Kanîwar: Kürt çocuklarını müziksiz bırakmayacağız

Ma Music Akademisi kurucularından Şêrko Kanîwar, akademilerinin dünü ve bugünü ile ilgili konuşarak, amaçlarının Kürt çocuklarını müziksiz bırakmamak olduğunu söyledi.

Kürdistan’da Kürt kültürü ve sanatı baskı, engelleme ve asimilasyon politikalarının hedefinde iken, Kürtler bunlara karşı bir şekilde mücadele etmenin yöntemlerini geliştiriyorlar. Amed’de 2017 yılında kurulan Ma Music Akademisi de bu politikalara karşı mücadele eden kurumların başında geliyor. Akademi, genelde Kürdistan’da özelde de Amed’de Kürtleri müziksiz bırakmamaya çalışırken, aynı zamanda müziğin teorik ve teknik yanlarını da geliştirmeye devam ediyor.


Daha önceleri Büyükşehir Belediyesine bağlı olan Aram Tigran Konservatuarı’nda faaliyetler yürüten Ma Music’in kurucuları ve eğitmenleri, belediyeye kayyımlar atandıktan Ma Music Akademisi’ni kurdular.

Akademinin kurucularından Şêrko Kanîwar, nasıl başladıklarını ve hangi aşamalara geldikleri anlattı.

Kanîwar, akademilerinin daha önce Amed Büyükşehir Belediyesi’nin çatısı altında olduğunu 2016 yılında belediyelere kayyımların atanmasından sonra akademinin kapatıldığını belirtti. Akademi çalışmalarına başlamadan önce Güne Kürdistan’a giderek oradaki müzik eğitimlerini araştırdıklarını söyleyen Kanîwar, daha çok batı ülkelerinden çeviri yapılarak Kürtçeye uyarlanan eselerle karşılaştıklarını kaydetti.

KREŞTEN ÜNİVERSİTEYE KADAR EĞİTİM

Kanîwar, konuşmasına şöyle devam etti: “Süleymaniye ve Hewlêr’e yaptığımız ziyaretlerde daha çok Kurdi kodlardan yoksun, İngilizce ve Fransızca eserlerden uyarlanan bir müzik anlayışının olduğunu gördük. O noktada durmak zorunda kaldık. Çünkü bize Kurdi formasyona ait bir müzik külliyatı veya tekniği lazım idi. Bir akademi iddiamız vardı ve doğalında materyallere ihtiyacımız vardı. Yine akademi eğitiminin bir müfredatı olmalıydı. Özellikle MKM geleneği, bir akademinin olmasını bize farz kılıyordu. Bunu hissetmeye başlayınca akademi kurmak fikri daha fazla olgunlaştı. Dolayısıyla bizim uzun vadeli bir eğitim sistemi ortaya koymamız gerekiyor. Nitekim bugün, kreşten üniversite aşamasına kadar bir eğitim sistemi oluşturmuş ve uygulamada icra ediyor noktasındayız.”

ETNİK KODLARIMIZLA EĞİTİM VERİYORUZ

Kayyımların belediyelere atanmasıyla birlikte kültür ve sanat kurumlarının kapatıldığını hatırlatan Kanîwar, “Kurumlarımız kapatıldıktan sonra kendi imkanlarımızla çalışmalar yürütme ihtiyacı kendini daha çok gösterdi. Yeniden başlamak zorunda kaldık ancak Aram Tigran Konservatuarı’nda iken beraber olduğumuz kursiyerlerimiz ve aileleriyle birlikte Ma Music Akademisi’ne gelmiş olduk. Aslında oradaki kitlemizi koruyarak yeniden başladık. Sonuç itibariyle kürdüz ve etnik kodlarımızla hareket etmek zorundayız. Bir müzik akademisi kurmak öyle göründüğü gibi kolay bir iş değil. Sağlam zeminler üzerine oturtmak ve ilmek ilmek dokumak gerekiyor her şeyi. O yüzden de iyi bir sonuç ortaya çıkarmış olduk” diye konuştu.

400 KURSİYER İLE BAŞLADIK

Akademi olarak nitelikli bir içeriğe ve çalışma kadrosuna sahip olduklarını vurgulayan Kanîwar, şunları paylaştı: “Bugün bizim akademimiz ile Viyana’daki bir müzik akademisi arasında hiçbir fark yok. Olan fark, sadece bizim Kürtçe şarkı derslerimizdir. Ayrıca, Kürtçe şarkıların yasaklandığı faşist bir atmosferde, dünya standartlarında Kürtçe müzik dersleri verebilmek bizimle teması olan herkes açısından değerli bir aidiyet duygusu yaratıyor. Kürtlerin yüz yıl sonrası için eserler ürettiğini gören insanlar, etrafımızda bir halka oluşturmuş oluyorlar. Biz Aram Tigran’dan buraya gelirken 400 kursiyer ve aileleri ile birlikte gelmiştik ancak şimdi 2 bin insan eğitim almak için sırada bekliyorlar.”

KAPIMIZDAN DÖNEN HİÇBİR AİLE YOK

Akademilerini maddi imkansızlıklarla kurduklarını, şimdi de aslında sponsor ve desteklerle devam ettiklerini ifade eden Kanîwar, “Konservatuar iken belediyenin imkanlarından kaynaklı maddi anlamda nispeten daha rahat bir durumumuz vardı. Ancak Ma Music’i kurduktan sonra şartlar tamamen tersine döndü. Akademiyi, kendi imkanlarımız ve enerjimizle kurduk. Ama kurduktan sonra da hiçbir zaman buraya bir ticarethane olarak görmedik ve çalışmalarımızı da öyle yürütmedik. Biz gelen çocukların aileleri de farklı sınıflar tabakalardan gelenlerdirler. Maddi durumlar çok iyi olanlar da var, çok kötü olanlar da var. Tabi orta halli olanlar da var. Bu aileler içerisinde birkaç çocuğumuzun taksitlerini ödeyenler de var. Ama diğer yandan hiç ödeyemeyen de var. Dolayısıyla biz, kursiyerlerimizin toplumsal gerçeklikleriyle de hemhallik kurabilmiş oluyoruz. Örneğin, çocuklarını buraya getiren ama taksitlerini ödeyemeyeceğini en baştan söyleyen ailelerden hiçbiri, kapımızdan dönmemiştir. Dışarıdan akademimiz çok lüks bir yer gibi görünebilir ama maddi anlamda kesinlikle sadece üst sınıfa hitap eden bir kurum değiliz” şeklinde konuştu.

KÜRT ÇOCUKLARINI MÜZİKSİZ BIRAKMAYACAĞIZ

Ma Music Akademisi eğitmenlerinin Kürt çocuklarını müziksiz bırakmayacaklarının sözünü vererek bu işe başladıklarını dile getiren Kanîwar, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ma Music olarak, inşaatlarda çalışıp akademinin ihtiyaçlarını karşılasak dahi, Kürt çocuklarının asla Kürtçe müziksiz kalmayacağının mücadelesini vereceğiz. Bu akademi, Kürt çocukları arasında sınıfsal fark gözetmeksizin, herkese eşit mesafede eğitim veriyor. Bundan dolayı da çocukların aileleri arasında da bir temas gelişmiş oluyor. Örneğin çocukların aileleri arasında da bir sosyalleşme söz konusu olabiliyor. Zaten burada ailelerle toplantı alıyoruz. Tüm ailelerin birbirlerini tanıdıklarını iddia edebilirim. Bu, aileler arasında kültürel ve sosyal bir etkileşimin de ortaya çıkmasını sağlamış oluyor.”

HER YERDE MÜZİK, HERKESE MÜZİK

İlerleyen dönemlerde akademinin şubelerini açma planlarının olduğunu da Kanîwar, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Önümüzdeki bir yıl içerisinde Avrupa’da bir şube açmayı planlıyoruz. Oradaki Kürt ailelere ve çocuklara ulaşıp, aynı zamanda müzik kuruluşlarıyla da ilişkilenip şubeler açmayı hedefliyoruz. 40 yıl içerisinde, Ma Music’in 40 şubesini açmayı uzun vadede düşünüyoruz. Bunu hem Kürdistan hem Türkiye hem de Avrupa ülkeleri için önümüze bir hedef olarak koymuş bulunuyoruz. Hatta Japonya’da mobil bir şube açmayı da düşünüyoruz. Şu anda orada aileler bizimle irtibata geçmiş ve 30 çocuğun eğitim almak istediğini iletmiş durumdalar. Kürtler nerede yaşıyorlarsa bizler de orada bizim de ‘Her yerde müzik, herkese müzik’ sloganımızla hareket ederek, oralara ulaşmamız gerekiyor.”