PKK Destanı: 50 yıllık özgürlük yürüyüşü

PKK Destanı ile müzikal çalışmayı farklı bir boyuta ulaştıran Awaza Çiya Ekibi, müzikal film olan PKK Destanı ile PKK tarihi ve gerillanın hakikatini anlattı.

Söz ve müzikleri Awaza Çiya Grubu’na ait olan müzikal film PKK Destanı, müzikal boyutu eğitim ve provalarına 2020 yılında başladı.

46 kişiden oluşan koro ekibi, PKK Destanı’nı Bass, Alto, Solo, Tenor, Soprano türü ile seslendirildi.

Saz, gitar, bass gitar, çello, piyano, keman ve birçok müzik alet eşliğinde söylenen şarkılar, görsel ile uyum içerisinde seslendirildi.

Projenin yönetiminde yer alan ve Awaza Çiya Ekibi Üyesi Têkoşîn Cûdî ve Seyit Rıza Silbus, PKK Destanı’nın neden müzikal film olarak tercih edildiğini ve ileri süreçteki projelerine ilişkin ANF’ye konuştu.


İKİ YILDA TAMAMLANIR

Yayınlanan PKK Destanı’na ilişkin Têkoşîn Cûdî, izleyicilerin görüşlerinin söyle dile getirdi: “Müzikal bir destanla PKK Tarihi’ni belli bir dönemini halka sunmaya çalıştık. Projemizle PKK Destanı’nın bitmeyeceğini, her zaman devam edeceğini işledik.  Destana ilişkin birçok görüş vardı. Bazıları film bazıları belgesel bazıları ise klip olarak değerlendirdi. PKK ise birçok rengi kapsıyor ve bu şekilde yaratıyor. Biz de PKK Destanı’nı bu şekilde işledik. Destanda hem sinema hem tiyatro hem şiir hem dans hem folklor hem de klip görebiliyoruz. Sanatın tüm bölümleri işleniyor.”

Tarihin başından alınan PKK Destanı’nın müzik ve hikâye olarak ele alındığını belirten Têkoşîn Cûdî, müzikal çalışmaya vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Görsele göre müzik belirlenmesi yapıldı. Her bir ses görsele uyarlandı. Pratik çalışmaya 2020 yılında başladık. Hedefimiz PKK’nin kuruluş yıl dönümünde ve 2022 yılında tamamlamaktı. Önceden de yürütülen bir çalışmaydı. Hem söz hem de müzik çalışmaları öncesinden başlamıştı fakat pratikleşmemişti. 46’tan fazla kişi koroda yer aldı. Yeni bir tecrübe ve kapsamlı bir çalışmaydı. Çok farklı bir çalışmaydı, bir ilkti ve çok renkliydi.”

KISITLI İMKÂN VE SAVAŞ ORTAMINDA YAPILIR

Têkoşîn Cûdî, yeni bir adım olduğunu ve zengin bir müziğin ortaya çıktığını söyleyerek, “Birçok kesim böyle bir çalışmanın yapılamayacağını, imkân, profesyonelliğinin zayıf ve Kürtlerin yaratıcılığının belli bir yere kadar olduğunu düşünüyordu. Biz de imkânsızlık ve savaş ortamında böylesi bir çalışma yürüttük, iddiamızı ortaya koyduk. Aslında şartların kısıtlı olduğu ortamlarda daha verimli ürünler çıkıyor” dedi.

Müzik çalışmasının iki yıllık bir çalışma ardından tamamlandığını ve eğitim çalışmalarının 2020 yılında başladığını aktaran Têkoşîn Cûdî, konuşmasına şöyle devam etti: “Bazı çalışmalar yıllar alıyor bazıları ise aylar sonra tamamlanıyor. PKK Destanı kapsamlı bir projeydi.  Bu kapsamdaki bir proje daha uzun sürmeliydi ama devrimin devam etmesi ve arkadaşların büyük emekleri sonucu daha kısa bir sürede tamamlandı.”

DEVRİM SANATINDA ÖNCÜLÜK YAPMAK

“Devrim her zaman devam ediyor. Devrimden sonrası diye bir kavramdan söz etmek mümkün değil. Devrim her zaman kendisini yeniden yaratıyor, yeniliyor ve zenginleşerek devam ediyor. Sanat ile uğraşan kişiler özellikle devrimci sanatçılar sadece bir konuya kilitlenmezler, sınırlamazlar ve yaratıcı adım atar” diyen Têkoşîn Cûdî, Awaza Çiya’nın ileri ki süreç için şunları söyledi: “Awaza Çiya olarak sadece proje olarak değil günlük planlamalarımız var. PKK Destanı ile onlarca program, klip ve üç albüm kaydettik. Esas çalışma PKK Destanı’ydı fakat eş zamanlı her gün farklı projeler ile de ilgilendik. Devrim sanatının, halk sanatının, sanatımız ile mücadelenin öncülüğünü her zaman yapacağız. Hedefimiz ve projelerimiz halkın kültür ve sanatının orijinal halini işlemek, diriltmek, yaratmaktır.”

50 YILLIK ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ


PKK Destanı’nda müzik ve hikâye tarzının ön planda olduğunu belirten Seyit Rıza Silbus, destanda müzikalin tercih edilmesini şöyle açıkladı: “Müzik ve hikâye, Kürt kültüründe önemli bir yere sahip.  Kürdistan ve Kürt kültürünü tarihten günümüze kadar ulaştıran hem hikâye hem de müziktir. Kürdistan’da yaşanan olaylar her zaman hikâye anlatım tarzıyla ve müzikle günümüze ulaştı. Kürt Tarihi ve kültürü nasıl ki günümüze müzik ve hikâyelerle ulaştı PKK Tarihi’nin de bu anlatım tarzı ile anlatmak istedik.”

PKK Destanı’nın sadece sanatsal bir çalışma ile ifade edilemeyeceğine dikkat çeken Seyit Rıza, “PKK Destanı, PKK’nin tarihsel boyutunu sadece kaba hatları ile dile getirdi, biyografi veya koreografi tarzı ile ele alındı. Çünkü 50 yıllık bir özgürlük yürüyüşünden bahsediyoruz, bunu anlatmak, işlemek, çekimi yapılmış olsa bile zayıf kalacaktır. Proje ile tümden PKK’yi anlatıldı demek doğru olmaz. Anlatabildiğimiz kadarıyla yapılan bir projedir demek daha doğru. PKK Destanı projemiz tamamlandı fakat PKK Tarihi sadece sanatsal bir çalışma ile ifade edilemez ve kesinlikle eksik kalan yanları olacaktır.”

ISRAR VE KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLÜR

Seyit Rıza PKK Destanı’nın savaşın yaşandığı bir ortam yapıldığına dikkat çekerek, şöyle sürdürdü: “Savaş gerçekliğine göre kendimizi örgütledik ve böyle bir ortamda destana imza atıldı. Aslında bunu göze aldık ve projenin ortasında savaşın çıkma ihtimalini de tamamlanmaması ihtimalini de düşündük fakat büyük bir ısrar ve kararlılık ile projeyi yapmaya karar verdik.”

Devrimin, halkın ve gerillanın yaşam ve mücadele gerçekliğinin müzikal ile ele alınmasının önemini vurgulayan Seyit Rıza konuşmasını şöyle sonlandırdı: “PKK Tarihi ve gerillanın hakikatinin, mücadele ve yaşamın müzik ile dile getirilmesi, sanat ile örülmesini esas aldık.”