Mersin’de, BDP’li Akdeniz Belediyesi ile DÝSK-Genel Ýş Sendikası Mersin Şubesi’nin, ‘15-16 Haziran 1970 Ýşçi Direnişi’nin yıldönümünde düzenlediði “Akdeniz Ýşçi Festivali”, yurtiçi ve dışından gelen sendika temsilcileri ve işçilerin yoðun ilgisi ve katılımıyla başladı.
Ýki gün sürecek festival kapsamında, ilk gün düzenlenen ve 2 oturum halinde organize edilen panele, Suriye, Lübnan, Filistin, KKTC, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Irak Kürdistan Bölgesi - Duhok’tan sendika temsilcileri de katıldı. Panele ayrıca, BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, BDP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, PM Üyesi Hüseyin Şapuk, BDP Ýl Eşbaşkanları Aynur Aşan ve Musa Kulu, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, Van 100. Yıl üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Yüksel Akkaya, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DÝSK-Genel Ýş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Remzi Çalışkan, DÝSK Yönetim Kurulu Üyesi Ýsmail Yurtseven, TÜMTÝS Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan, Petrol-Ýş Sendikası Mersin Şube Başkanı Murat Marangoz, DÝSK Genel-Ýş Sendikası Hatay Şube Başkanı Mehmet Güleryüz, Akdeniz Belediyesi ve Soda ve Kromsan’da çalışan yüzlerce işçi katıldı.
GÖKSOY: 15-16 HAZÝRAN DÝRENÝŞÝ HALEN SÜRÜYOR
Akdeniz Ýşçi Festivali’nin ortaðı olan DÝSK Genel-Ýş Mersin Şubesi adına açılış konuşması yapan Şube Başkanı Kemal Göksoy, etkinliðe katılımları dolayısıyla konuklara ve desteðinden ötürü Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk’e teşekkür ederek sözlerine başladı. Ardından, Türkiye’de işçi örgütlenmesi ve sendikal hareketin direnişlerle dolu olduðunu belirterek konuşmasını sürdüren Göksoy, “42 yıl öncesine gittiðimiz zaman, 15-16 Haziran 1970 direnişinin bugün biraz daha büyüdüðünü görüyoruz. Salona baktıðımızda kadınları, gençleri görüyoruz, sendikacılarımızı ve akademisyenlerimizi görüyoruz. En önemlisi de işçileri ve onların örgütlenme ve direniş gücünü görüyoruz” dedi.
TÜRK: EMEÐÝN VE EMEKÇÝNÝN DAÝMA YANINDAYIZ
Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk de konuşmasında, festivalin 15–16 Haziran’da düzenleniyor olmasının ayrı bir anlam taşıdıðını söyledi, “Çünkü bu tarih, işçi ve emekçi sınıfı sendikal mücadelesinin en büyük direnişlerinden birini sergilediði günün yıldönümüdür. Ýşçi sınıfı, örgütlülüðü ve eylemselliði ile neleri deðiştirebileceðini 15–16 Haziran 1970 tarihinde ispat etmiştir. Akdeniz Belediyesi olarak bizler de fikirlerimiz ve yetkilerimiz dâhilinde, işçi ve emekçinin haklarının kurumsallaşması için mücadeleye devam edeceðiz. Zira bir kenti, bir ülkeyi yönetebilmenin ve geleceðe taşıyabilmenin en temel dinamiði emek ve işgücüdür” ifadesini kullandı.
SAVAŞ EN ÇOK KADINLARI, ÇOCUKLARI VE ÝŞÇÝLERÝ VURUR
Günümüzde, kimi kazanımlara raðmen işçi-emekçi sınıfının hakları, örgütlülüðü ve mücadele gücünün, 1970’lerden daha geride olduðunu kaydeden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: “12 Mart ve 12 Eylül darbeleri, emek kesiminin kazanımlarını ve gücünü sistematik biçimde eritmiştir. Ülkemizde 30 yıldır süren düşük yoðunluklu savaş hali de ülke ekonomisinde derin yaralar açmaktadır. Savaşlar en çok kadınları ve çocukları, ardından da işçi ve emekçiyi vurur. Oysa silahlara harcanan milyarlarca dolarla, bu ülke halkı, işçi ve emekçileri daha güzel ve özlenen koşullarda yaşayabilecektir. Bugünün egemenleri, en küçük bir işçi eylemine dahi tahammül edemez hale gelmiştir. Türk Hava Yolları’nda yaşananlar ortadadır. Yasalar bir günde yasa deðiştirilerek emekçinin grev hakkı elinden alınıyor, insanlar sokaða atılıyor. Hal böyle iken ezilen kesimler de nasıl bir duruş ve tavır sergileyeceklerini iyi belirlemeli, dostunu ve düşmanını iyi tanımalıdır.”
TÜM ÝŞÇÝLER VE SENDÝKALAR SALDIRILARA KARŞI BÝRLEŞMELÝ
Panelin ilk oturumunun moderatörlüðünü yapan TÜMTÝS Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan da konuşmasında, sendikal örgütlülük ve işçi hareketlerine yönelik saldırıya karşı tek tek direnmenin yetersiz olacaðının altını çizdi. Savaş Gürkan, “Önümüzdeki günlerde, 154 ülkede aynı anda hem THY Hava-Ýş kolundaki grev yasaðının kaldırılması hem de işten çıkarılan 305 işçi arkadaşımıza işbaşı yaptırılması noktasında eylemler yapılacak” diye konuştu. AKP Hükümeti’nin, son dönemde hayata geçirdiði düzenlemeler ile işçileri, emekçileri ve sendikal örgütleri tehdit ettiðini kaydeden Gürkan, “Zira 12 Eylül Askeri Darbesi’nde bile grev hakkının yasaklanmasına cesaret edilememişti. Fakat aynı zamanda AKP’nin getirmek istediði bölgesel asgari ücret, kiralık işçi düzenlemesi, kıdem tazminatını kaldırma girişimi, ilerleyen dönemde daha da pervasızlaşacaðını gösteriyor. Hiçbir sendika ve emek örgütü, kendisini bu saldırının dışında göremez. Tüm işçi örgütleri, bu saldırıları püskürtmek için örgütlü bir güç olarak hareket etmelidir” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardında sırasıyla DÝSK Genel-Ýş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Remzi Çalışkan, Van 100. Yıl Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Yüksel Akkaya ve BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü sunumlarını yaptı. ‘15-16 Haziran Ýşçi Direnişinin Bugün Sınıf Mücadelesindeki Yeri’ başlıklı bir sunum yapan Çalışkan, sendikal mücadele yürüten insanlar olarak sorumluluklarının farkında olmaları ve ona göre hareket etmeleri gerektiðini vurguladı, Büyük Direniş’ten de ders alarak önümüzdeki süreçte nasıl bir strateji izleyebileceklerini deðerlendireceklerini belirtti. Van 100. Yıl Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Yüksel Akkaya ise, ‘15-16 Haziran Direnişini Hazırlayan Sosyal ve Siyasal Nedenler’ konulu sunumunda, Türkiye’de grev hareketi ve ortalamasına bakıldıðında sayının çok düşük olduðuna dikkat çekti, büyük grevlerin çoðunluðunun da işverenler istediði için çıktıðını belirtti. Akkaya, greve giden işçilerin de hiçbir kazanım elde edemediði için yeniden greve çıkmadıðını söyledi.
ÝŞÇÝYE DAYALI DEVRÝM
BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü de sendikal örgütlülüðün güçlü olduðu Mersin’de, Büyük Ýşçi Direniş’inin 42’inci yıldönümünde düzenlenen Akdeniz Ýşçi Festivali’nin anlamlı olduðunu dile getirdi. 15-16 Haziran Büyük Ýşçi Direnişi’nin, Türkiye’de sendikal ve sosyalist hareketler içinde çok önemli bir yere sahip olduðunun altını çizen Ertuðrul Kürkçü, “Aslında, Ýstanbul’da 15-16 Haziran’ın patlak verdiði gün, Türkiye’de işçi sınıfı diye bir şey yoktu. Dolayısıyla ‘işçiler devrim yapamazlar, devrimi ancak askerler ve zenginler yapar’ gibi bir algı vardı. Fakat 17 Haziran günü bu düşünce deðişti ve bir buhar gibi tüm kampuslardan, sosyalist hayatın içine yayıldı, halka ve işçiye dayalı devrim fikrini tüm toplumda tetikledi. Bu büyük direniş, devrimcilerin, sosyalistlerin, aydınların ve üniversite öðrencilerinin dünyaya ve devrime bakışını deðiştirdi. Büyük Direniş, ‘işçi var mıdır, yok mudur, işçiye dayalı bir devrim olabilir mi?’ tartışmasını da artık gündemden çıkarmıştır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından yemek arası verildi. Panel, Şair Sezai Sarıoðlu’nun şiir dinletisi ile sürdü. DÝSK Genel-Ýş Sendikası Hatay Şube Başkanı Mehmet Güneş’in moderatörlüðündeki 2’nci oturum ile devam eden panelde, Boðaziçi Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Gaye Yılmaz, ‘Dünya Sendikal Hareketin Durumu ve Yeni Sendikal Deneyimler’ konulu sunum yaptı. Festivalin ilk günü olan bugün, saat 19:00’da Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu’nda, MKM Müzik Grubu, Grup Nidal ve Duygu’nun konserleri ile devam edecek. Festival, yarın ise 4 oturum halinde düzenlenecek, aynı akşam saat 19:00’da Cevdet Baðca Konseri ile son bulacak.