Koma Berxwedan’la Newroz direnişe büründü

Birçok siyasi partiyi temsil eden gruplar içerisinde sanatını sergileyen Cemal Tîrêj, hiçbir Newroz’un Koma Berxwedan’la kutlandığı dönemdeki gibi anlama erişmediğini söyledi. Tîrêj, Newroz’un Koma Berxwedan’la direniş rengine büründüğünü de ekledi.

1980’li yıllar ve öncesinde Rojavayê Kurdistan’da birçok Kültür ve Sanat grupları kuruldu. Bunlardan bazıları Koma Şoreş, Koma Gulistan, Koma Azadî ve Koma Gelerî û Folklorî Kurdî a Cizre. Farklı farklı siyasi partilere bağlı olan bu gruplar bir süreye kadar halkı etrafında toplayabilse de 1982 yıllarında, Kürt kültürü, kimliği, dili ve direnişinin uyanmasıyla Newroz geleneğinin rengi, direniş rengine dönüştü. Özellikle 1983 yılında Avrupa’da sahne alan Koma Berxwedan ezilen Kürt halkının sesi oldu, Kürt halkının acılarını, direnişini dillerden dillere dolandırdı. Koma Berxwedan, Rojavayê Kurdistan’da da kutlanan Newroz’ların rengini, dilini, amacını halklara duyurdu.


1986 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerisi üzerine Koma Berxwedan’a dahil olan sanatçı Cemal Tîrêj, Koma Berxwedan şarkılarının Rojava’daki Newroz havasını değiştirdiğini belirterek, o günleri ajansımıza anlattı.

1981 yılında Hesekê’de yapılan kutlamaya katılan Cemal Tîrêj, “1981 yılında Ebdillah Şêxo, Qasim Ebbas, Huseyîn Simo, Ehmed Sedo, Ednan Nuh ve ismi aklıma gelmeyen kadın arkadaşlar bir araya gelerek ‘Koma Şoreş’ adlı bir grup kurdular. 1981 yılında ilk defa Hesekê kentinin yanında olan Kewkeb Dağı’nda resmi bir şekilde Newroz kutlandı. Newroz’un ilk günü yaklaşık 200 kişi toplanmıştı. Halkın isteği üzerine ikinci günde Newroz kutlamasına devam edildi. O gün sayı daha artmıştı. Üçüncü gün ise 6 bine yakın kişi Newroz alanında toplanmıştı. Newroz’un spikeri Seyda Tirêj’di” diye konuştu.

NEWROZ HALKIN DEĞİL SİYASİ PARTİLERİNDİ

1982 yılında tekrar Hesekê’de Newroz’un kutlandığına dikkat çeken Cemal Tîrêj konuşmasını şöyle sürdürdü: “1982 yılında da Hesekê’de yine Newroz kutlandı. Kitlesel katılım olmuştu 1982 yılında. O yıl Baas rejimi de onlar için bir kutlama düzenlememizi istemişti. Hesekê’de Cizre Kürt Folklor Grubu olarak bir gece düzenledik. Yöresel elbiselerimizi giymiştik, sazlarımız yanımızdaydı. ‘Welat Çiqas Xweş û Rinde’ parçasını söylediğimiz an çatışma başladı, devam etmemize izin verilmedi. Biz o aralar gençtik, yürütülen siyasetin farkında değildik ama büyük olasılıkla bizleri kendi taraflarına çekmek istiyorlardı ama bir şarkıya bile tahammül edemediler.

Bu süreçten sonra her bir parti küçük küçük gruplar kurmaya başladı. Hangi parti neyi temsil ediyorsa bu kutlamalarda kendi düşüncelerini yaygınlaştırmaya çalışıyorlardı. Newroz artık halkın değil de siyasi partilerin Newroz’u olmuştu. Bu partiler ortada yurtseverlik adına bir şey bırakmadılar, Newroz’u özünden kopardılar. 1982-1983 yılına kadar böyle devam etti. Zaten Baas rejimi Kewkeb’de kutlamaları da yasakladı. O dönemlerde Kewkeb Newroz’un sembolü anlamına gelmişti. Ama yurtseverlik duyguları aşılan bir Newroz ortamından uzaklaşmıştı. Sıradan bir şenliğe dönüşmüştü, yurtseverliğe hitap edilen şarkılardan uzaklaşan, aşk şarkıları söylenen bir ortam olmuştu. Bizim grubumuz da bu hali almıştı sadece diğer partiler ya da gruplar için bunu söylemiyorum.”

HALKI SİNDİRMEK İÇİN 21 MART’I ANNELER GÜNÜ İLAN ETTİLER

Cemal Tîrêj, 1984 yılında Qamişlo’nun batısından bulunan ve şu an havaalanı olarak bilinen yerde kutlanan Newroz’a Aram Tigran, Huseyîn Teyfîr gibi sanatçıların katıldığını belirtti. 1984 yılında Şam’a giden ve Newroz’u Şam’da karşılayan Cemal Tîrêj, Baas rejiminin kitleyi mermilerle dağıtmak istediğini hatırlatarak o günleri şöyle anlattı: “1984 yılında Şam’a gittim. ‘Koma Azadî’ diye bir grup vardı. O gruba katıldım. 1984 yılında Şam’da Newroz’u kutladık. Baas rejiminin baskılarıyla karşı karşıya kaldık.

Rejime bağlı güçler Newroz’u kutlayan halka mermiler yağdırdı. Sileyman Adê de o süreçte şehit düştü. 21 Mart’ın Anneler Günü olması da bu olaydan sonra oldu. Çünkü halkın başkaldırılarını sindirmek istiyordular ve bu olayın tarihe geçmemesi için farklı planlamalar yapıyorlardı. Böylece 21 Mart’ın Newroz yerine Anneler Günü olarak anılmasını istediler.”

‘SERXWEBÛN DOZA ME YE’ SÖZLERİYLE KESİLDİ

1985 yılında Şam’daki Rüknettin Mahallesi’nde yapılan ‘Danasîna Xwendavanên Zanîngehê Surî’ adlı bir kutlamaya katıldığını ve Cigerxwîn parçasını seslendirdiği için hoparlörün sesinin kapatıldığına dikkat çeken Cemal Tîrêj, PKK’yle tanışmasını da şöyle aktardı: “O geceye katılma amacım Kürtlerin isteği nedir düşüncesiyle yapılan bir katılımdı. O dönemlerde Kürtler ne isteyebilirdi ki? Özgürlüğünü, topraklarını. Bu düşünceyle Cigerxwîn’in ‘Serxwebûn doza me ye’ sözlerinin de yer aldığı parçayı seslendirdim.

Parçanın daha yarısına gelmeden, hoparlörün kesi kapatıldı. Sazımı alarak geceyi terk ettim. İki genç kapının önündeydi. Tavrım hoşlarına gitmişti, biraz konuşma fırsatımız oldu. Tartışmalar sonucu Apocu olduklarını söylediler. Biri Heval Hamza’ydı (Hasan Bindal) diğeri ise Hilêliyê Mahallesi’nden bir gençti. Birkaç gün sonra evimize geldiler, broşür vardı onları bıraktılar ve Lübnan’da bir kutlama yapacaklarını, katılmamı istediler.

KOMA BERXWEDAN’A KATILMAK BİR HAYALDİ

O dönemlerde PKK’yi tanımıyorduk. Lübnan’daki kutlamaya katıldım. O gecenin sonunda Mahsum Korkmaz Akademisi’ne gittik. 15 gün boyunca orada kaldık. Önderlik de geldi. Kimse o dönemlerde Önderliği tanımıyordu, sima olarak kim olduğu bilinmiyordu. Şarkılarımızı beğenmişti. Biz de kim olduğunu bilmiyorduk. Başkan olarak tanıtıldığında, biraz çekinmiştik ama rahat olmamızı, kendimiz gibi olmamızı söyledi. Yarım saat tartıştık. Önderlikle buluşmanın ardından birkaç gün daha Mahsum Korkmaz Akademisi’nde kaldım. Önderlik Koma Berxwedan’a katılmak ister misin diye sordu. Benim için bir hayaldi. Çünkü Koma Berxwedan’ın kasetlerini alabilmek için sıraya geçiyorduk, kim önce bulursa büyük bir mutluluktu.”

KOMA BERXWEDAN NEWROZ’UN DÖNÜM NOKTASIYDI

Cemal Tîrêj, 1986 yılında Avrupa’ya geçer ve Koma Berxwedan’ın çalışmalarına dahil olur. İlk kuruluş aşamasında küçük bir grup olan Koma Berxwedan her geçen gün büyür ve halka ulaşır. Newroz kutlamalarında şehir şehir halkla buluşan Koma Berxwedan sadece şarkıyla değil tiyatro, folklor ekibiyle de Kürt kültürünü yaşatır.

Cemal Tîrêj, 1986-1994 yılına kadar Koma Berxwedan’la Avrupa’da birçok etkinliğe katıldığını ve Newroz’un anlamına Koma Berxwedan’la ulaştığını belirterek konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “1994 yılının sonlarında Rojavayê Kurdistan’a döndüm. Koma Berxwedan Avrupa’daydı ama rengi, dili, kalemi Rojava’da etkili olmuştu. Gruplarımızın rengi değişmişti. 70-80’li yıllarında kurulan gruplardan eser kalmamıştı. Koma Berxwedan şarkılarının Rojavayê Kurdistan’ın Kültür ve Sanat’ın da etkili olduğu apaçık ortadaydı. Newrozlar Koma Berxwedan’ın şarkılarıyla kutlanıyordu. Devrim sanatının temeli Koma Berxwedan’la atıldı. Koma Berxwedan, Kurdistan’da yankılandı. Koma Berxwedan Önder Apo’nun projesiydi. Newrozlar da Önder Apo’nun çıkışıyla direniş Newroz’u oldu.”