Saldırılarda yaşamını yitiren savaşçıların ve sağlık çalışanlarının ailelerine, Êzidî ve tüm Kürt halkına başsağlığı dileyen Êzidî Kadınları Özgürlük Hareketi (TAJÊ) açıklamasında “Heval Seid yıllardır Êzidî halkının varlığı ve özgürlüğü için mücadele ediyordu. 2014’te DAİŞ’e karşı en ön cephelerde savaştı. Heval Seid, Êzidî halkımızın öncüsüydü. Bu öncü arkadaşımızın hedef alınması, DAİŞ’in gerçekleştirdiği soykırımın devamıdır. Faşist Türk devleti ve ortağı olan Kazımi, bu saldırılarla Êzidî halkının umutlarını kırmak ve yeni bir soykırımın önünü açmak istiyorlar” denildi.  

2014 Fermanı’ndan sonra Êzidî halkının kendisini örgütlemeye, kurumlarını oluşturmaya başladığına dikkat çekilen açıklamada Türk devleti tarafından bombalanan 4’ü sağlık çalışanı olmak üzere 8 kişinin şehit olduğu ve 4 kişinin de yaralandığı hastane saldırısına dair şu bilgilere yer verildi: “Sikêniyê hastanesi de bu süreçte oluşturuldu. Halkın emeğiyle kuruldu. Yıllardır halka sağlık hizmeti veriyordu. Son dönemlerde de COVİD 19 hastalarına hizmet veriyordu.”

 ‘SALDIRILAR KAZIMİ’NİN ONAYI İLE GERÇEKLEŞTİRİLİYOR’

Bu saldırıların Irak Başbakanı Kazımi’nin bölgede bulunduğu esnada gelişmesine de değinen TAJÊ “Bu saldırılar Kazımi’nin ziyareti esnasında gelişti. Kazımi, Şengal’in güvenliğini güçlendirmesi gerekirken tam tersi Êzidî katliamlarının önünü açıyor. Tüm Êzidîlere düşman olan faşist Türk devleti ancak Kazımi’nin onaylaması durumunda bu saldırıları gerçekleştirebilir” dedi.

‘ÊZİDÎ KADIN HAREKETİ OLARAK BU SALDIRILARA SESSİZ KALMAYACAĞIZ’

“Bu katliamların hesabı sorulmalı” diyen TAJÊ açıklamasında özgürlük ve özerklik mücadelesini yükseltme kararlılığına vurgu yapıldı.

Tüm Êzidîlere vahşete karşı harekete geçme çağrısı yapan TAJÊ açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Özellikle Êzidî kadınları ve Êzidî halkı olarak özgürlük ve özerklik mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Vahşi katil Erdoğan ile ortakları KDP ve Kazımi yaptıklarının hesabını verecekler. Biz gücümüzü ve inancımızı şehitlerimizden, toplumumuzdan ve Önder Apo’nun felsefe ve ideolojisinden alıyoruz. Bu temelde her nerede yaşıyorsa yaşasın bütün Êzidîler’e bu vahşete karşı sessiz kalmamaya ve eylemlerle toplumlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.”