Açlık grevi direnişçilerinden CPT'ye sert tepki: İşkence ortağı!

'Amed Süresiz-Dönüşümsüz Açlık Grevi Direnişçileri', Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmeden Türkiye'den ayrılmasına ilişkin açıklama yaptı.

Amed'deki açlık grevi direnişçileri, CPT'nin İmralı'yı ziyaret etmemesine sert tepki göstererek, "CPT, İmralı’da hukukun değil hukuksuzluğun; insanlık onurunun değil işkencenin ortağıdır" dedi. Açıklamada, Öcalan etrafında kenetlenenlerin özgürlüğü inşa edeceği mesajı verildi.

'Amed Süresiz-Dönüşümsüz Açlık Grevi Direnişçileri', Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmeden Türkiye'den ayrılmasına ilişkin açıklama yaptı.

Öcalan ile görüşülmesi talebiyle 4 gündür açlık grevinde olan 50 gönüllü, CPT’nin İmralı Adası’na giderek inceleme ve görüşme yapmamasına tepki gösterdi.

"CPT, İmralı hukuk korsanlığının ortağıdır” vurgusunun yapıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan üzerinde Türkiye devletinin 18 yıldır kesintisiz uyguladığı mutlak tecrit, 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle, yeni bir sürece evrilmiştir. 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler ve İmralı hakkında çıkan haberler Sayın Öcalan’ın yaşam hakkı, sağlığı ve güvenliği konusundaki endişelerimizi artırmıştır. Bizler 50 Kürt siyasetçi, aydın Sayın Öcalan’ın can güvenliği konusundaki kaygılarımızın giderilmesi amacıyla ‘ailesi, avukatları veya güvenilir bağımsız bir heyetin İmralı Adası'nda kendisiyle hukuk çerçevesinde görüşme yapması’ talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevine girmiş bulunmaktayız. Dolayısıyla İmralı’ya dair her gelişme, bizleri doğrudan ilgilendirmektedir.

'İNSANLIK ONURUNUN DEĞİL İŞKENCENİN ORTAĞI!'

Bizler açısından dikkat çekici bir haber de, Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nin (CPT) bir haftalık Türkiye ziyaretinin sonuçlarıdır. CPT, 29 Ağustos'ta başlayan ziyaretinde birçok hapishanede gözlem yapmasına rağmen İmralı ada hapishanesine gitmemiştir. CPT, son Türkiye ziyaretiyle İmralı mutlak tecridi konusundaki tarihsel sorumluluğunu bir kez daha ispatlamıştır. CPT’nin görevi işkenceyi önlemek iken işkencenin ortağı haline gelmiştir. 18 yıl boyunca kademe kademe Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın yaşam hakkını tehdit eden aşamaya dek vardırılan İmralı hukuk korsanlığının en büyük sorumlularından birisi de CPT’dir. CPT, İmralı’da hukukun değil hukuksuzluğun; insanlık onurunun değil işkencenin ortağıdır. 

Egemenlik hukukunun ve siyasetinin dışına çıkamayan kurumların değil, biz Kürt Halk Önderliği etrafında kenetlenenlerin özgürlüğü inşa edeceğine olan inancımızı koruyoruz."