Stockholm’de ‘Jin Jiyan Azadî’ konferansı sürüyor
Doğu Kurdistan Kadın Topluluğu (KJAR) tarafından düzenlenen "Jin, Jiyan, Azadî” konferansı, Stockholm'de ikinci gününe devam ediyor.
Doğu Kurdistan Kadın Topluluğu (KJAR) tarafından düzenlenen "Jin, Jiyan, Azadî” konferansı, Stockholm'de ikinci gününe devam ediyor.
Bugünkü oturumun ana başlıkları arasında “İç ve Dış Dinamiklerin Devrime Etkisi”, “İsyanların Sürekliliği Sorunları”, “Kadın Devrimi ve Toplum” bulunuyor.
İkinci günün ilk oturumunda eski Afganistan milletvekili Belqis Roşen, University College Cork-İrlanda'dan akademisyen Rojin Mokriyani, İngiltere'den akademisyen Sara Kirmaniyan ve İsveç'ten akademisyen Nêda Hoşeng’in sunumları var.
Konferansa yüzlerce Kürt, Beluc, Afgan ve Fars kadın katıldı. Konferansın Cumartesi günkü oturumlarında özellikle Beluc aktivist Fariba Barhanzehi önemli bir konuşma yaptı.
Barhanzehi, 'Kadın, Yaşam, Özgürlük' isyanına vurgu yaparak, bu isyanın İran genelinde entelektüel bir rönesans ve toplumsal dönüşüm başlattığını belirtti.
Barhanzehi'nin konuşmasından önemli bölümler şu şekilde:
"'Kadın, Yaşam, Özgürlük' isyanı, kadınların öncülüğünde toplumsal kesimleri bir araya getirdi ve toplumsal bir ittifak kurdu. Bu ittifak, tarihi boyunca İran'da varlıklarını korumaya çalışan Beluci, Kürt, Türk, Arap, Lor, Hazar ve Türkmen topluluklarını bir araya getirdi.
"Jina Emini'nin İran rejimi tarafından katledilmesi ardından Beluc halkı, kana susamış rejime karşı yüksek sesle ayaklandı. Kürt şehirlerinde başlayan ayaklanma, Zahidan'da o kadar öyle etkili oldu ki sınırları açtı. Pakistan Belucileri İran halklarının isyanını selamladı, onlarca gün eylemlerde bulundu. Belucistan şehirlerinde rejim muhafızları tarafından onlarca masum sivil katledildi. Ancak Beluc halkı, rejimin kadınlara uyguladığı baskı ve cinayetlere karşı durdu, seslerini yükseltti ve protestolarını sürdürdü. Bugün hem İran hem de Pakistan, Belucistan şehirlerini ağır silahlarla hedef alarak saldırıyor. Kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Beluciler, 'Jin Jiyan Azadî’ isyanı sırasında olduğu gibi direniş ittifakının güçlenmesi ve ırkçı rejimlerin hakimiyetinin kırılması gerektiğini vurguluyor."