Wintherthur’daki sanat sergisinin geliri depremzedelere
Wintherthur’da Zaira Oram Kolektifi’nin organizesiyle gerçekleştirilen sergiden elde edilen gelirler, depremzedelere gönderilmek üzere Heyva Sor a Kurdistanê’ye aktarılacak.
Wintherthur’da Zaira Oram Kolektifi’nin organizesiyle gerçekleştirilen sergiden elde edilen gelirler, depremzedelere gönderilmek üzere Heyva Sor a Kurdistanê’ye aktarılacak.
Türkiye, Kürdistan, Suriye, İran ve Ermenistan dahil çok sayıda ülkeden kadın performans sanatçısının eserlerinin yer aldığı sanat sergisi İsviçre'nin Wintherthur kentinde başladı.
Sanat sergisinin gelirleri 6 Şubat'ta Mereş merkezli gerçekleşen deprem sonrası Heyva Sor a Kurdistanê kurumunun başlattığı yardım kampanyasına aktarılacak.
Sanatçılar Zehra Doğan, Marilyn Umurungi, Larissa Araz, Chloé Dall’Olio, Polomo Ayala, Chiara Bersani, Reshma Chhiba, ChloéDall'Olio, Parastou Forouhar, Nicola Genoveseve, Roman Selim Kheredeine, Kani Marouf, Maria Matiashova, Reut Naum, Valentina Triet’in eserlerinin yer aldığı sergiyi Zaira Oram Kolektifi organize etti.
Sergi, Vogelsangstrasse 4, Wintherthur adresindeki en büyük özel sergi alanı olan OXYD’de 23 Nisan tarihine kadar açık olacak.
ANA TEMA KÜLTÜRSÜZLEŞTİRME
Zaira Oram Kolektifi’nden ve projenin yaratıcılarından olan Küratör Elenora Stassi, ANF’ye konuştu. Elenora Stassi, kadınlar arası dayanışmayı artırmak amacıyla 3 kadın sanatçı tarafından “Dekulturalization” (Kültürsüzleştirme) terimini bu sanat çalışmasında ele aldıklarını belirterek, “Bu çalışmanın sadece feminizmle alakalı olmasının dışında ayrıca politik bir bakış açısıyla ataerkil sisteme bir eleştiri olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
SERGİDE DİKKAT ÇEKEN ÇALIŞMALAR
Sanatçı Zehra Doğan, Ankebut Kadın çalışmasıyla sergide yer alıyor. Dikenli teller üzerine insan saçlarından ağ örerek kadının direncini ifade eden sanatçının performansına, Êzidî Kürtlere yapılan zulmü konu alan şarkılar eşlik ediyor.
Zehra Doğan, yaşanan depremde yakınlarını yitirdiği için etkinliğe katılamadı. Doğan'ın Ankebut çalışması burada satışa çıkarılıp elde edilen gelir depremzedelere aktarılacak.
Sergide dikkat çeken bir diğer performans ise, Larissa Araz'ın Kürtçe yayın yapan ilk radyolardan olan "Erivan Radyosu'ndan" isimli performans çalışması.
Larissa Araz, Erivan rasyosunun Kürtçe yayınlara odaklanan bir ses çalışması olduğunu söylüyor.
1950'lerde Kürtçe yayın yapan ilk radyolardan olan Erivan Radyosu, Kürtçe konuşan topluluk için en önemli iletişim araçlarından biri haline geldi. Radyonun ses dalgaları, topluluğun sınırların ötesinde bir kimlik oluşturmasına yardımcı oldu. Proje, bu taşınabilir radyoların nerede olduğunu hayal ederken radyo dinleyicilerini ve topluluklarını kaydediyor.