Dünya Barış Günü olan 1 Eylül’de başlayan ve Rimelan Aram Tigran Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen 2. Çocuk Festivali 8. gününde Kobanê ve Dirbesiyeli çocukların devrimin renklerini ve ezgilerini taşıyan müzik, tiyatro ve folklor gösterimleriyle sonlandı.

TEV-DEM Yürütme Komitesi üyesi Hanife Hisên ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi Eşbaşkanı Hediye Yusuf’un da hazır bulunduğu törende ilk olarak Koma Şehit Arin sahne alarak Kobanê ve Rojava üzerine şarkılar söyledi.

‘ÖZGÜR YAŞAMIN RENGİ GÖSTERİLDİ’

TEV-DEM Yürütme Komitesi Üyesi Hanife Husên de bir konuşma yaptı. Husên ilk olarak TEV-DEM adına salondaki çocukları, izleyicileri selamlayarak festivali tüm çocuklara, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ve mevzilerinde direnişlerini sürdürmekte olan özgürlük savaşçılarına kutladı. Husên çocukların yaşamın rengi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kültürümüz ve kimliğimiz bu çocuk festivalinde kendisini daha fazla açığa vuruyor. Bu 8 gün boyunca müzik, tiyatro folklor gibi alanlarda sergilediğiniz tüm ürünler devrimimizin ve Önder Apo’nun fikirlerinin ürünleridir. Bu da inkar edilen ve yeniden diriltilen toplumumuzun yeni bir fikir, yaşam tarzı, özgür yaşamın bir biçimi, komünal yaşamın kültürüdür. Bu çok önemli. Özgür yaşam kültürsüz olamaz."

‘ŞANSLI BİR KUŞAKSINIZ’

Rojavalı çocukların devrim çocukları olduğunu belirten Husên, şunları da ifade etti:

“Bugün herkes ezbere bir biçimde ‘çocuklar toplumun geleceğidir’ diyor. Evet, doğru ama bilmelisiniz ki, siz bugün bir devrim kuşağısınız. Devrim çocukları en şanslı çocuklardır. Biz de sizin gibi çocukken işgalcilerin okuluna gidiyorduk. Biz her sabah gidip Baas rejiminin andını okuyorduk ve yabancı bir dile alışıyorduk. Her gün yabancı şarkıları söylüyorduk. Bizde her gün kültürsüz, tarihsiz ve kimliksiz bir halk olduğumuz duygusunu yaratmaya çalışıyorlardı. 

Elbette ki, başka halkların dili önemsiz ve öğrenmek gereksiz, demiyoruz. Bütün diller ve kültürler gerekli ve anlamlıdır. Ama bütün çocuklar da her şeyden önce kendi kültürlerini ve ana dillerini öğrenmelidir. Anne ülke ve topraktır."

‘ROJAVA DEVRİMİ KÜRT ÇOCUKLARININ DEVRİMİDİR’

İnsanın çocuk yaşta asimilasyonu yaşayınca bir maratona girdiğini ve çok ciddi zorluklar yaşadığını kaydeden Hanife Husên, bu konuda Öcalan'ın savunmalarında ifade ettiklerini şöyle anlattı: “Önder Apo bu konuda ‘Ben Türkçeyle ilk olarak karşılaştığımda anladım ki, öğretmenlerimin gözünde en çalışkan insan olmam için Kürtlüğüm başıma bela oldu. Ben o zaman anladım ki, bu işte bir yanlış giden bir şeyler var' diyor.

Önderlik bunun karşısında kendisinin bir arayışa girdiğini ve inkar edilen Kürtlüğün ne olduğunu anlamanın peşine düştüğünü ifade ediyor. Bu arayışın sonucunda ‘ben bu gün İmralı’da dört duvar arasındayım’ diyor. Yani ‘ben mücadelemin; dil, kültür, ülke, kimlik, özellikle kadın ve çocukların özgürlüğünün arayışının bedeli olarak 4 duvar arasındayım. Bunun için de anne ve babalardan istemim, benim gibi zorlu ve acılı bir maratona girmek zorunda kalmasınlar' diye 'Çocuklarını ana dil, kültür ve kimlikleriyle büyütmeleridir’ diyor. 

Değerli çocuklar, siz bugün çok şanslısınız ki kendi dilinizi öğreniyor, kendi dilinizde eğitim görüyor ve halk ezgilerinizi öğreniyorsunuz ve kimse sizi Kürt olduğunuz için aşağılamıyor. Bu gün Rojava Devrimi Kürt çocuklarının da devrimidir."

Festivalde Koma Şehit Perwin Urfa yöresinden halk oyunları, Koma Şehit Yekta “Artık Biz Özgürüz” isimli tiyatro oyunu, Koma Şehit Dicle Botan yöresi halk oyunları, Dirbesiyê şehrinden Koma Xanê 'Gecenin Çocuğu' isimli tiyatro oyunu gösterimlerini sundular.

Festival “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla sona erdi.