YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı 15 Şubat uluslararası komplosuna ilişkin yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“İnsanlığın özgür düşünce ve umudunun bileşkesi olan Önder Apo’ya dönük yalnızlaştırma, toplumsal izolasyon ve tecrit politikasını derinleştirilerek sürdüren uluslararası komplonun üzerinden 25 yıl geçti. Bu 25 yıl boyunca Önderliğimiz uluslararası komplocu güçlerin hiçbir dayatma, tehdit ve işkencesine boyun eğmeyerek tarihin en büyük direnişlerinden birini gerçekleştirdi. Komplonun gerçekleştiği ilk anda milyonlar ayağa kalktı, her yaştan, pek çok ulustan insan gözünü dahi kırpmadan bu lanetli komplo karşında tarihte eşi görülmemiş eylemlerle Önderliği sahiplendi. Başta, bedenini meşaleleştirerek kadınlar ve tüm dünya insanlığının üzerine çöktürülmek istenen karanlığı yırtan ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ şehitlerimizi komplonun 26. yılında saygı ve minnetle anıyor, anılarına bağlılığın gereği olarak bu karanlık komployu mutlaka yeneceğimizin sözünü veriyoruz. Önderliğimize dönük üç yıldır sürdürülen ağır tecridi kırmak için bedenlerini Kemal ve Hayriler gibi bir direniş abidesine dönüştüren özgürlük tutsakları başta olmak üzere, onurlu yaşamda ısrar eden çocuklarının eylemlerine sahip çıkan fedakar annelerimizi, kışın zor koşullarına aldırmadan özgürlüğe yürüyen tüm yurtsever halkımızı selamlıyoruz. İnanıyoruz ki gerillanın ‘Vurdukça Kazanacağız’ saldırı ruhuyla bütünleşen her eylem mutlak başarı potansiyeline sahiptir ve 26. yılında komployu muhakkak boşa çıkaracaktır.
26 YILINDA KOMPLOYU BOŞA ÇIKARACAĞIZ
Tarihin en büyük komplosu olma niteliğini taşıyan 15 Şubat komplosu Önderliğimizin şahsında halkımıza ve insanlığın özgürlük değerlerine karşı gerçekleştirilmiştir. Önderliğimizin bu gerçeklik temelinde, tüm dayatmalara karşın komplocu güçlerin gerçek yüzünü açığa çıkaran bir sonuç yaratmıştır. Bu anlamda gittikçe derinleştirilen tecridin bir nedeni de Önderliğimizin halklar ve insanlık adına ortaya koyduğu bu tutumudur. Önderliğimiz hiçbir koşulda salt bir birey olarak ele alınamaz, davası halkların ve tüm insanlığın özgürlük davasıdır. Bu temelde Önderliğimizi toplumdan kopararak, zamanla unutturma ve yalnızlaştırma amacı güden komplocu güçler amaçlarının gerçekleşmesi halinde Önderliğimizden en büyük intikamı alacakları yanılgısına kapıldılar. Fakat bu 25 yıl içinde görüldü ki Önderliğimiz sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu’da yaşayan halkların aynı zamanda kadınların ve tüm insanlığın özgürlük önderidir. Bugün küresel düzeyde ‘ÖNDER APO’YA ÖZGÜRLÜK’ şiarının ‘JIN, JIYAN, AZADÎ’ şiarıyla birlikte yükselmesinin asıl nedeni işte Önderliğimizin sahip olduğu bu misyondur. 25 yıldır sürmekte olan ağır tecride rağmen Önderliğimizin etkisinin önüne geçilememekte, dünyanın her yerinde Önderliğin fikirlerini anlamaya ve uygulamaya dönük büyük bir mücadele açığa çıkmaktadır. Önderliğimizin; ‘’Savunmalarım neredeyse ben de oradayım’ söylemi doğrulanmakta, Önderliğimizin tecrit ve işkence uygulamalarıyla engellenemeyeceği anlaşılmaktadır. Buna karşın komplonun sürdürülmesi anlamında komplocu güçler bu kez Önderliğin ortaya koyduğu özgürlük değerlerine saldırarak, Önderliğin etkisini kırma ve bu yolla hegemonyalarını sürdürme yoluna girmişlerdir. Son dokuz yıldır Medya Savunma Alanları başta olmak gerilla alanlarına dönük gerçekleştirilen vahşi işgal saldırılarının altında yatan gerçek, Önderliğimizin bir türlü kırılamayan iradesidir. Bu irade gün geçtikçe çoğalan bir etki yaratmış, dalga dalga tüm topluma yayılarak, komplo karşısında küresel örgütlü bir duruşa dönüşmüştür. Ayrıca Önderliğimiz bu duruşuyla biz YJA Star güçleri için de ‘Nasıl Savaşmalı’nın yol haritasını çizmiştir. Bizler bu haritanın rehberliğinde komplonun boşa çıkarılmasında üstlendiğimiz görevin farkındayız ve en önemli direniş mevzisi olarak gerillayı her geçen gün daha da güçlendirme esası üzerinden hareket ediyoruz. Özgürlük değerlerinin asıl teminatının direnerek yaşamak olduğu, işgal ve komplo ne kadar derin olursa olsun kale gibi sağlam durulursa bunun boşa çıkarılacağı Önderliğimizin şahsında bizler için somutlaşmıştır. Bu anlamda, Önder Apo’nun fedaileri olarak Avaşîn, Zap, Metîna ve son olarak Girê Amediyê’de açığa çıkan Apocu direniş ruhu ve vuruş tarzıyla; komployu 26. yılında boşa çıkaracağımıza inanıyoruz.
ŞEHİTLERİMİZİN FEDAİCE MÜCADELE TARZI KOMPLOYU TAMAMEN ORTADAN KALDIRMANIN HAKİKİ PUSULASIDIR
Zafer gerillacılığını pratikleştirdiğimiz bu süreçte kimyasal silahlarla sonuç almaya odaklanan Türk faşizmi ve onun işgal ordusunun fedaice direnen gerilla karşısında çoktan yenildiğini söyleyebiliriz. Girê Hakkari de savaş suçlusu Türk ordusunun yasaklı silahlar ve kimyasal gazları karşısında yanındaki yoldaşları şehit düştüğü halde, direniş mevzilerini bırakmayarak tek başına direnişini aylarca sürdüren Azêler, Girê Ortê’de Jiyanlar, Berçemler, Girê Amediye’de işgalciliği paramparça eden Andoklar, Welatlar, Helmet Dêreluk, Rizgar ve Serxwebûnlar komployu darbeleyerek, zaferimizi kesinleştirmenin yolunu açmıştır. Unutulmamalıdır ki; Önderliğimizin direniş çizgisini esas alan şehit yoldaşlarımızın bu fedaice mücadele tarzı tecridi kırma ve komployu tamamen ortadan kaldırmanın hakiki pusulasıdır. İşgalciliğin en vahşi yüzünü gösterdiği dağlarımız; şehit yoldaşlarımızın eşsiz mücadelesi sayesinde komplo güçlerinin çıkmaz sokağına dönüşmüştür. Kurdistan dağlarında çakılan NATO destekli faşist Türk ulus devleti ve onun işgal ordusuna ‘’Kurdistan’a sefer olur ama zafer olmaz’’ sözünü tekrar hatırlatan tecridi kırma ve komployu boşa çıkarma sözüne sahip çıkarak kanının son damlasına kadar savaşan Apocu fedailerdir. Bu anlamda yaşadığı krizi aşmak için komployu sürdürme anlamında saldırılarını pervasızlaştıran, silahsız sivil halkımıza yönelerek temel yaşam alanlarını ortadan kaldıran bu yolla bir lokma ekmeğe muhtaç etmeyi hedefleyen Türk faşizmi karşısında tek yol sonuna kadar şehitlerimizin çizgisinde direnmektir. İşgalciliğin tüm hamleleri dolayısıyla komployu tamamen boşa çıkartmak ancak kesintisiz mücadele ve bu mücadeleyi sonuna kadar sahiplenmekle mümkündür. Önderliğimizin İmralı direnişi, şehitlerimizin yol göstericiliği bize bunu emretmektedir. Bu temelde sürece katılımı esas alan kadın gerilla güçleri olarak bir kez daha belirtiyoruz ki tecridi muhakkak kıracak ve komployu yenme iddiamızı gerçekleştireceğiz.
EN ZORLU GÖREVLERİ FEDAİCE ÜSTLENECEĞİMİZİN SÖZÜNÜ VERİYORUZ
Son yirmi yılda Türk özel savaş rejiminin yönetimi konumundaki güçler yaşadıkları krizli durumdan kurtulmak için komployu kirli yöntemlerle sürdürmeyi bir devlet politikası haline getirdiler. Uluslararası kirli ittifaklara bölge gericiliğini her fırsatta eklemlemeye çalışan Türk özel savaş rejiminin savaş şefleri bu yolla yaşadıkları ağır yenilginin üstünü örtmeye çalışmaktadırlar. Önderliğimizin muazzam direnişi, gerillanın Apocu fedai saldırı ruhu ve halkımızın özgürlükteki ısrarıyla açığa çıkan gelişmelerden de anlaşılıyor ki Türk özel savaş rejimi ve onların savaş şefleri konumundaki güçler en küçük bir çatlağı dahi kaldıramayacak durumdadır. Bu yüzden en küçük bir hak ve adalet arayışını, cılız da olsa yükselen özgürlük talebini, kendilerini dönük muhalefeti bastırma yoluna gitmektedirler. Palazlandırdıkları polis ordusuyla toplumu sindirmeye çalışan bu faşist rejim sonunun geldiğinden haberdardır. Bu anlamda üzerimize düşen en temel görev Türk faşizmini içine düştüğü bu çatlakta boğmaktır. Türk faşizminin saldırganca tutumunun yaşadığı yenilgi psikolojisinin dışa vurumu olduğunu bilerek Önderliği daha fazla sahiplenmek komployu boşa çıkarmanın en temel hamlesi olacaktır. YJA Starlı kadınlar olarak bu bilinçle Önderliğe dönük tecridi kırma ve 26. yılında komployu boşa çıkarmada en zorlu görevleri fedaice üstleneceğimizin sözünü veriyoruz.
Önderliğin fedai ordusu YJA Star’ın Önderliksiz yaşamı dayatanlara karşı komplonun 26 yılında cevabı Zîlanca, Bêrîtanca, Doğaca, Saraca, Rûkence ve Azêce olacaktır. Bilinmelidir ki ne biz ne de halkımız hiçbir zaman Önderliksiz yaşama alışmadık, alışmayacağız. YJA Star olarak bizler gücümüzü kahraman şehitlerimizin sergilediği fedai duruştan, halkımızın mücadeleyi sahiplenmesinden ve Önderliğimizin direnişinden alıyoruz. Bu anlamda komplonun karanlığına ışık olan tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyor direnişlerini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz. Özellikle halkımızı ve başta kadınları devrimci, demokrat, emekçi kesimler ile aydınları bir kez daha komploya karşı duyarlı olmaya, demokratik modernite paradigması ekseninde birleşip komplolara karşı mücadeleyi sahiplenmeye çağırıyoruz. Önderliğimizin fiziki özgürlüğü ile halkımızın onurlu bir yaşama kavuşmasını sağlayıncaya kadar mücadelemizi yükseltme söz ve kararlılığımız bir kez daha belirtiyoruz.”