Aram Yayınları, tarih, güncel, şiir, anı, deneme derlemelerinin bulunduðu 11 yeni kitabı okuyucuya sunuyor. Aram'ın okuyucu ile buluşturduðu kitaplar arasında anadilde savunma hakları yok sayılan "KCK" davasından tutuklu bulunan belediye başkanları, milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin mahkemeye sunamadıðı savunma da "Demokratik Siyaset ve Demokratik Toplum Savunması" adıyla yer alıyor.
DÝHA’dan Abdurrahman Gök’ün haberine göre Aram Yayınları Kürtçe ve Türkçe 11 yeni kitabı okuyucusuna sunuyor. Aram Yayınları; tarih, günce, şiir, anı ve deneme türleri ile bir çok konuda toplumsal dönüşüme öncülük eden eserlere yer veriyor. Mehmet Çakmak'ın Kürtçe "Mûm û Şewal Çîrokên Dayikan -1 (Annelerin Masalları Mûm û Şewal)", Berçema Mişrîtan'ın Kürtçe "Masiyên Ku Dikullin" şiir kitabı, Necat Ayaz'ın Kürtçe "Li Ewrûpayê Perwerde û Rewşa Zimanên Kêmar" isimli araştırması, yine Necat Ayaz'ın Türkçe "Ýspanya'da Özyönetimin Tarihi" isimli tarih kitabı, Şengül Ogur'un Kürtçe "Şikêr" isimli şiir kitabı, Vedat Çetin'in "Nasso Süryani Fehmi Bargello'nun Anıları" isimli anı kitabı, Dr. Galip Alçıtepe'nin "Ýngiliz ve Amerikan Basınına Göre Kürt Ýsyanları Güncesi 1923-1938" isimli günce kitabı, Cezmi Ersöz'ün "Elveda Ýkiyüzlü Umut (Bi xatirê te hêviya durû)" isimli Türkçe Kürtçe deneme kitabı, Demokratik Toplum Kongresi'nin "Saðlık Kurultayı Belgeleri 3-4-5 Aralık 2010 Diyarbakır" isimli Kürtçe Türkçe belge kitabı, Hüseyin Aykol'un Türkçe "Susturulamayanlar Özgür Basın Geleneði" ile "Demokratik Siyaset ve Demokratik Toplum Savunması KCK Savunmaları" kitapları okuyucuyla buluştu.
* Demokratik Siyaset ve Demokratik Toplum Savunması KCK Savunmaları14 Nisan 2009 tarihinde başlatılan "KCK operasyonları" kapsamında tutuklanan belediye başkanları, milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduðu binlerce kişi, görülen davalarında halen anadilde savunma yapamıyor. Savunma yapamadıkları halde duruşmalar devam eden "KCK" tutukluların hazırladıðı ancak mahkemeye bir türlü sunamadıðı savunmalarını Aram Yayınları okuyucuları ile buluşturuyor.
Savcının hazırladıðı iddianamenin hazırlanışı, ana çerçevesi ve içeriði bütünlüklü ele alındıðında Kürtlerin nasıl hukuk dışına itilip yok sayıldıðının, en insani demokratik evrensel haklarının taleplerinin nasıl kriminalize edilerek "terörizm", "bölücülük" kapsamında deðerlendirildiðin çok açık ve çarpıca bir biçimde görüldüðünün belirtildiði kitapta, ayrıca iddianamenin PKK'nin "terör örgütü" olarak kurulduðunu anlatmaya-ispatlamaya çalışarak başlandıðı kaydediliyor. "Bu iddianameye göre Kürtlerin iki asırlık mücadelesi, tüm demokratik kurumları sivil toplum faaliyetleri ve özellikle son 3 yıllık tüm siyasal çalışmaları "bölücülük" olarak damgalanmış, "terör faaliyetleri" biçiminde mahkum edilmeye çalışılmıştır. Bu yaklaşımın evrensel hukuk ilkeleriyle, adalet anlayışıyla hiçbir ilgisi ve alakası olamaz" denilen kitapta işte bu iddianamedeki tüm iddiaların asılsız olduðu gerek tarihsel süreç, gerekse hak ve özgürlükler temelinde bir bir anlatılıyor.
* Mûm û ŞewalMehmet Çakmak'ın Kürtçe "Mûm û Şewal Çîrokên Dayikan -1 (Annelerin Masalları Mûm û Şewal)" kitabında çocuklarını yitiren annelerin öyküsü anlatılıyor. Annelere ithaf edilen kitapta morglarda günlerce çocuklarının cenazesini alabilmek için uðraş veren anneler, çocuðu daða çıkmış ve yaşayıp yaşamadıðı konusunda herhangi bir bilgi sahibi olmayan annelerin öyküleri anlatılmış.
* Ýspanya'da Özyönetimin TarihiNecat Ayaz'ın "Ýspanya'da Özyönetimin Tarihi" kitabında Ortaçað'dan bu yana kendi kendini yönetmek için mücadele veren Ýspanya tarihine mercek tutuluyor. Kitabın temel amacı günümüz Ýspanyası'nda yaşayan halkların kolektif çıkarlar için ortaya çıkardıðı hareketliliði günümüze kadar devam eden tarihsel süreci yansıtmadır. Kitabın ilk Ortaçað Ýspanyası'nda halkların özyönetim ve kolektif çıkarlar için mücadeleleri anlatılırken, konuyu sadeleştirme amacıyla tüm bölgeleri ayrı ayrı ele almak yerine Hıristiyan Ýspanya'nın tamamı Katalan ve Aragon, Bask ve Navarra ve Kastilya nüfuz alanları arasında bölünmüştür. Her bölgede kurulan organların işleyişi temelinde özyönetim mücadelelerini ele almak amaçlandıðı için söz konusu organlar meclisler, merkezi ve yerel kurumlar olarak işlenmiştir. Günümüz Ýspanyası'nın kesin çizgilerle oluşmasını konu alan dördüncü bölümün, özellikle Türkiye'nin karşı karşıya olduðu sorunlara çözüm geliştirme açısından herkesin dikkatini çekebileceðini umut ediyor yazar. Türkiye'de özellikle Kürt sorununa çözüm bulma açısından çeşitli zamanlarda "Ýspanya Modeli" şeklinde gündeme gelen Ýspanya'nın özerk bölgelerden meydana gelen mevcut yapısının ortaya çıkma süreci, kitapta çeşitli dönemlere ayrılarak etraflıca işlenmeye çalışılıyor.
* Ýngiliz ve Amerikan Basınına Göre Kürt Ýsyanları Güncesi 1923-1938Dr. Galip Alçıtepe'nin "Ýngiliz ve Amerikan Basınına Göre Kürt Ýsyanları Güncesi 1923-1938" isimli kitabında ise 24 isyanın yabancı basında işlenişi yalın bir şekilde anlatılıyor. Osmanlı tarihinde 1806'da yaşanan ilk Kürt ayaklanması Babanzade Abdurrahman Paşa Ýsyanı'ndan 24 Temmuz 1923 tarihine kadar toplam 14 isyan yaşanmıştır. Buna karşılık 1923-1938 yılları arasında irili-ufaklı tam 24 ayaklanma gerçekleşmiştir. Günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en ciddi problemlerinden biri Kürt sorunudur ve ne yazık ki, 1934 Trakya veya 6-7 Eylül 1955 olayları gibi üzeri örtülü kalmış, haklarında bilimsel baðlamda ya sınırlı sayıda çalışma yapılmış ya da hiç deðinilmemiştir. Yazar Kürt sorunu ile ilgili akademik kaygı ile kaleme alınmış çalışmaların hemen hemen olmadıðını ifade ederek kitabını şöyle tanımlıyor: "Elinizdeki çalışma 1923-1938 dönemi Ýngiliz ve Amerikan gazetelerine dayanmaktadır. Gazetelerde konu ile ilgili tüm haberler, yorumsuz bir şekilde kronolojik sıralamaya uygun olarak verilmiştir. Böylece okurun etki altında kalmaksızın daha kolay bilgilendirilmesi saðlanmıştır. Kitap, gerek medot gerekse içerik olarak sahasında bir ilk niteliðini taşımaktadır."
* Nasso Süryani Fehmi Bargello'nun AnılarıVedat Çetin'in "Nasso Süryani Fehmi Bargello'nun Anıları" isimli kitabında anlatıların merkezine Nasso isimli bir kadın konulmuştur. Süryani olsun, Ezidi ya da Müslüman olsun bu coðrafyanın inançları sosyal yaşamı etkileyip biçimlendirdiði ölçüde, insanları da bir birlerine benzer kılıyor. Biri öbüründen biraz daha katı veya biraz daha ılımlı olabilir, yönlendirdiði insanı kısıtlayan birbirinden uzaklaştıran bir yanı vardır bütün bu inançların. Kitabın önsözünde "Bu kitabın kahramanlarından bazıları, yurtlarından göçüp batı metropollerine veya Avrupa şehirlerine yerleşmişlerdir. Belki de şu an, o insanlar üzerindeki inanç kısıtlamalarının etkisi zayıflamış, eski toplumun gelenekleri, yeni toplumun kuralları içerisinde erimeye yüz tutmuştur. Bu düşünce, edebiyattan sosyolojiye bir köprü kurulmasını gerektiriyor" diyor. Kitapta Nasso, anlatıların merkezine oturtulan bir kadındır. Benzer ailelerde baskı ile sindirilmiş kadınlardan sadece biridir. Nasso, ayrımcılıða uðrayan ve baskı altındaki bütün kadınların çıðlıðıdır. Bastırılmışlıða başkaldıran kadın isyanı ve özgürce yaşama arzusudur. Hayallerden gerçeðe bir yolculuktur Nasso. Kitapta hikayesi anlatılanlar ise, Süryanisiyle, Müslümanıyla, Ezidisiyle bu coðrafyanın insanlarıdır. Yazar kitap için, "Yani anlatılanlar hepimizin hikayesidir. Geleneksel toplumlarda yoksulluða ve yoksunluða raðmen, misafirperverliðin sımsıcak örneðini tavuðunun ilk ve tek yumurtasını misafirine sunmanın sıcaklıðını yüreðimizde duyumsatıyor" diyor.
* SusturulamayanlarÖzgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol'un Kürt basını üzerindeki baskılar ile direnişi irdeleyen Susturulamayanlar kitabına özgür basın geleneðinin önemli gazetelerinden biri olan Özgür Ülke Gazetesi'nin bombalanmasıyla giriş yapılıyor. Kitapta özgür basın geleneðinin temsilcilerinden olan kurum ve kuruluşların 20 Aralık 2011 yılında yapılan baskın sonucunda 30'u aşkın muhabir, editörün gözaltına alındıðı hatırlatarak, bu durumun bir "Dejavu" olduðuna yer veriliyor. Kitapta hem gazetelerin başına gelenler, hem katledilen özgür basın geleneðinin yılmaz savunucuları hem de şu an tutuklu bulunan gazetecilerin hayatlarına yer veriliyor.
* Li Ewrûpayê Perwerde û Rewşa Zimanên KêmarNecat Ayaz'ın Kürtçe "Li Ewrûpayê Perwerde û Rewşa Zimanên Kêmar" isimli belge kitabında Avrupa'da azınlıkların dilleri irdeleniyor. Avrupa sınırları içinde konuşulan azınlık dilleri üzerine Mercator Araştırma Merkezi'nce hazırlanan Bölgesel Dosyalardan yararlanarak hazırlanan kitapta azınlık dillerinde eðitim durumu ve sistematiði üzerinde duruluyor.
* Saðlık Kurultayı Belgeleri 3-4-5 Aralık 2010 DiyarbakırDemokratik Toplum Kongresi'nin "Saðlık Kurultayı Belgeleri" kitabında 3-4-5 Aralık 2010 tarihinde yapılan kurultayın belgelerine hem Kürtçe hem de Türkçe yer veriliyor. Kitapta 3 günlük kurultayda enine boyuna tartışılan konuların tamamı ve program akışı olduðu gibi gibi okuyucuya sunulmuş.
ANF NEWS AGENCY