Rojhilatlı sanatçı Hemid: Direnişin lideri kadınlardır
Rojhilatê Kurdistanlı sanatçı Hemid Hunermend, İran ve Rojhilat’taki direnişin liderinin kadınlar olduğunu; ‘Jin jiyan azadî’ direnişin onlarca yıllık birikime dayandığını söyledi.
Rojhilatê Kurdistanlı sanatçı Hemid Hunermend, İran ve Rojhilat’taki direnişin liderinin kadınlar olduğunu; ‘Jin jiyan azadî’ direnişin onlarca yıllık birikime dayandığını söyledi.
Rojhilatê Kurdistanlı (Doğu Kurdistan) sanatçı Hemid Hunermend, İran'da yaşayan tüm farklı milletleri birleştiren ana noktanın özgürlük olduğunu vurguladı.
Rojhilatê Kurdistan ve İran’da üç aydır halkların direnişi sürüyor. Kadınların öncülük ettiği bu direnişe karşı devletin katliamları da sürüyor. Bugüne kadar dört kişi idam edildi; protestolarda ise 500’ü aşkın insan katledildi, 20 bin kişi ise tutuklandı. Rojhilatlı sanatçı Hemid Hunermend, Rojhilatê Kurdistan ve İran’da ‘Jin jiyan, azadî’ direnişinin, onlarca yıllık çalışmanın ve birikimin sonucu olduğunu söyledi. Kürt kadınların ve özgürlükçü tüm kadınların zulme karşı mücadele ettiğini ifade eden Hemid Hunermend, direnişin liderinin kadınlar olduğunu belirtti. Hemid Hunermend, şöyle konuştu: “Kadınların önderlik ettiği her devrimde, o devrimin amacına yani özgürlüğe ulaştığını görüyoruz. Bu devrimde de Kürt kadının amacına ulaşacağını ve ülkemizin özgürleştirileceğini görüyoruz. Gerçekten çok kan döküldü ama sonunda devrimci kadınların yaşamları bir özgürlük sembolü haline geldi. Bu yüzden İran devleti çok iyi biliyor ki, İran'da halkın ayaklanması ve isyanı eskisi gibi değil. Bu nedenle tüm gücüyle bu isyana karşı durmuş ve her gün dünyanın gözü önünde büyük trajedilerin yaşanmasına neden oluyor.
İSYANIN AMACI ÖZGÜRLÜKTÜR
Asıl meselenin din ve İslam adına o insanların hayatlarına giren devletin gölgesinden kurtulmak olduğunu ifade eden Hemid Hunermed, şöyle devam etti: “Dolayısıyla İran'da yaşayan tüm farklı milletleri birleştiren ana nokta özgürlüktür. Şimdi Kürt halkının İran'ın bu kanlı devletten kurtuluşu için hazırlanması gerekiyor, çünkü İran'da bu devletten sonra iktidara gelecek olan insanlar veya güçler, Kürt halkıyla eşittir. Kanaatimce bunu gördüğümüz ve yurt dışında Kürtlerin varlığını kabul edemedikleri için Kürt bayraklarına ve sembollerine saldıranların faaliyetlerde bulunduğuna her gün şahit olduğumuz için Kürt siyasi partilerine ve solcularına tarihi bir sorumluluk düşüyor. İran'ın demokrasi ile birlikte, demokrasi kisvesine bürünen faşizme karşı durmak ve akan kanı durdurmak için akıllı ve bilimsel bir politika gerekir.”
SADECE ÇAĞRILAR YETMEZ
Direniş için sadece çağrı ve açıklamaların yetmediğini dile getiren Hemid Hunermend, şunları ekledi: “Artık çağrı ve beyannamelerin ötesine geçerek yeni bir aşamaya girdi. İran devleti her gün dışarıda ve hapishanelerde insanları infaz ediyor. Çağrılar ve anonslar bu kişilerin öldürülmesini engelleyebilir mi? İnsan olmanın hakkını veren her insanın, özellikle yurt dışında yaşayanların mücadele etmesi gerekiyor. Sadece sanatçıların değil, her insanın ve farklı milliyetlerin harekete geçmesi gerekiyor. BM ve Avrupa Parlamentosu önünde eylemlerde bulunsunlar, böylece bu kurumlar İran devletine karşı da harekete geçsin. İran'ın tüm ülkelerdeki büyükelçilik ve konsolosluklarının önünde gösteriler yapılmalı. Siyasi partilerin bir cephe inşa etmeleri gerekiyor. Doğu Kurdistan'daki halkımıza sahip çıkmamız ve Rojhilatê Kurdistan'da şehit olanların aileleri için başlatılan Heyva Sor a Kurdistan kampanyasına destek vermemiz gerekir.”