Sanatçılardan Paris’teki katliama tepki

Mezopotamya Demokratik Kültür-Sanat Hareketi, Fransa’nın başkenti Paris’te üç Kürt’ün katledilmesini kınadı.

Kurum adına yapılan açıklamada “bu alçakça saldırıyı nefretle kınıyoruz. Saldırıda şehir düşen insanlarımızı saygıyla anıyor, yaralı olanlara da acil şifalar diliyoruz” denilen açıklamada saldırının hangi ad ve kimlikle yapılmış olursa olsun, sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına kaşrı uyguladığı soykırım politikalarının bir parçası olduğu ifade edildi.

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “Osmanlının kirli mirasını devralan faşist Türk devleti de istihbarat örgütü ve gizli yapılanmalarıyla bundan aşağı kalmamaktadır. Sömürgeci Türk devleti ve onun faşist iktidarı AKP-MHP hiçbir insani değer ve ahlaki ölçü tanımadan saldırmaktadır. Kendi varlığını Kürt halkının soykırımına dayandıran bu zihniyetin yapmayacağı bir katliam ve insanlık dışı uygulama yoktur. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde bu saldırılarını daha da yoğunlaştıracağı ön görülmekteydi. Paris katliamı bunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Bu katliam ve saldırganın arkasında faşist Türk devletinin olduğunu herkes bilmelidir. En başta Fransa devleti bu vebalin altındadır. 2013’te üç devrimci Kürt kadının katledilmesi üzerinde yeterince durulsaydı ve hesap sorulsaydı, bugün bu ve benzer saldırıların önüne geçilebilirdi. Ama Fransa hükümeti bunu yapmadı, katliamın çok açık olan bağlantılarını hukuk alanında mahkum etmedi. Bu katliamın tetikçisi olan kişi açık bir biçimde öldürülerek gerçeklerin üzeri örtülerek açığa çıkarılması engellendi. Faşist Türk devleti bu ikircikli tutumdan cesaret alarak bugün Avrupa’nın göbeğinde, Fransa’nın kalbinde böyle pervasız operasyonlar örgütleyebilmektedir. Avrupa ülkelerinin tavizkar ve işbirlikçi politikaları faşist Türk devletine kendi ülkelerinde katliam yapma cesareti verebilmektedir. Fransa devleti bu sefer de geçmişteki gibi mi hareket edecek yoksa geçmişten ders çıkararak gerçekleri açığa çıkaracak mı? bunun sonuna kadar takipçisi olacağız.  

Bu katliamın dolaylı değil direkt sorumlusu Sömürgeci Türk devleti ve onun faşist hükümetidir. Bunun açığa çıkarılması da ilgili devletlerin sorumluluğu altındadır. Kürt halkı olarak bu saldırılara karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle direneceğiz. Varlığımıza ve kültürümüze yönelen bu faşist devletten mücadelemizi daha da geliştirerek hesap soracağız. Ahmet Kaya Kürt kültür Merkezinin hedeflenmiş olması tesadüf değildir. Avrupa’da da olsa Kürt Kültürüne karşı gösterilen bu tahammülsüzlük soykırım politikalarının hangi düzeye vardırıldığının açık bir göstergesidir. Fiziki ve kültürel soykırım politikaları iç içe yürütülmektedir.

Sömürgeci Türk devleti Kürt halkına olan düşmanlığını her yol ve yöntemle sergilemekten çekinmemektedir. Bu düşmandan aman dileyecek değiliz. Halk olarak, Kürt kültür ve sanat çalışanları olarak, aydın ve sanatçılar olarak mücadelemizi bu süreçte daha da yükselteceğiz. Kültür ve değerlerimize öz savunma temelinde daha sıkı sıkıya sarılacağız. Bu hükümet çökecek, bu devletin soykırım politikaları mücadelemizle yenilgiye uğratılacaktır. Buna inancımız tamdır.

Bu saldırılar ve geliştirilen katliamlar Kürt halkı şahsında tüm halklara ve kültürleredir. Bunun karşısında geliştirilecek mücadele de küresel olmalıdır. En başta halkımız olmak üzere tüm halkları tutumlarını eylemle ortaya koymaya davet ediyoruz. Tüm sistem karşıtı demokratik güçleri, dostlarımızı, aydın, yazar ve sanat çevrelerini bu mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz.”