Mersin’de, BDP’li Akdeniz Belediyesi tarafından yapılan ve Yılmaz Güney’in adının verildiði ve heykelinin yer aldıðı yüzme havuzları ile düðün salonundan oluşan park ve kompleks, görkemli bir törenle hizmete açıldı. Törene, Yılmaz Güney’in Eşi Fatoş Güney de katılırken, mahallelerinde ilk kez yüzme havuzu gören yüzlerce çocuk, parkın açılışı henüz gerçekleşmeden kendilerini serin sulara bıraktı, onlarca çocuk kaydıraklardan sulara atladı.
BDP’li Akdeniz Belediyesi’nin, Ahmet Kaya ve Hrant Dink parklarının ardından, ünlü yönetmen, şair, yazar ve senarist Yılmaz Güney’in adını verdiði, 3 adet yüzme havuzu, 1 düðün salonundan kompleksin açılışı coşkulu bir katılım ve görkemli bir törenle gerçekleşti. Açılışa BDP milletvekilleri Altan Tan ve Adil Kurt, BDP Ýl Başkanları Aynur Aşan ve Musa Kulu, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, Ahmet Kaya’nın Eşi Gülten Kaya, Sanatçı Mustafa Alabora, Şair Sezai Sarıoðlu ile Güney’in arkadaşları ve sevenleri katıldı. Mersin’e göçle gelen Kürtlerin yoðun olarak yaşadıðı Şevketsümer Mahallesi’nde bulunan parkın açılışını merak ve sabırsızlıkla bekleyen yüzlerce çocuk, kapıların açılmasıyla birlikte görevlilerin müdahalesine raðmen kendilerini havuzun serin sularına bıraktı. Tören sırasında birçok polis kamerası çekim yaparken, içinde çevik kuvvet polisleri bulunan otobüsler ile panzer ve TOMA diye tabir edilen araçların park etrafında beklemesi de dikkat çekti.
MKM folklor ekibinin halkoyunları gösterisi ile başlayan tören, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk’ün konuşmasıyla sürdü. Türk, “Hrant Dink ve Ahmet Kaya Park’larının ardından, Yılmaz Güney’in adını verdiðimiz parkı Akdeniz’e kazandırmanın heyecanı, gurur ve mutluluðunu yaşıyorum. Bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayan Sayın Fatoş Güney’e şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Belediyeciliðin yol, kaldırım, temizlik hizmetlerinden ibaret olmadıðını vurgulayan Türk, “Yerel yönetimlerin sosyal ve kültürel alanlarda da kendisini göstermesi gerektiðini her fırsatta dile getirdik. Bütün çalışmalarımızı da katılımcılık, çok seslilik ve çoðulculuk zemininde yürüttük. Bugüne dek olduðu gibi bundan sonra da halkın her kesimine hitap eden, yurttaşlarımızın kendilerine varlık alanı bulabildiði projeler üretmeye devam edeceðiz. Yılmaz Güney parkının açılışını yaptıðımız Şevket Sümer Mahallesi'nde hala denizi görmeyen, yüzme havuzuna bir kez bile gidemeyen birçok çocuk ve genç var. Bu insanlarımızın maviye çalan özlemini bir nebze de olsa giderebilmek istedik” diye konuştu.
Akdeniz Belediye Başkanı Türk’ün ardında Şair Sezai Sarıoðlu da Yılmaz Güney’e atfen şiirler okudu.
“MEVSÝMLÝK KÜRT ÝŞÇÝLERÝNÝN HÝKAYALERÝNÝ YILMAZ GÜNEY YAZARDI”
BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt ise konuşmasında, Çukurova’da, Akdeniz Belediyesi tarafından yaptırılan bir parka Yılmaz Güney adının verilmesinin anlamına dikkat çekti. Güney’in, yazar ve yönetmenlik yönüne işaret eden Kurt, “Yılmaz Güney, yıllar önce bu coðrafyada yaşayan, pamuk tarlalarında çalışan mevsimlik Kürt işçilerin hikâyelerini yazdı. Aradan geçen yıllara raðmen Kürtler, bu coðrafyada mevsimlik işçi olmaktan kurtulamadı. Ama bugün burada, Hakkâri’den, Van’dan, Mardin’den, Urfa’dan, Şırnak’tan, Dersim’den gelen Kürtler olarak demiyorum, siz Mersinliler olarak böylesi güzel bir parka layıksınız” dedi.
“ONLAR ÇALAR BÝZ HÝZMET EDERÝZ”
BDP’nin, sistem partileri ile arasındaki farkları da anlatan Kurt, BDP’li belediyelere, belediye başkanlarına ve meclis üyelerine açılan dava ve soruşturmaların siyasi, AKP, MHP ve CHP’li belediyelere açılan dava ve soruşturmaların ise hırsızlık, yolsuzluk, para çalmak ve ihalelerde fesatlık gibi nedenlerle olduðunu vurguladı. Adil Kurt, “Onlar çalarlar, biz ise hizmet ederiz. Onlarla aramızdaki fark budur” dedi.
‘Yılmaz, çirkinlerin deðil, mazlumların kralıydı’
Akdeniz Kent Konseyi ve Mersin 68’liler Derneði adına söz alan ve konukları Kürtçe selamlayan Celal Temel, “Böyle bir tesise Yılmaz Güney’in adını vermekten onur ve gurur duyuyoruz. Kent Konseyi ve 68’liler Derneði’nin girişimiyle Akdeniz Belediyesi tarafından, Hrant Dink ve Ahmet Kaya’nın ardından bu parkımıza da Yılmaz Güney’in adı verildi. Onlar adına bir şeyler yapabilmek biçim için gurur vericidir. Fiziki olarak aramızda olmasalar bile halen aramızdadırlar, onlar bizim için onur simgesidir. Onu çekemeyenler, çirkin lakabını taktılar. Ama Yılmaz Güney, ezilenlerin, mazlumların kralıydı” diye konuştu.
“CÜNEYT ARKIN GÝTTÝ, YILMAZ GÜNEY GELDÝ”
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da konuşmasında, Yılmaz Güney’in, insanları yıllarca uyutan sistemin filmleri yerine, halkı uyandıran, açlıðı, yokluðu ve yoksulluðu, insanların etnik kimliðini öne çıkaran toplumsal duyarlılıðı olan filmlere imza attıðını vurguladı. Tan, “Yılmaz Güney’le birlikte bizler de ayıktık. Cüneyt Arkın gitti, Yılmaz Güney geldi” dedi.
Yılmaz Güney’in yol arkadaşlarından sanatçı Mustafa Alabora ise duygularını bir şiirle paylaştı. Mustafa Alabora, “Yaşasın halkların kardeşliði, yaşasın!” diye haykırarak sözlerini sonlandırdı.
FATOŞ GÜNEY: YILMAZ’IN ÜZERÝNDEKÝ BASKILAR KÜRT KÝMLÝÐÝNDEN KAYNAKLIYDI
Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney ise, konukları Türkçe ve Kürtçe “Merhaba, rojbaş” diyerek selamlayarak konuşmasına başladı. “Ne yazık ki Kürtçe bilmiyorum. Sadece merhaba demeyi öðrendim” diyen Fatoş Güney, “Ben ne Türk, ne de Kürt’üm. Ben Arnavut’um. Sizlerle birlikte Yılmaz’la ilgili söylenenleri dinlerken duygulandım. Yılmaz’ın ölümünün ardından 27 yıl gibi uzun bir zaman geçti. Fakat Yılmaz Güney üzerindeki yasaklar, baskılar halen sürüyor. Örneðin şu anda televizyonda Yılmaz’ın filmleri oynamıyor. Tabi bu ülkemizin demokrasi mücadelesinin önündeki engellerden ötürüdür” şeklinde konuştu.
“YILMAZ, AHMET VE HRANT, ONLAR MAZLUM HALKLARIN YAYINDAYDI”
“Yılmaz’ın üzerindeki en büyük baskıların nedenlerinden bir tanesi de onun Kürt kimliðiydi” diyen Fatoş Güney, şöyle devam etti: “Evet, yılmaz Güney Kürt’tü. Ben de Kürtçeyi, Kürtleri, Yılmaz Güney’in annesinin, kayınvalidemin aðıtlarından duydum ilk kez. Kürtlerin varlıðını, Kürtçe bir dil olduðunu ondan öðrendim.” Fatoş Güney, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yılmaz Güney Kürt’tü, Ahmet Kaya Kürt’tü, Hrant Dink Ermeni’ydi. Ama onlar aynı zamanda Türk’tü. Onlar dünyanın tüm ezilen, yok sayılan halkların yanındaydılar. Yürekleri onlarla birlikte çarpıyordu. Bu duygularla sizleri kucaklıyorum. Bu güzel parka, bu güzel anlayışla hizmet veren, Akdeniz Belediyesi’ne ve emeði geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Sizleri seviyorum, saygılarımı sunuyorum.”
HALK ŞÖLENÝ
Fatoş Güney’in konuşması dakikalarca alkışlanırken, Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk, Güney’in konuşmasının ardından kendisine bir plaket takdim etti. MKM minikler müzik grubunun dinletisiyle devam eden törende ardından açılışa geçildi. Yılmaz Güney’in bir heykelinin yer aldıðı parkın açılışı, BDP milletvekilleri, Akdeniz Belediye Başkanı Türk, Fatoş Güney, Mustafa Alabora, Celal Temel tarafından üzerindeki örtü indirilerek gerçekleştirildi. Parkın açılışından sonra binlerce kişi, törenin devamı niteliðinde olan ve Tırmıl Miting Alanı’nda düzenlenecek olan halk şölenine katılmak üzere parktan ayrıldı.
ANF NEWS AGENCY