YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı, yaptığı yazılı açıklama ile Gülnaz Karataş(Beritan) şahsında Ekim Ayı Şehitleri’ni andı. Komutanlık açıklamasında, “Kadının özgürlük zamanlarını dokuduğumuz yüzyılımızda, Kürt halkına ve kadınına dayatılan kölelik karşısında, bedenini uçurumlardan bırakarak kadının özgürlük onuruna sahip çıkan özgürlük gerillası, büyük komutan, Beritan (Gülnaz Karataş) Arkadaş şahsında Ekim ayının soylu kadın şehitlerini anıyoruz. Başta Canda Türk, Gurbetelli Ersöz, Meryem Çolak, Azime, Bermal, Rewşen, Elefterya Fortulaki, Ronahi (Andrea Woolf), Helin (Çerkez), Sarya, Medya Mawa, Hêvî Muş, Dicle Amed, Çiçek Botan ve binlerce kahraman yoldaşımız, Ekim ayını kanları ile sulayarak bu ayı bir direniş ve kadın özgürlük ayına dönüştürmüşlerdir. Önderliğimizin kadın ordulaşmasını yaratmada ortaya koyduğu kutsal emekleri karşısında büyük minnettarlığımızı belirtiyoruz. Kadın ordulaşması uğrunda gerek çalışma azimleriyle gerekse de canlarını vermekten sakınmayarak Önderliğin verdiği emekleri kadın özgürlük mirasına dönüştüren kadın özgürlük savaşçılarının ardılları olarak, anılarının gereği, yaratılan direniş mirasını büyütmenin ve kadın özgürlük zamanlarına dönüştürmenin söz ve kararlılığını belirtiyoruz” diye belirtildi.
BERİTAN ÖZGÜR KADININ YAŞAYAN VE YAŞATAN DİRENİŞ GELENEĞİDİR
“Binlerce yıldır kadını savaş dışı bırakarak savaşı çirkinleştiren eril zihniyet karşısında Beritan Arkadaş'ın ortaya koyduğu çizgi savaşarak güzelleşme çizgisidir” denilen açıklamada, “Savaşarak güzelleşme Beritan Arkadaş'ın kadın kurtuluş ideolojisi bağlamında bıraktığı mirasın temel ilkesidir. Kadın ordulaşması savaşarak güzelleşme ilkesi temelinde gelişmiş ve bugün tüm dünya kadınlarını etkileyen bir ilham ve direniş kaynağına dönüşmüştür. Beritan'ın ortaya koyduğu savaş çizgisi dışında kalan tüm savaşlar çirkin savaşlardır. Bunun örneği, Ortadoğu, Kürdistan ve tüm dünyada gelişen günümüzün emperyalist savaşlardır. Bu savaşlar, kadının yarattığı toplumsallık karşısında yürütülmekte ve esasında 'kadın soylu kadınların' kırımını hedeflemektedir. İşte savaşı çirkinleştiren de bu yönüdür, çirkin savaş insanı köleleştiren, doğayı talan eden, toplumu sömüren savaştır. Doğru ve anlamlı savaş, yaşamın erdemlelerinden taviz vermeyen ve öz savunma ilkelerini içeren, Beritan çizgisinde gelişen özgürlük savaşıdır. Beritan, çirkin olan güç ve sömürü savaşları karşısında kadınca savaşmanın ahlaki ve estetik ölçüsüdür. Bu yönüyle Beritan, özgür toplumsallaşmanın ve savaşırken güzel kalabilme erdeminin temel dayanağıdır. Beritan, onuru ve özgürlüğü için savaşan kadının hem tarihsel-toplumsal bütünü hem de onun kök hücresidir. Beritan kendinden önceki Azimelerin, Besê’lerin, daha da öncesi Fata Reşêlerin, Rindê, Viyan, Gulnaz ve daha nice onurlu Kürt kadın savaşçısının toplamı ve kendinden sonra Hilal’lerin, Axin Meşkan’ların, Nujin’lerin, Nuda Sason’ların, Şilan Goyi’lerin direniş ve mücadele kaynağıdır. Beritan özgür kadının yaşayan ve yaşatan direniş geleneğidir.
“Özgürlüğe olan tutkusu Beritan Arkadaş'ı savaşarak güzelleşmenin direngen, kararlı ve ısrarcı savaşçısı yapmıştır. Beritan, özgürlüğe giden yolda kendisine 'sıkı savaşma' şiarını düstur edinmiş, özgürlüğün ve güzelliğin 'sıkı savaşan' komutanı olmuştur. Savaş mevzilerinde yüzünden aldığı yaralarla daha da güzelleştiğini ifade eden Beritan Arkadaş, kadın güzelliğinin savaşarak özgürleşmekten geçtiğinin ifadesi olmuştur. Beritan Arkadaş, onurlu ve özgür yaşam için savaşmanın, güzelliğin asıl ölçüsü olduğunu ortaya koyarak, kadın için verili biçimsel güzellik ölçülerini alt üst etmiştir. Beritan arınmanın ve güzelliğin kendisi olmuştur. Beritan'ın yarattığı ilkeler bugün YJA Star'da temel savaş ve yaşam ilkeleri olarak sahiplenilip, sürdürülmektedir. Binlerce YJA Star'lı kadın savaşçı, Beritan'ın özgürlük çizgisinde savaşarak güzelleşmektedir. Kürdistan'ın dört bir yanında Beritanca savaşarak güzelleşen kadınlar insanlığın özgürlük onuruna sahip çıkmanın sembolü olmaktadırlar” ” ifadelerine yer verildi.
AKP-MHP FAŞİST REJİM KADINLARIN VE DEMOKRATİK DEĞERLERİN EN BÜYÜK DÜŞMANIDIR
YJA Star açıklamasında devamla şunlar belirtildi:
Dünyadaki eril zihniyet ve onun kendini kurumlaştırdığı alanlar olan ordu, siyaset, hukuk, ekonomi, sağlık ve daha çok pek çok alanda kadınlar yok sayılmaya devam edilmektedir. Kadınları yok sayan tahakküm mekanizmaları zaten özünde kadın karşıtlığı temelinde örgütlendirilmişlerdir. Dünyanın neresine bakarsak bakalım, kendilerini en demokrat sayan ülkelerde bile kadınlar söz konusu olduğunda kesin olan kadının erilleştirilip özünün yok edilerek sisteme dahil edilmesi ya da tamamen yok sayılmasıdır. Kadın özüyle var olmak isteyenler, kendi öz varlıklarında ısrarcı olanlar, kadınca var olmayı sisteme dayatan kadınlar, eril mekanizmalar açısından en büyük tehlike olarak görülmektedir. Dünyada yaşanan eşi benzeri görülmemiş kadın düşmanlığının altında yatan asıl neden kadının kendi özüyle var olma istemidir. Kendi olarak var olmak isteyen kadın ölümle cezalandırılmaktadır, gün geçmiyor ki bir kadın katliam haberi duyulmasın. Bu konuda ise, Türkiye birinciliği hiç kimseye vermemektedir. AKP-MHP faşist rejimi, kadınların, toplumun ve demokratik tüm değerlerin en büyük düşmanı olduğunu iktidarı sırasındaki uygulamaları ile gösterdi. Özellikle AKP-MHP faşist rejimi sırasında kadınlar kazanılmış pek çok hakkını yitirdi. Dünyadaki kadın kırımının istatistiki verilerine bakılarak bile Türkiye'nin ve onun faşist rejimi AKP ve MHP'nin kadınlar ve onların yarattığı toplumsal değerler karşısında ne kadar büyük bir tehlike olduğu görülür. Türkiye'yi her gün kadınların katledildiği bir ülkeye çeviren, demokratik hak adına tek bir sese dahi tahamül göstermeyerek en küçük hak arayışını cezalandıran AKP-MHP faşist rejimi özellikle Kürdistan'da sürdürdüğü savaşta ahlaki ilke adına ne varsa ihlal etmiştir.
TÜRK ÖZEL SAVAŞ REJİMİ ANCAK GERİLLA MÜCADELESİ İLE YENİLİR
Kürtler'e ve tüm demokratik güçlere karşı ahlaksızlığı temel savaş ölçütü haline getiren Türk özel savaş rejimi ancak gerilla mücadelesi ile yenilebilir. Xakurkê, Heftanin, Metina, Zap, Zagros, Avaşin, Werxelê ve Kürdistan dağlarının dört bir yanına yayılan gerilla mücadelesi bunun somut örneğidir. Çok açık görülmektedir ki, gerilla mücadelesi faşizmi yenmenin asıl yöntemidir. Gerilla mücadelesi karşısında tıkanan sömürgeci Türk ordusu bu kez savaş suçu işleyerek, yasa dışı kimyasal silahlar kullanmaya yönelmiş ve bu yolla gerilla direnişini kırmaya çalışmaktadır. Fakat kırk yılı aşkın süredir Kürdistan dağlarında sürdürülen gerilla direnişini kırmanın mümkün olmadığı, gerilla ile mücadeleye giren tüm faşist rejimlerin eninde sonunda yenilgiye uğradığı dünya örneklerinden de somut bir biçimde ortaya çıkmıştır. Tarih, Kürdistan dağlarında tüm çağların en çirkin saldırılarına tanıklık etmektedir. Bir yanda Beritanca direnen kutsal değerlerin temsilcileri, öbür yanda kimyasal silah kullanımı başta olmak üzere her türlü ahlaksızlığı kendine reva gören lanetliliğin temsilcisi Türk ordusu var.
DİRENMEK İÇİN KADINLARI GENÇLERİ VE DEMOKRASİ CEPHESİNİ GERİLLAYA ÇAĞIRIYORUZ
Bu ahlaksız savaş karşısında, özgürlük ve onur savaşı veren özgürlük savaşçıları kimsede olmayan bir ruhla direniyor, bu ruhunu anlamak için Beritanları, Zilanları, Agitleri, Mazlumları, Saraları tanımak gerekir. Kürdistan dağlarında asilce savaştıran ruh, halis bal kıvamındaki Beritanlar'ın ve Zilanlar'ın saf, arı ruhudur. Beritan özgürlüğün şafak atımıdır. Beritan saf belirlemedir. Teslimiyet ve ihanet Beritan duruşuyla öldürülmekte, onurlu duruş ve sahiplenme şahlanmaktadır. Beritanca savaş, tavizsiz radikal mücadelenin, düşmanı bozguna uğratmanın ve kesin başarının duruşudur. Bugün özgürlük dağlarında yeniden ısrarla yükseltilen Beritanca savaşımdır. Biliyoruz ki; Türk Devleti hadsiz ve hesapsızca kimyasal silah kullanacaktır, istediği kadar savaş suçu işleyecektir ama buna rağmen Beritanca direnenler özgürlüğün şafak atımındadır. Zamanı gelmiş olan özgürlüğü, Türk Devleti'nin kimyasal silahları engelleyemeyecektir. Agit, Beritan ve Zilanlar'ın çizgisinde direnen Kürdistan gerillası faşizmin sonunu getirecektir. Yenilen Türk faşist rejimi, kazanan ise Kürt Halkı ve Ortadoğu halklarının yeni yaşam umudu gerilla ve onun Önderliği olacaktır. Öz savunma olmadan hiçbir toplumsal değer yaratılamaz, yaratılsa dahi korunamaz, özgür ve onurlu yaşamın yolu öz savunmayı geliştirmekten geçmektedir. Bu inanç ve iddia ile faşizm karşısında direnmek adına başta Kürt kadınları olmak üzere, tüm Kürt gençlerini ve demokrasi cephesini gerilla mücadelesine çağırıyoruz.
Kadın özgürlüğünün radikal bir savaş çizgisi olmadan gelişemeyeceğinin sembolü olan kadın savaşçılığının öncü komutanları, Nalin Muş, Delal Amed, Armanç Goşkar, Zin Cizre, Çiçek Kurtalan, Zin Kobani, Zelal Rojhılat, Gülnaz Ege, Avesta Xabur, Tekoşin Amanos, Sema Koçerin, Aryena Baran, Nujin Koçer, Nujin Ersi, Nujin Amed, Esmer, Sarya, Nuda Sason, Ruken, Diyana ve Şİlan Guyi’ler ve daha yüzlercesi düşman karşısında en soylu şekilde direnerek, Beritan geleneğinin sürdücüleri olarak tarihe adlarını yazmışlardır. Bu soylu kadınlar mücadeleleri ile özgür yarınları bugünlerden yaratmışlardır. Onlar kadın savaşçılığının dünyayı değiştireceğinin umudu olmuşlardır. Bu öncü kadın komutanlarımızın izinde büyük komutan Beritan şahsında içinde bulunduğumuz 25 Ekim'in tüm kadınların özgür yaşam uğruna büyük kararlaşmayı yaşamasına aracı olması inancı ve umuduyla başta Önderliğimize, tüm kadınlara ve halkımıza kutluyoruz. YJA Star gerillaları olarak, tüm saldırılara karşı Beritanca direniyor ve savaşıyoruz. Özgür yaşamı yaratma iddia ve kararlığımızı tekrar belirtiyor ve diyoruz ki, kazananlar özgürlük için Beritanca direnenler olacaktır.”