Mexico City’de bir hastanede hayatını kaybeden 83 yaşındaki Fuentes, Latin Amerika’nın diktatörlerce yönetildiði bir dönemde edebiyatıyla çıkış yapan önemli bir yazardı.
1960’lardan başlayarak bütün dünyayı etkileyen Latin Amerika edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Fuentes geçen salı günü aðır bir iç kanama geçirdikten sonra hastanede yaşama veda etti.
“Terra Nostra/Bizim Toprak”, “Aura”, “Artemio Cruz’un Ölümü”, “Yanık Sular”, “Deri Deðiştirmek”, “Körlerin Şarkısı”, “Doðmamış Kristof” gibi yapıtlarıyla bilinen Fuentes, uzun yıllar Nobel Edebiyat Ödülü adayları arasında yer almasına karşın bu ödülü bir türlü alamamış, ancak edebiyat dünyasının Romulo Gallegos, Cervantes, Ruben Dario ve Asturias ödülleri gibi seçkin ödüllerine deðer görülmüştü.
Fuentes’in 50 yıllık dostu olan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Perulu yazar Mario Vargas Llosa, yazarın ölümünün ardından, “Onca yıl boyunca dostluðumuzu hiçbir şey eksiltememişti” dedi. Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon da evrensel bir yazar olan Fuentes’in ölümünden derin bir üzüntü duyduðunu bildirdi.
Guadalajara Uluslararası Kitap Fuarı’nın yöneticisi Nubia Macias, önümüzdeki günlerde yeni bir romanı yayımlanacak olan Fuentes’in, son günlerinde bir başka romanı da bitirmeye çalışmakta olduðunu açıkladı.
Pek çok yapıtında ülkesi Meksika’nın tarihini derinliðine irdeleyerek Meksika Devrimi’nde yaşananlarla hesaplaşan ve “Yazmak, suskunluða karşı savaşmaktır” diyen Fuentes, Meksika insanının ruhunu en iyi inceleyen ve yansıtan yazarların başında geliyordu.
Latin Amerika ülkelerinin diktatörler tarafından yönetildiði bir dönemde, Gabriel Garcia Marquez ve Vargas Llosa ile birlikte okurların ilgisini Latin Amerika kültürüne çeken Fuentes kapitalizmin “vahşi” yönlerini eleştirmesi ile tanınıyordu.
Çocukluðunun bir bölümünü ABD’de geçiren Fuentes’in bir zamanlar Fidel Castro hayranı olduðu gerekçesiyle ABD’ye girmesi yasaklanmıştı. Fuentes ise ortanın solundaki politik tutumu yüzünden Amerikan karşıtı sayıldıðını, oysa kendisinin Amerikalılara ve Amerikan kültürüne deðil, ABD hükümetlerine karşı olduðunu söylemişti.
Özellikle 1980’lerde ABD’nin Orta Amerika ülkelerine müdahalesini sık sık eleştiren Fuentes, 1990’ların ortalarında yayımlanan “Cam Sınır” adlı romanında da ABD’nin Meksikalı göçmen işçilere uyguladıðı acımasız politikaları eleştirmişti.
Yazarın 2004’te yayımlanan “Bush’a Karşı” adlı kitabı ise ABD Başkanı George W. Bush’a yönelik eleştirilerini içeren yazılarından oluşuyordu. Daha ilk yapıtlarından başlayarak eleştirel bir tutumu benimseyen Fuentes, 1958’de yayımlanan ilk romanı “Havanın Temiz Olduðu Yer”de, bir yandan hava kirliliðinin çok yüksek olduðu Mexico kentine alaycı yergiler yöneltirken, bir yandan da 1910-17 yılları arasında yeni ve zengin bir seçkinler sınıfı yaratan, ama yoksul kitleler için hiçbir şey yapmayan Meksika Devrimi’ni büyüteç altına almıştı.
Fuentes’in, Meksika Devrimi sırasında gizemli bir biçimde ortadan kaybolan Amerikalı yazar ve gazeteci Ambrose Bierce’i anlattıðı “Koca Gringo” adlı romanı 1989’da beyazperdeye uyarlanmış, filmde başrolleri Gregory Peck ve Jane Fonda paylaşmışlardı.
ANF NEWS AGENCY