Almanya Kürt Kadın Hareketi (YJK-E), konferansa ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“5 bin yıllık erkek egemenlikli sistemin kadın üzerinde yarattığı tahribat günümüzde daha da sistemli ve katmerleşerek yaşamın her alanında devam etmektedir. Kadının siyasal, sosyal, ekonomik, psikolojik ve medya-sanal medya üzerinden 24 saat toplumsal cinsiyeti empoze ederek cins çelişkisini daha da derinleştirerek varlığını sürdürmektedir. Sistemin esas beslenme kaynağı olan toplumsal cinsiyet rolleri ile kadını kategorize eden, yaşam alanlarını daraltan, emeğini ve iradesini yok sayan, kimliksizleştirme, anlamsızlaştıran zihniyetin kaynağı kapitalist sistemin kadına dönük politik saldırıları olmaktadır. Kadına dönük cinsiyetçi politikalar kadına her türlü şiddeti reva görmekte ve kadınlar en yakınları tarafından her gün katledilmektedirler. Toplumsal cinsiyet rolleri günümüzde en başat sorun olmaktadır.
Elbette tarih boyunca kadınlar egemen sisteme karşı bir direniş ve başkaldırı halinde olmuştur. Bugün de tüm dünyada kadın mücadelesinin öncülüğünü Önder Apo’nun Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlükçü paradigmasının Jin Jiyan felsefesi ile yapmaktadır. Egemen sistemin kadınların ve toplumun alanlarını daraltmaya çalıştığı bir dönemde tüm insanlığa bir nefes ve umut olmuştur. Sistemin verili toplumsal cinsiyet rollerinde esas hedef kadın olmakla birlikte erkeği de güdümüne alan, etkisizleştiren ve kendi sisteminin sürdürücü rolü vermiştir. Gelinen aşamada erkek de bu sistemde köle kişilik yaratmakla birlikte tüm baskıcı yöntemleri kadına uygulamak için alan yaratmıştır. Dolayısıyla Önder Apo’nun paradigması egemen ve feodal erkek rollerinin ret ettiği kadar klasik kadın rollerini de ret etmektedir.
KONFERANSA 220 DELEGE KATILDI
Demokratik özgür bir toplumu yaratmanın temel ölçüsü ahlaki ve politik bir toplumun özgür kadın ve özgür bireyler olmanın önündeki engelleri tartışarak çözüm yöntemlerini geliştirmek amacıyla 2 Mart’ta Frankfurt’ta toplumsal cinsiyetle mücadele konferansını 220 delegenin katılımı ile gerçekleştirdik. Toplumsal cinsiyetin tarihsel gelişim süreci, günümüzde ve devrimci alternatif alanlarda, politik, siyasi ve ekonomik yönleri ile jineoloji ve çözüm yöntemleri konularında sunumlar gerçekleşti. Sunumlardan sonra konferans katılımcılarının yoğun katılımları ile hem ailede hem de toplumda öğretilen cinsiyet rollerinin bireye yüklediği misyon ve bunun karşısında yapılması gerekenler tartışıldı. Bu tartışmalar ışığında konferans bileşenleri ile bir dizi kararlar alındı. Toplumsal cinsiyetin verili bir öğreti olduğu ve kadın, doğa, toplum karşıtı olan tüm verili rollerden arınma, yeniyi yaratmak için her bireyin kendisinde var olan egemenlikçi, feodal erkek rolleri ile klasik kadın rollerinden hızlıca vazgeçmek ve özgür bireyler yaratma xwebun olma kararlığı açığa çıkmıştır.
ALINAN KARARLAR
Bu kararlaşmalar çerçevesinde aldığımız kararlar:
1- Cinsiyetçiliğe karşı kadın bakış açısının Önderlik felsefesi ve kadın kurtuluş ideolojisi temelinde tüm çalışmalarda esas alınması.
2- Önder APO’nun da vurguladığı gibi tüm sistemimizin Özgür Eş Yaşam’a hizmet etme temelinde örülerek inşa edilmesi ve bunun özgür kadın, özgür erkek ve özgür ilişkiler biçiminde hayat bulmasıdır. Bunun için herkesin paradigma temelinde bireysel ve toplum eğitimlere katılımının zorunlu olması.
3- Özgür eş yaşam kültürünün hayat bulması için kapitalist modernitenin ya da geleneksel feodal erkek ve klasik kadın modelinin aşılarak, toplum içinde kadın devrimine ait özgür kadın kimliğinin oluşturulması,
4- Toplumsal inşada eş başkanlık sisteminin kurumsallaşması, deneyimlerin paylaşılarak eşit temsiliyetin nitelikli bir düzeye taşınması için herkesin kendi sorumlu görmesi,
5- Demokratik Konfederal sistemimizin en önemli niteliği eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemi olmasıdır. Bu kurumsallaşmalara biçimsel yaklaşan, eş başkanların iradesini göz ardı eden, kararlara katmayan, sadece uygulayıcıymış gibi ortaya çıkan anlayış ve yaklaşımlara karşı aktif mücadele edilmesi,
6- Kadın kurtuluş ideolojisinin ilkeleri temelinde cins mücadelesinin aktif ve yetkin yürütülmesi,
“Özgürlük ilkeleri demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmaya dayalı olarak örgütlendirilir” bilinciyle var olan geleneksel ölçü ve bakış açılarına karşı cins mücadelesinin her alanda güçlü yürütülmesi,
7- “Kadının özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür” ilkesi temelinde ahlaki ve politik toplumun inşa edilmesinde komün ve meclis çalışmalarında eşit temsiliyet temelinde kadın katılımının güçlendirilmesi,
8- Kadın çalışmalarını gerekli görmeyen, kendi yedeğine almaya çalışan veya sürekli olarak olumsuz sonuçları kadınlar ile izah eden anlayış ve yaklaşımlara karşı aktif mücadele etmek,
9- Toplumsal cinsiyetçiliğe, kadın katliamlarına, ev içi şiddet, taciz ve tecavüze, küçük yaşta evliliğe ve her türlü şiddete karşı etkin, radikal ve dönüştürücü tarzda mücadele yürütülmesi, bu saldırılara karşı toplumun örgütlü tutumunun açığa çıkarılması, bilinçlendirme çalışmalarının yürütülmesi,
10- Kapitalizmin kadın reklamcılığıyla, sanal medya, pornografi vb yöntemlerle körüklediği cinsiyetçilik tamamen ideolojik hegemonyayla ilgili olup azami kâr kanununun gerçekleştirilmesini sağlamaya yöneliktir. Bu tür cinsiyetçiliğin tam bir hastalık ve mutsuzluk kaynağı olduğu, daha ötesi tam bir tükeniş ve erken ölüm olduğu bilinciyle bu tarz cinsiyetçi saldırıları reddetmek, aşmak ve aktif mücadele etmek,
11- Göç, ekolojik yıkım ve toplumsal krizin doğurduğu erkek şiddeti, dincilik, cinsiyetçilik gibi ideolojik saldırıların topluma yansıma şeklinin ve yarattığı tahribatların toplum içinde daha güçlü tartışılıp çözümlerin üretilmesi,
12- Basın alanında toplumsal sorunları güçlü işleyen, topluma yön veren, çözüm iradesini açığa çıkaran, toplumsal cinsiyetçilikle mücadeleyi merkezine alan sosyal-kültürel, dönüştürücü yayın politikasının esas alınması,
13- Toplumsal cinsiyetçilikle mücadelede belirleyici rolü olan kültür-sanat çalışmalarının kadın estetiğini oluşturmayı, verili kadın-erkek ilişki ve yaşam tarzını dönüştürmeyi ve özgür ahlakı açığa çıkartmayı amaçlayan çalışmalar yürütmesi,
14- Alanlarda her türlü sözlü, psikolojik ve fiziksel cinsiyetçi saldırılara karşı aktif mücadele edilerek, bu kişilere karşı tavır alınması. Bu bireylerin inşa çalışmalarında yer almaması,
15- Tüm erkek arkadaşlara jineoloji, cins mücadelesinde erkeğin değişim dönüşümü, toplumsal cinsiyet eğitimlerinin verilmesi,
16- Toplumsal cinsiyette inançların rolünü ele alan bir araştırma yapılması,
17- Ebeveynlere dönük çocuk eğitimi kapsamında pedagojik eğitim ve panellerin yapılması.
18- Sahalar düzeyinde eğitim ve konferansların yapılması,
Konferansımızın mart ayında Almanya’da katledilen Yüksel Yargan’ın şahsında katledilen tüm kadınlara adanması.”