkani Gülistan Öncü, Derik Belediyesi Eşbakanı Mülkiye Esmez’in yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.

‘İŞGALE KARŞI TOPLUMU SAVUNALIM'

“Li dijî polîtîqayên şer ê taybet û dagirkerîyê em ê civakê biparêzin” pankartının açıldığı yürüyüşte, Güney Kürdistan’da Türk devletinin saldırıları sonucunda şehit düşen çocukların, Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen Hevrîn Xelef ile birlikte Türkiye’de erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğrafları taşındı.

“Jin bi tekoşîna xwe dê pergalê hilweşîne”, “AKP kadınlara ne getirdi? Savaş, katliam, tecavüz, şiddet, tecrit, yoksulluk” dövizlerinin taşındığı yürüyüşte sık sık, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Sanat Sokağı’nda yürüyüşe başlayanların önüne çevik kuvvet ile kapatan polis, yürüyüş için izin vermeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine kadınlar oturma eylemine başladı. Kısa süreli bir gerginliğin ardından kadınlar yürüyüşlerine devam etti.

Yürüyüşün ardından kadınlar adına basın metnini HDP Beytüşşebap İlçe Eşbaşkanı Beybun Aslan okudu. Savaş politikalarına karşı bir araya geldiklerini belirten Aslan, “Yıllardır zorbalıklarla irademizi teslim almaya çalışıyorlar. Sürgün, göç ettirme, gözaltı ve tutuklamalarla biz Kürt kadınların başını eğmek istiyorlar. Asla diz çöküp baş eğmeyeceğiz” dedi. AKP-MHP’nin yüzyıllık devlet zihniyetini temsil ettiğini ifade eden Aslan, “Kürt düşmanlığı ve kadın düşmanlığı üzerinden saltanatlarını sürdürmek istiyorlar. Bir yandan savaş ve tecrit politikalarını derinleştiriyorlar, diğer yandan sistematik bir şekilde asimilasyon politikalarını yürütüyorlar. Bütün askeri güçlerini Kürt özgürlük mücadelesine karşı seferber etmişler. Bugün yine Kürt kadınlarına karşı ayrı konseptle özel savaş politikalarını uyguluyorlar” diye konuştu.

‘BİNLERCE KÜRT KADIN ESİR’

Kürt kadınların özgürce yaşamak istediğini vurgulayan Aslan, bunun için kadınların eşitlik mücadelesini yürüttüklerini belirtti. Kadınların mücadeleleri ile egemenlerin bütün planlarını bozduğunu kaydeden Aslan, “Bugün binlerce Kürt kadın siyasetçi ve aktivist hapishanelerde esir alınmış durumda. Kadınlar toplumun erkek egemen zihniyetine karşı mücadelelerini sürdürüyor. Bunun için büyük engellemelere maruz kalıyorlar. Hile hurda ile Kürt genç kadınları uyuşturucu ve fuhuşa sürüklenerek intihara sürükleniyor. Bu kirli politikaları kabul etmeyen kadınlarda katlediliyor. Türkiye’deki mahkemeler tamamıyla AKP-MHP’nin kontrolü altına girmiş. Ayşe Gökhan, Leyla Güven ve yüzlerce kadın bunun için esir alınmış. Rojbin Çetin’in evi basılarak köpeklerle işkence yapıldı. Rojbin Çetin’e işkence yapanlar yargılanmadı bile” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’

Her yerde devletin bu kirli politikalarını teşhir edeceklerini belirten Aslan, “Bu saldırılarla Kürt kadınların mücadelesini engelleme ve Kürt kadın mücadelesinin dünya kadınları mücadelesi ile buluşmasını engellemeye çalışıyorlar. Fakat kadın mücadelesi hiçbir engeli tanımaz. Kürt kadınları hiçbir bedelden korkmuyor. Her geçen gün daha da örgütlenecek. Her koşulda bedenimizi, kimliğimizi ve kültürümüzü savunacağız” dedi.