Suriye Kadın Meclisi’nden deklarasyon
Suriye Kadın Meclisi, ülkedeki yeni sürece ilişkin deklarasyon yayımladı ve atılması gereken adımlar için çağrı yaptı.
Suriye Kadın Meclisi, ülkedeki yeni sürece ilişkin deklarasyon yayımladı ve atılması gereken adımlar için çağrı yaptı.
Suriye Kadın Meclisi, ülkedeki siyasi gelişmeler ve kadınların sürece aktif katılımının önemini vurgulamak amacıyla basın açıklama yaptı.
Hesekê’deki 4 Nisan Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasına Suriye Kadın Meclisi üyelerinin yanı sıra kadın kurumlarının üyeleri ve kadın aktivistler katıldı.
'TÜRKİYE SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR'
Deklarasyonu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyonu Üyesi Sûher Senûhe okudu.
Deklarasyon şöyle:
“Suriye'de yaşayan kadınlar olarak uzun yıllar BAAS rejiminin milliyetçi, tekçi ve kadınları irade saymayan politikaları altında yaşadık.
Suriye'de 2011'de otoriter rejime karşı ayaklanan halklar, son 13 yıldır savaş, göç, işgal ve DAİŞ zulmüyle karşı karşıya kaldı. Bu süreçte en büyük acılan kadınlar olarak yaşadık. Hem BAAS rejimine karşı hem de DAİŞ'e karşı, her türlü zulüm ve köleleştirmeye karşı direndik. Büyük bedeller ödedik, ama özgür demokratik bir Suriye'de yaşama umudumuzu kaybetmedik. Suriye'nin tüm etnik, dini, kültürel yapılarından kadınlar olarak, bütün Suriye halkları için özgür bir gelecek inşa etme kararlılığı ile Suriye Kadın Meclisi'ni kurduk. Bugün her zamankinden daha etkin bir öncülük yapma iradesi ve kararlığına sahibiz.
BAAS rejiminin yıkılmasının ardından Suriye'de yeni bir düzen kurulması için çalışmalar sürdürülüyor. Ancak bu süreçte kadınların iradesinin tanınması ve kadın katılımının adil ve eşit temsiliyetinin sağlanması gerekir. Çünkü Suriye toplumunun yarısından fazlasını kadınlar oluşturmaktadır. Özlemini duyduğumuz demokratik, adaletli ve güvenlikli bir ülkenin inşası ancak Suriye'deki tüm farklı inanç, kültürel ve etnik gruplarının ve kadınların ortaklaşması ve eşit katılımı ile gerçekleşebilir.
Bu 13 yıllık zaman dilimi içerisinde, Kuzey ve Doğu Suriye'de mücadele eden kadınlar yaşamın her yerinde örgütlendiler ve önemli kazanımlar elde ettiler. Siyasette, ekonomide, öz savunmada, adalette ve diğer birçok alanda önemli tecrübeler edindiler. Kadınların bu bölgemizde elde ettikleri kazanımlardan bütün Suriyeli kadınların yararlanmasının tam zamanıdır. Bu kazanımlar için büyük fedakarlıklar yapıldı ve bedeller ödendi, bu nedenle bunların savunulması çok önemlidir. Yeni Suriye'de kurulacak sistemin yerel ve uluslararası meşruiyetini sağlayacak ve garanti altına alacak en önemli şartlardan biri de kadınların bu yeni sistemde ve onun kuruluşunda söz sahibi olmasıdır.
Esad rejiminin yıkılması olumlu bir gelişmeydi. Ancak, İdlib, Efrîn, Cerablus, Bab, Serêkaniyê ve Girêspî’de kadınların kaçırılması, öldürülmesi, temel hak ve özgürlüklerin ellerinden alınması gibi olaylar sona ermedi. Bu yerlerde ve şimdi de Minbic’de Türkiye'nin desteklediği silahlı gruplar bu suçları işlemeye ve işgalciliği sürdürmeye devam etmektedirler.
ATILMASI GEREKEN ADIMLAR İÇİN ÇAĞRI
BAAS rejiminin düşüşü kutladığımız bu günlerde, kadınlara ve başta Hristiyan, Alevi, Dürziler olmak üzere Suriye'nin güneyi ve sahil bölgelerinde farklı kültür, inanç gruplarından insanlarımıza karşı şiddet olayları artmış durumdadır. Türkiye devletinin desteklediği çete gruplarının Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri üzerindeki saldırılan ve Til Rıfat örneğinde olduğu gibi kadınların kafalarının kesilmesi olayları devam etmektedir. Dolayısıyla bu ihlallerin önlenmesi, halkımızın karşı karşıya olduğu korku ve tehlikelerin sona ermesi için Suriye'deki tüm siyasi güçleri şu adımların gerçekleştirilmesi için çalışmaya çağırıyoruz:
1- Suriye'nin geleceğine Suriyeliler karar vermelidir.
2- Uluslararası normların ve barış anlaşmalarının gereklerinin yerine getirilmesi, bölgemizde süren savaş ve çatışma ortamının sona erdirilmesi, bunun için Suriye hava sahasının askeri faaliyetlere kapatılması, Suriye topraklarına yönelik tüm saldırıların durdurulması ve tüm işgalci orduların geri çekilmesi.
3- İdlib, EfrÎn, Cerablus, Bab, Girê Spî ve Serêkaniyê’de silahlı grupların hapishanelerinde hala esir tutulan bütün kadınların derhal serbest bırakılması.
4- Yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü ve Suriye topraklarının işgaline son vermek için kadınların etkin katıldığı bir komitenin kurulması.
5- Demokratik bir Suriye'nin inşasında ve yeni anayasa komitesinde Suriye'nin her yerinden kadınların ve kadın örgütlerinin adil bir temsiliyetle katılımının sağlanması.
6- BM Güvenlik Konseyi'nin 1325 numaralı kararının gereğinin yapılması: Kadınların barış süreçlerine katılmaları, çatışmaların önlenmesi, çatışma sırasında ve sonrasında kadınlara yönelik şiddetin engellenmesi konularında tedbir alınmasına, bu tedbirler alınırken de kadınların karar alma, uygulama ve hesap sorma süreçlerinde etkin olarak yer alması.
7- Hakikat ve adalet komisyonlarının oluşturması; tüm savaş suçlarının, kadın ve insan haklarına karşı suçların araştırılıp yargılanması.
8- Kadınların bütün karar alma mekanizmalarına, siyaset, eğitim, bilim ve ekonomi alanlarına eşit ve özgür katılımın sağlanması
9- Kadınların kendilerini savunma haklarının yasal olarak tanınması.
10-Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi uluslararası anlaşmalarda beyan edilen insan haklarının eksiksiz uygulanması ve güvenceye alınması. Kadınların temel haklarının ve toplumsal haklarının garanti altına alınması.
11-Eşit temsiliyet ilkesine dayalı olarak kadınların iradesinin kamusal ve siyasal kurumlara yansıtılması için çalışma yürütecek bir komitenin kurulması.
12- Bu süreçte savaş ve şiddet ortamında psikolojik ve fiziksel zarara uğrayan çocuklar için adalet komitelerinin kurulması.
13- Çevre tahribatını ve çevre suçlarını araştırmak, faillerini yargılamak ve gerekli tedbirleri almak üzere bir çevre komitesinin kurulması.”