'Mahpus yada Sürgün' belgeseli Bern'de izleyiciyle buluştu
Siyasi soykırımın ardından gelişen sürecin anlatıldığı 'Mahpus yada Sürgün' belgeseli Bern'de izleyiciyle buluştu.
Siyasi soykırımın ardından gelişen sürecin anlatıldığı 'Mahpus yada Sürgün' belgeseli Bern'de izleyiciyle buluştu.
AKP-MHP iktidarının milletvekilliğini gasp ettiği HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan ile yine görevleri gasp edilen Amed Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ve Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Zülküf Karatekin'in tanıklılığıyla ışık tuttuğu, sonrasında yaşanan sürgün sürecinin ele alındığı 'Mahpus yada Sürgün (Gefängnis oder Exil)' belgeseli İsviçre gösterimlerine bugün Bern kentinde başladı.
GÖSTERİMİN ARDINDAN SÖYLEŞİ
Yönetmenliğini Şerif Çiçek'in yaptığı, Adil Demirci ve Onur Güler'in prodüktörlüğünde çekimleri 2021 yılında tamamlanan belgeselin gösterimi Reithschulle sinema salonunda gerçekleştirildi.
Fırat Anlı, Adil Demirci, Yeşiller Partisi Bern Şehir Parlementeri Haşim Sancar, Bern Şehir Belediyesi Encümeni Yeşim Ekici, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) kurucularından Tuncay Yılmaz, Batman Eski Belediye Eşbaşkanı Nejdet Atalay, KESK eski Başkanı Lami Özgen, Bern Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK) eşbaşkanlarının da katıldığı belgesel gösterimi sonrası bir söyleşi düzenlendi.
Moderatörlüğünü Yeşim Ekici'nin yaptığı söyleşi Fırat Anlı ile Sosyal Bilimci ve Yazar Demirci tarafından gerçekleştirildi. Demirci tarafından belgesel fikrinin ortaya çıkış aşamaları aktarıldı.
DAİŞ barbarlığına karşı Kobanê'nin sahiplenildiği 2014 yılı sonrası HDP'ye yönelen siyasi soykırım saldırıları altında dönemin tanıklılığıyla yaşanılan süreci aktaran Anlı, sonrasında gelen sürgün yaşamının etkileri üzerine bir değerlendirme yaptı.
Anlı, şöyle dedi:
"HDP'ye yönelen topyekûn siyasi soykırım saldırılarının yanı sıra saldırıların yönü bu kez halka yönelmişti. En küçük bir basın toplantısının dahi suç sayıldığı bir ortamda gelen cezaevi yada sürgün seçeneklerine maruz bırakıldık.
Kürt sorunu olarak lanse edilen sorunun esasında demokrasi sorunu olduğunu söyleyen Anlı 'Bu saldırılar esasında halkların kendi ortak yaşam alanlarında, demokrasilerini oluşturma temelinde ekolojik ve kadın özgürlükçü yaşam modelinin bir aşaması olan eşbaşkanlık sistemine karşı gerçekleştirldi. Bu model Rojava'da Kobanê Devrimi'yle hayat buldu. Bugün Kürdistan'ın 4 bir parçasında yaşanan saldırılar yine bu temeldedir."
Etkinlik soru cevap kısmının ardından sonlandırıldı.
Mahpus yada Sürgün (Gefängnis oder Exil) belgeseli 5 Kasım'da Zürih ve 18 Kasım'da Lozan kentlerinde izleyiciyle buluşacak.