'AKP oy oranına göre halka muamele yapıyor'

Van'ın afet bölgesi ilan edilmemesine tepki gösteren siyasi parti temsilcileri ve STK’ler AKP'nin oy oranına göre halka muamele yaptığını vurguladı.

Van’ın Başkale, Özalp, Erciş ve Çaldıran ilçesinde Ağustos ayı içinde meydana gelen sel felaketlerinde iki bin büyük ve küçükbaş hayvan telef olurken, 400 ev de sular altında. Büyük bir mağduriyete yol açan sel felaketlerinin ardından acil müdahalede bulunması gereken hükümet yetkilileri ise gittikleri ziyaretlerde ‘Gidin HDP size yardım etsin, madem onlara oy veriyorsunuz’ diyerek doğal afette dahi siyasi bir tutum takınarak destek için oy verin şartını ortaya koydu.

Van’ın ilçeleri sel ile mücadele ederken aynı anda Türkiye'nin Rize ilinde de sel meydana geldi. 6 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinde büyük bir hasar meydana geldi. Rize'de yaşanan sel felaketine acilen müdahale eden AKP hükümeti, Rize’yi hemen afet bölgesi ilan etti. Van’da 644 kişinin öldüğü büyük depremde afet bölgesi ilan etmeyen AKP hükümeti, Vanlıların sele karşı afet bölgesi taleplerini ise ‘Orada can kaybı yok’ diyerek savuşturmaya çalıştı. Oysa bir bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi için can kaybının yaşanması gerekmiyor. AKP hükümeti geçen yıl yaşanan ve yüzlerce kişinin öldüğü Başkale ve Elazığ’da depremlerinde de yine aynı tutumu takınmış ve tüm ısrarlara rağmen afet bölgesi ilan edilmesine gerek olmadığını açıklamıştı.

AKP-MHP’nin bu ayrımcı politikalarını değerlendiren siyasi parti temsilcileri ve STK’ler AKP’nin seçimlerde aldığı oy oranına göre halka muamele yaptığını ve bunun çok açık bir biçimde yapıldığını ifade etti.

HALK CEZALANDIRILIYOR

Başkale’de uzun yıllardır siyaset yapan Daştan Şimşek, Başkale’nin HDPýe yüzde 90 oy vermesinin hükümetin bu ayrımcı politikalarında temel etken olduğunu söyledi. Sözlerini "politik bir ayrımcılık var" diye sürdüren Şimşek, "Bunu afet bölgesi uygulamasında dahil her alanda görmek mümkün. Mesela sınır kapımız var onu da kapattılar. Geçen sene bir deprem yaşadık ölen insanlar oldu, bu sene de sel oldu ama afet bölgesi ilan edilmedi, batı şehirlerine baktığımızda ise en ufak bir afette afet bölgesi ilan ediliyor. Bu siyasi bir ayrımcılıktır ve başka da izahı olamaz" ifadelerini kullandı.

TEK SEBEP AYRIMCILIK

Van’da selden zarar gören ilçelerden birisi de AKP’li Şefik Ensari’nin gasp ettiği Çaldıran ilçesi. Ağır hasarların yaşandığı, halkın büyük zararlar gördüğü ilçede yaralar hala sarılmamış. Halkın yaşadığı sorunları değerlendiren HDP’li Çaldıran Belediye Eşbaşkanı Faruk Demir, hükümetin çifte standart politikasının sel felaketinde de kendini çok açık gösterdiğini belirterek, "Türkiye'nin her tarafında doğal afetler yaşanıyor. Diğer bölgelerde afet bölgesi ilan edilmesi doğru karar ama neden Van bölgesinde veya bölgenin diğer illerinde yaşanan felaketler afet bölgesi ilan edilmiyor bunu anlamış değiliz" diye konuştu.

Van'da sel bölgelerinin afet bölgesi ilan edilmesinin tek sebebinin ayrımcı politikalar olduğunu dile getiren Demir; "HDP olarak Türkiye’nin neresinde bir felaket yaşanırsa yaşansın orada olduk, olmaya devam edeceğiz. Maalesef Siyasal iktidar o şekilde yaklaşmıyor ve bölgedeki etnik kökenlere bakarak yaklaşım sergiliyor. Bu ayrımcılığı Van ve Başkale depremlerinde de yaşadık. Çaldıran’da yaşanan sel felaketinde köylere giden AKP MYK Üyesi Osman Nuri Gülaçar’ın halka yönelik “HDP’ye oy verirseniz işte böyle olur, HDP gelsin size yardım etsin” şeklindeki sözlerinden bunu açıkça görmek mümkün" dedi.

HDP’Lİ ORHAN: DAYANIŞMA AĞI KURARAK HALKIMIZIN İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORUZ

HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık ise, büyük afetler yaşandığından yasal olarak afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirterek, "Afet bölgesi ilan edildiği sırada kademeli olarak maddi zararlar karşılanır ve yurttaşların yaşamlarını sürdürmeleri sağlanır. Afet bölgesi ilan edilmemesi aslında 2011 Van depreminden bugüne kadar iktidarının bölge siyasetini açığa çıkarıyor. İkircikli bir tutum sergileniyor. Küçükbaş hayvanların kaybı can kaybı olarak görülmüyor, yaklaşım insan kaybı üzerinden. Bu da doğaya, hayvana olan bakış açılarını da gösteriyor. Son 10 yıldır Van halkı cezalandırılıyor.

Halkın iradesini teslim alamayan iktidar anlayışı afeti ranta çevirmek istiyor. Acılar, felaketler karşılaştırılamaz, bu vicdani değil. Burada Erciş’te, Başkale’de, Rize’de ayrım yapılamaz. Tüm dünya da iklim krizi yaşanıyor. Daha önceden buna dair uyarılar varken önlem alınmaması bu zararları ortaya çıkmıştır. Sonrada çıkıp sorumlu olarak HDP'yi gösterdiler. AKP'li vekillerin söyledikleri ortada. AKP bölge halkı üzerinden siyasi getirim devşirmek istiyor.

AKP yanlış politikalarla ülkeyi yangın yerine çevirdi. Ülkenin batısı yangın yerine döndü, Karadeniz ve bu tarafta sel felaketi yaşandı. Şırnak'ta, Dersim'de orman yangınları oldu. İktidarın halkın ihtiyaçlarını karşılayacak ve sorunları çözüme yönelik bir arayışı yok. Göstermelik bazı tutumlar var. Başkale depremin ardından 2 yıl geçti hala konutlar teslim edilmemiş durumda. Kalıcı bir çözüm üretilmiyor. Deprem bölgesini göz önünde bulundurduğumuzda çok umutlu değiliz. Halk kendi kaderine bırakılmış durumda. Hem yerelden, hem başka bölgelerden dayanışma ağı ile yurttaşlarımızın acil ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.