Amed ve Elazığ cezaevlerine ilişkin rapor

İHD, Amed ve Elazığ'daki cezaevlerinde hak ihllalerinin yaşandığını açıklayarak, konuya ilişkin raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Amed ve Elazığ kampüs hapishanelerindeki hak ihlallerinin araştırılması amacıyla, İHD Amed Şubesi Cezaevi Komisyonu tarafından yapılan heyet çalışmasının sonuçlarını içeren rapor Amed'deki şube binasında basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

Raporda, başvuran tutsakların anlatımlarına yer verildi.

CEZAEVİ CEZAEVİ İHLALLER

Raporda, şu bilgilere yer verildi:

"Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;
1) Bu hapishanede bulunan mahpusların aktarımlarına göre; 18 aydan fazla bir süredir devam eden pandemi koşulları nedeniyle hapishane idaresi tarafından hiçbir sosyal faaliyetin yapılmasına izin verilmediği,  diğer mahpuslar ile ortak alana ve hobi etkinliklerine de katılamadıklarını belirtilmiştir. Mahpuslara ayda 1 gün; 45 dakika şeklinde spor yapma hakkı tanındığını, bu hakkın sadece birlikte kaldıkları 2 veya 3 mahpus ile birlikte gerçekleştirildiği söylenmiştir.
 
2) Mahpuslar pandemi başlangıç tarihi olan 2020 yılı mart ayından bu yana aileleri ile açık görüş yapamadıklarını, yönetmelik ile 1,5 saate kadar çıkarılabileceği belirtilen kapalı görüş haklarının halen 45 dakika olarak uygulandığını ve yine yönetmelikle mahpusların aileleri ile görüntülü konuşma yapabilmelerine olanak tanıyan düzenlemenin Adalet Bakanlığı tarafından gerekli yazışmaları yapmadığı gerekçesiyle uygulamaya başlanmadığını belirtmişleridir.  
 
3) Mahpuslar çok sık bir şekilde koğuş aramalarına tabi tutulduklarını, aramalar sırasında kişisel eşyalarına el konulduğunu belirtmişlerdir. Yine mahpuslar, herhangi haklı bir sebep ortada yok iken ailelerinin bulunduğu illerden çok uzak şehirlere sevklerinin gerçekleştirildiğini, sevk sırasında kişisel eşyaları ve ilaçlarının bile yanlarına alınmasına müsaade edilmediğini aktarmışlardır.
 
4) Koşullu salıverilme şartlarını taşıyan mahpusların idari gözlem kurulunun gerekçesiz ve soyut kararı ile infazlarının 6 ay süre ile uzatıldığı hatta bir mahpusun 2. Kez bu uygulamaya tabi tutulduğu tarafımıza iletilmiştir.  
 
5) Mahpuslar son olarak uzun yıllardır devam eden kitap, gazete ve dergi sınırlamalarının devam ettiğini, hapishane tarafından dağıtılan yemeklerin yetersiz ve besin değerinin düşük olduğunu, kantin fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirtmişlerdir.  

Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Heyetimiz, Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;

 
1) Mahpusların aktarımlarına göre; pandemi koşullarının bahane edilerek ortak alana çıkartma, sosyal ve kültürel etkinliklerden yararlandırılmadıkları tarafımıza aktarılmıştır.
 
2) Mahpuslar, yakın zamana kadar tıraş ve saç kesiminin yapıldığını ancak pandemi gerekçe gösterilerek berberin mahpusları tıraş etmesi ve saç kesiminin tekrar idare tarafından yasaklandığını belirtmişlerdir. Mahpuslar, tıraş ve saç kesimi için daha önce kendilerine makas verildiğini ancak yeni uygulama ile sadece tıraş makinesinin kendilerini verildiğini söylemişlerdir.
 
3) Mahpuslar, farklı gruplardan kişilerin aynı koridorda yan yana odalarda barındırıldığını belirtmişlerdir.
 
4) Mahpuslar, gönderdikleri mektupların muhataba ulaşıp ulaşılmadığı konusunda kendilerine idare tarafından herhangi bir bilgi verilmediğini söylemişlerdir. Ayrıca mahpuslar, kurumlara yaptıkları yazışmalara idarenin ya hiç cevap vermediğini ya da çok geç cevap verdiğinden bahsetmişlerdir.
 
5) Mahpuslar, gönderdikleri mektupların içeriklerinde başka mahpusların durumuna ilişkin bilgileri (isim v.b) geçirdiklerinde; bu mektupların Adalet Bakanlığı genelgesi gerekçe gösterilerek gönderilmediğini belirtmişlerdir.
 
6) Mahpuslar, telefon görüşmelerinin genelge gerekçesiyle kayıt altına alındığını söylemişlerdir.
 
7) Mahpuslar, acil durumlarda hastaneye sevk işlemlerinin gerçekleştirildiğini ancak diğer halleder hastane sevklerinin çok gecikmeli olarak gerçekleştirildiğini belirtmişlerdir.
 
8) Mahpuslar, kantinden alınan malzemelerinin kalitesiz olduğunu aktarmışlardır.
Mahpuslar örnek olarak; aldıkları kalemlerin boş olduğunu, yazı yazmaya elverişli olmadığını söylemişlerdir.
 
9) Mahpuslar, her gün öğleden sonra 3-4 saat sıcak su verildiğini; 24 saat sürekli su verilmediğini belirtmişlerdir.
 
10) Mahpuslar kapalı görüşlerin halen 45 dakika ile sınırlandırıldığını; genelge ile 1.5 saate kadar kapalı görüş yapılabilir düzenlemesinin idarenin inisiyatifiyle sınırlandırıldığını aktarmışlardır.
 
11) Mahpuslar dışarda basımı olan bazı gazete ve derginin kendilerine verilmediğini; sadece idarenin öngördüğü gazete ve dergilerin kendilerine verildiğini belirtmişlerdir.
 
12) Mahpuslar, emanet eşya biriminden eşyalarını talep ettiklerinde ya hiç verilmediğini ya da çok geç verildiğini belirtmişlerdir.
 
13) Mahpuslar, görüşe gelen ziyaretçilerine X Ray cihazının çok hassas bir şekilde uygulandığını; görüş sırasında ailelerin bir başka mahpusa selam vermesinin dahi engellendiğini aktarmışlardır.

Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;

1) Bu hapishanede bulunan mahpusların aktarımlarına göre; haftada 1 kez mektupların iletildiği kitapların 2 ayda 1 verildiği Kürtçe yayınlara izin verilmediği belirtilmiştir. Mahpuslar, Telefon görüş hakkında yapılan ilk aramada; aranan kişinin telefonu açmaması durumunda arama hakkının sona erdiği ve bir daha arama hakkının kendilerine verilmediğini belirtmişlerdir. Mahpuslar, görüş günlerinde mahpusların diğer mahpus aileleri ve diğer mahpuslarla selamlaşmalarına bile izin verilmediğini söylemişlerdir.
 
2) Mahpuslar, Cumhuriyet Başsavcılığına yazdıkları suç duyurularının idare tarafından okunduğunu; hapishanede meydana gelen bir sorunun suç duyurusunda geçmesi durumunda haklarında disiplin soruşturması ile disiplin cezası verildiğini belirtmiştir.
 
3) Mahpuslar, İdarece 29 Ekim tarihinin resmi tatil olması sebebiyle kendilerine; karantina koğuşundaki mahpusların kantin ihtiyaçlarını 2 haftalık karşılanmasının gerektiğinin aktarıldığını belirtmişlerdir. Bu uygulama nedeniyle koğuşlarda dolap olmadığından alınan besinlerin bozulduğunu söylemişlerdir. Mahpuslar, idare tarafından herhangi takviye gıda ve vitamin desteğinin kendilerine sunulmadığını; yalnızca haftada 1 elma ya da portakal verildiğini söylemişlerdir. Mahpuslar, her yemeğin içinde patates olduğunu, sağlık sorunları sebebiyle diyet yemeği alması gerekenlerin ihtiyaçlarının karşılanmadığını; ayrıca vejetaryen olan mahpuslara ise yalnızca hapishanede dağıtılan yemeklerin etsiz olanının verildiğini aktarmışlardır.  
 
4) Mahpuslar, idare ile herhangi bir sorunun çözümüne dair görüşme sağlayamadıklarını; yapılan rutin koğuş aramalarının baskın gibi geçtiğini belirtmişlerdir.  
 
5) Mahpuslarla gerçekleştirilen görüşmelerde, bir koğuşta 9 mahpusun karantinada olduğu bilgisi tarafımıza aktarılmıştır. Ayrıca mahpuslar, farklı gruplardan kişilerle yan yana odalarda kaldıklarını belirtmişlerdir.
 
6) Mahpuslar, 65 yaşında Z.T. adında hükümlü bir kadın mahpusun kolon kanseri ve şeker hastalığının olduğunu tarafımıza aktarmışlardır. Mahpusun, sürekli kemoterapi gördüğü; yaşamını tek başına idame ettiremediği belirtilmiştir. Mahpuslar, yan yana kaldıkları farklı gruplardan mahpusların odalarından sürekli yüksek sesin geldiğini bu nedenle özellikle hasta mahpusların ve karantina koğuşunda kalanların bu yüksek sesten uyuyamadıklarını aktarmışlardır.
 
7) Mahpuslar, E.A. adında 51 yaşında bir mahpusun Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde 6 kez tedavi gördüğünü ve yüksek sesten dolayı uyuyamadığını aktarmışlardır.  

Diyarbakır Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Diyarbakır Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır; 'Yapılan görüşmeler neticesinde İdare ile görüşmelerin sağlanabildiği hijyen koşullarına dikkat edildiği, gıda besin desteğinin sağlandığı kitap dergi gazeteye ulaşım sıkıntısı çekilmediği, kantin fiyatlarının diğer hapishanelere göre daha uygun olduğu, taleplerinin karşılandığı hapishane idaresi ile iletişim kanallarının açık olduğu belirtilmiştir. Ancak ortak alana çıkma açık görüş hobi vb. sosyal kültürel etkinlik haklarının hala kısıtlı olduğu ancak idarenin bu hususlarda düzenleme yapacağının kendilerine iletildiği belirtilmiştir.'

Derneğimize başvuruda bulunan ve hapishane koşullarından şikâyetçi olan F.Y. ile görüşme sağlanamamış; mahpusun 18 yaşını doldurması sebebiyle başka bir hapishaneye sevk edildiği bilgisi tarafımıza aktarılmıştır.

Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan A.Ö. ile görüşme gerçekleştirmiştir. A.Ö.’nün içinde bulunduğu hapishane koşulları ile ilgili kardeşi O.Ö.’nün de  derneğimize başvurusu bulunmaktadır. A.Ö. adlı mahpus heyetimize özetle şu beyanlarda bulunmuştur;
Mahpus, daha önce dayısı ile Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kaldığını ve dayısının koğuş değişikliğine itiraz etmesi sebebiyle infaz koruma memurlarının baskısının başladığını aktarmıştır. Mahpus, kantinden aldığı komodin ile ilgili infaz koruma memurları ile tartışma yaşandığını ayrıca neden koğuşta iki tane pervanenin olduğunun infaz koruma memurları tarafından kendisine sorulduğunu belirtmiştir. Mahpus, yaklaşık 3 ay kadar önce E. isimli uzun boylu bir gardiyan tarafından kameraların önünde darp edildiğini; sırtına ve kalçasına atılan tekmeler nedeniyle halen oturmakta zorlandığını söylemiştir. Mahpus, bu darp olayıyla ilgili annesi tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ancak herhangi bir işlem yapılmadığını belirtmiştir. Bu olayın akabinde, mahpus; geçici 2 denilen bir odaya götürüldüğünü yüz bölgesi hariç bütün vücuduna yönelik fiziksel şiddet uygulandığını söylemiştir. Mahpus bu darp olayında U. İsimli gardiyan haricinde birçok gardiyanın kendisine şiddet uyguladığını ve hücre denilen tek kişilik odada uzun bir süre tutulduğunu belirtmiştir. Mahpus, bu yaşananlardan dolayı hastaneye gitmek istediğini ancak götürülmediğini aktarmıştır. Mahpus, şu an hâlihazırda sürekli gardiyanlar tarafından uygulanan psikolojik bir baskı olduğunu; infaz koruma memurlarını şikâyet ettiği için sürekli olarak kötü muameleye maruz kaldığını belirtmiştir. Mahpus, örnek olarak, infaz koruma memurlarının kendisine “ elini arkana bırakma, montunun önünü kapat” gibi sürekli tacize maruz bırakıldığını ifade etmiştir. Mahpus, hapishanede imam ve psikolog gibi yetkililerle görüştüğünü ancak imamın kendisine “sana dokunan olmamış, bu eziyet değil” dediğini, psikoloğun ise “sen tehdit etmeseydin bunlar olmaz” dediğini tarafımıza aktarmıştır. Mahpus, 10 kişilik koğuşta 23 kişi kaldıklarını ve koğuştan çıkartılmadığını söylemiştir. Mahpus, kendisine uygulanan şiddete ilişkin bütün kamera kayıtlarını talep etmiş olmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını ve muhatap bile bulamadığından şikâyet etmiştir. Mahpus, özellikle E. adındaki gardiyan tarafından kamerasız bir odaya götürülüp saatlerce dövüldüğünü söylemiştir. Mahpus, yaşadıklarının özellikle basın ile paylaşılmasını talep etmiştir. Mahpus, telefon görüşünde annesine telefonda darp edildiğini anlatırken gardiyanlardan birinin arkadan bağırarak “bende vurdum” dediğini aktarmıştır. Mahpus, annesinin bunu duyması üzerine “Allah belasını versin” dediğini bu nedenle kendisine 5 günlük hücre cezası annesine de üç aylık görüş yasağı verildiğini ifade etmiştir.
 Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;

 1) Bu hapishanede bulunan mahpusların aktarımlarına göre; revire geç çıkartıldıklarını, hastaneye kelepçeli bir şekilde götürüldüklerini aktarmışlardır.
 
2) Mahpuslar, idare tarafından gerçekleştirilen koğuş aramalarında odalarının dağıtıldığını, kitaplara keyfi bir şekilde el koyulduğunu ve aramayı gerçekleştiren bazı infaz koruma memurlarının kaba davranışlarla tahrik edici söylemlerde bulunduklarını söylemişlerdir.
 
3) Mahpuslar, aileleri tarafından gönderilen kıyafetlere keyfi bir şekilde el konulduğunu ve kitapların tek tek kendilerine verildiğini; aynı anda iki kitabın verilmediğini belirtmişlerdir.
 
4) Mahpuslar, sevk taleplerinin keyfi bir şekilde engellendiğini belirtmişlerdir. Mahpuslar, ailelerinin bulunduğu veya yakın hapishanelere gitmek istediklerini ancak bu taleplerinin yerine getirilmediğini aktarmışlardır.
 
5) Mahpuslar, kantinde satılan ürünlerin çok pahalı olduğunu ve hijyen malzemelerinin çok az verildiğini belirtmişlerdir. Mahpuslar, hapishanede çıkan yemeklerin besin değerinin çok düşük olduğunu ve yemeklerden bazen “kıl” v.b şeylerin çıktığını aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar, bir kişilik çıkan yemeğin üç mahpusa verildiğini söylemişlerdir.
 
6) Mahpuslar, pandemi kısıtlamalarının devam ettiğini; pandemiden önce diğer odalarda kalan mahpuslarla beraber spora çıkartıldıklarını ancak şu anda yalnız spora çıkartıldıklarını belirtmişlerdir.  
 7) Mahpuslar, açık görüşün hala pandemi gerekçesiyle gerçekleştirilmediğini söylemişlerdir. Mahpuslar, görüşe gelen yakınları ile ancak 15-20 dakikalık kapalı görüş gerçekleştirebildiklerini belirtmişlerdir. Mahpuslar, hapishanede atölye v.b etkinliklerin pandemi gerekçesiyle yasaklandığını aktarmışlardır.
 
8) Mahpuslar, Yeni Yaşam ve Azadiya Welat gibi gazetelerin kendilerine verilmediğini belirtmişlerdir.
 
9) Mahpuslar,  gönderilen Kürtçe içerikli mektupların idarece kendilerine verilmediğini aktarmışlardır.

Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Heyetimiz, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;
1) Bu hapishanede bulunan mahpusların aktarımlarına göre; 7-8 mahpusun infazının uzatıldığı (yakıldığı) tarafımıza aktarılmıştır. Mahpuslar, idari ve gözlem kurulu raporları birçok kişinin infazlarının 6 ay kadar bir süre uzatıldığını ifade etmişlerdir. Mahpuslar, bir mahpusun hapis cezasının 1 yılın altına düşmesine rağmen açık cezaevi hakkından disiplin cezası vb. gerekçelerle faydalandırılmadığını söylemişlerdir.
 
2) Mahpuslar, hastane sevklerinde “ağız içi arama” dayatması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtmişlerdir. Mahpuslar, bu uygulamayı kabul etmediklerinde tedavilerinin gerçekleştirilmediğini aktarmışlardır. Mahpuslar, ayrıca hastane sevkleri dönüşünde 15 günlük karantina uygulamasının olduğunu söylemişlerdir.
 
3) Mahpuslar, 15 gündür koğuş aramalarının sıklaştığını; haftada 2 defa koğuş araması gerçekleştiğini bu aramalarda infaz koruma memurlarının hakaret ve rencide edici davranışlarda bulunduğunu belirtmişlerdir. Mahpuslar, aramalarda pandemi koşullarına uygun davranılmadığını ifade etmişlerdir.
 
4) Mahpuslar, temizlik malzemelerinin sınırlı olarak kendilerine verildiğini; örneğin 3 mahpusa 1 çek pas verildiğini söylemişlerdir.
 
5) Mahpuslar, oda değişimi taleplerinde ve sevk sırasında hakaretlere maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.
 
6) Mahpuslar, kendilerine 7 adet kitap verildiğini aktarmışlardır. Mahpuslar, bandrollü kitapların ise “alıntı” var denilerek kendilerine verilmediğini söylemişlerdir.
 
7) Mahpuslar, yerel gazetelerin kendilerine verilmediğini; BirGün, Cumhuriyet ve Karar gibi gazetelerin ise 2 gün geç verildiğini belirtmişlerdir. Mahpuslar, dergilerin kendilerine verilmediğini; idare tarafından “istediğimiz dergiye abone olun” şeklinde baskı yapıldığını aktarmışlardır.
 
8) Mahpuslar, pandemi süresince sadece 1 defa kendilerine hijyen malzemeleri verildiğini; kantinden talep ettiklerinde ise yok denildiğini belirtmişlerdir. Mahpuslar, kantinde olan hiyen malzemelerinin çok pahalı olduğunu; kendilerinin döner sermayeden yararlandırılmadığını söylemişlerdir.
 
9) Mahpuslar, farklı gruplardan kişilerin yan yana odalarda barındırıldığını; oda değişikliği ve sevk taleplerinin karşılanmadığını belirtmişlerdir.
 
10) Mahpuslar, pandemi gerekçesiyle ortak alana çıkma, hobi ve kültürel sosyal diğer etkinliklerinin hala yasak olduğunu aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar görüş süresinin hala 45 dakika ile sınırlandırıldığını belirtmişlerdir.
 
11) Mahpuslar, özellikle kurumlara gönderdikleri mektupların ulaşmadığını aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar, bazı gazete yazarlarına gönderdikleri mektupların gönderilmediğini de belirtmişlerdir.Görüşülen C.G. adındaki mahpus; 3 defa bu hapishanede fiziki şiddete maruz bırakıldığını, ayrıca 92 gün kadar hücre cezası aldığını belirtmiştir. Ayrıca C.G. adındaki mahpus, kendisiyle ilgili tutulan tutanakta “iflah olmaz” gibi ifadelerin geçtiğini söylemiştir. Mahpus, bir şeyi talep ettiklerinde hücre cezası ile tehdit edildiğini aktarmıştır.

Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 Heyetimiz, Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslarla yapılan görüşmelerde, heyetimiz tarafından sorulan söz konusu iddialara ilişkin şu beyanlarda bulunmuşlardır;

 1) Bu hapishanede bulunan mahpuslar; dört mahpusun mahrem alanı gören kamerayı kırdıkları gerekçesiyle disiplin cezaları aldığını ve infazlarının da uzatıldığını (yakıldığını) aktarmışlardır.
 
2) Mahpuslar, sağlık sorunu bulunan mahpusların pandemi nedeniyle hastane dönüşü 15 gün süren karantina nedeniyle hastaneye gitmekten çekindiklerini belirtmişlerdir. Mahpuslar, hastane sevkleri sırasında ve muayene sırasında kelepçeli tedavinin dayatıldığını; bunun kabul edilmemesi durumunda tedavilerinin gerçekleştirilmediğini söylemişlerdir.
 
3) Mahpuslar, son zamanlarda haftada en az iki defa olmak üzere koğuş aramalarının yapıldığını belirtmişlerdir.
 
4) Mahpuslar, Bavul ve Ot dergisi gibi dergilerin bayide bulunmadığı gerekçesi ile kendilerine verilmediğini ve kitap sınırlamasının devam ettiğini aktarmışlardır.
 
5) Mahpuslar, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının çok pahalı olduğunu; hijyen malzemeleri, el sabunu bulaşık deterjanı kadın pedinin kendilerine verilmediğini belirtmişlerdir.
 
6) Mahpuslar, yemeklerin besin değerinin düşük olduğunu ve yemeklerin yenilmeyecek durumda olduğunu söylemişlerdir. Mahpuslar, soğuk gelen yemeklerin ısıtılmasına izin verilmediğini belirtmişlerdir.
 
7) Mahpuslar, renkli kalemlerin, kâğıtların ve zarfların kantinde bulunmadığı gerekçesiyle kendilerine verilmediğini ifade etmişlerdir.
 
8) Mahpuslar, Diyarbakır’a sevk taleplerinin; yer olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini belirtmişlerdir.
 
9) Mahpuslar, spor dışında etkinliklere izin verilmediğini aktarmışlardır.
 
10) Mahpuslar, görüşlerin halen 45 dakika sürdüğünü; 1.5 saat görüş hakkının uygulanmadığını söylemişlerdir.
 
11) Mahpuslar, resmi kurumlara yazılan dilekçelere cevap verilmediğini belirtmişlerdir.
 
12) Mahpuslar, yurt içi ve yurt dışı mektup ve fax ücretlerine %200 den fazla zam geldiğini; bir mektubun 30 kuruş ücret alınarak gönderildiğini söylemişlerdir."
HEYETİN TESPİTLERİ

Raporda, heyetin tespitlerine de şöyle yer verildi:
"1) COVİD-19 salgını gerekçesiyle hapishanelerde sosyal ve kültürel etkinliklere izin verilmediği ya da sınırlı bir şekilde mahpuslara bu hakkın tanındığı tespit edilmiştir.

 2) Ziyaret edilen bazı hapishanelerde mahpusların işkence veya kötü muamele iddialarının inandırıcı ve detaylı bir şekilde tarafımıza aktarılması nedeniyle; işkence veya kötü muamele uygulamalarının hapishanelerde devam ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
 
3) Mahpusların sevk ve oda değişikliği taleplerinin gerekçesiz veya hukuka aykırı gerekçelerle reddedildiği daha önce de tarafımıza iletilen sorunlardan olup; bu sorunun halen devam ettiği gözlemlenmiştir.
 
4) Hapishanelerde Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan genelge gerekçesiyle mahpusların aileleri veya yakınlarıyla yaptıkları telefon görüşmelerinin kayıt altına alındığı tespit edilmiştir.
 
5) İdari Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi tarafından mahpusların “iyi halli” olup olmadıkları yönünde hazırlanan raporların çoğu zaman hukuki dayanaktan yoksun; soyut gerekçelere dayandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle birçok mahpusun infazının belli bir kısmını hapishanede geçirdikten sonra denetimli serbestlik hakkından yararlanması gerekirken; infazlarının uzatıldığı (yakıldığı) tespit edilmiştir.  
6) Mahpuslar hastane sevkleri ve muayene sırasında “çift kelepçe” ve “ağız içi arama” uygulamasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtmişlerdir. Daha önce de birçok mahpusun veya yakınlarının başvurusunda bu uygulamaların gerçekleştiği tarafımıza aktarılmıştı. Söz konusu çift kelepçe uygulaması ile ağız içi arama işleminin kötü muamele yasağının ihlali olduğu daha önceki tespitlerimizde de yer almaktaydı. Bu uygulamanın devam ettiği tespit edilmiştir.
 
7) Kürtçe yayınlanan gazete ve dergilerin hapishane idaresi tarafından mahpuslara verilmediği tarafımıza aktarılan sorunlardandır. Ayrıca mahpuslar, bazı dergi ve gazetelerin kendilerine keyfi bir şekilde verilmediğini ifade etmişlerdir. Daha önce de hapishanelerde buna benzer uygulamalar olduğu tarafımızca tespit edilmiştir.    
 
8) Mahpuslar, kurumlara veya kişilere gönderdikleri mektupların muhataba ulaşıp ulaşmadığı ile ilgili idarece bilgilendirilmediklerini; mektup içeriğinde diğer mahpuslarla ilgili isimlerin veya sorunların yer alması durumunda Adalet Bakanlığı tarafından hapishanelere gönderilen genelge gerekçe gösterilerek mektuplarının gönderilmediğini aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar, mektup ve fax ücretlerinde zam yapıldığını söylemişlerdir. Bu uygulamalarla mahpusların haberleşme hakkını ihlal edildiği tarafımızca gözlemlenmiştir.
 
9) Mahpuslar, kapalı görüşlerde X Ray cihazından geçen görüşmecilerinin birçok zorlukla karşılaştığını; X Ray cihazının çok hassas olarak ayarlandığını, böyle durumlarda aile görüşlerinin aksatıldığını belirtmişlerdir. Bu durumun çoğu zaman kötü muamele yasağını ihlal ettiğini ve mahpusların görüşmecileri ile geçireceği süreyi kısalttığı heyetimizce tespit edilmiştir.  
 
10) Mahpuslar, koğuş aramaları sırasında infaz koruma memurlarının pandemi tedbirlerine uygun davranmadığını ve çoğu zaman hakaret v.b hukuka aykırı fiillere maruz bırakıldıklarını söylemişlerdir. Daha önce de birçok defa bu yönlü şikâyetler tarafımıza iletilmiştir. Bu sorunun sağlık hakkının ve kötü muamele yasağının ihlali olduğu tespit edilmiştir.
 
11) Mahpuslar, tıraş ve saç kesimi ile ilgilenen berberlerin çalışmasının pandemi gerekçesiyle idarece yasaklandığını ve makas gibi gereçlerin kendilerine verilmediğini belirtmişlerdir. Bu durum pandemi koşullarında sağlık hakkının ihlali niteliğindedir.
 
12) Mahpuslar, kapalı görüş süresinin halen 45 dakika olarak uygulandığını belirtmişlerdir. Daha önce yönetmelik ile kapalı görüş süresinin 1,5 saate kadar uzatılabileceği belirtilmiş olmasına rağmen hapishane idareleri takdir yetkilerini mahpusların aleyhine olacak şekilde kullandığı tespit edilmiştir.
13) Mahpuslar, kantinden aldıkları ürünlerin kalitesiz ve pahalı olduğunu aktarmışlardır. Bu husus daha önce de birçok raporumuzda belirttiğimiz sorunlardandır. Aktarılan sorunların devam ettiği tespit edilmiştir.
 
14) Mahpuslar farklı yargılamalardan hapishanede tutulan kişilerin yan yana odalarda tutulduğunu aktarmışlardır. Bu durumun mahpuslar açısından güvenli olmayan bir hapishane ortamı yarattığı tespit edilmiştir.
 
15) Kadın mahpuslar idarece sağlanması gereken özel ihtiyaçlarından olan “pedlerin” kendilerine ücretsiz olarak verilmediğini; kantinde ise ped fiyatlarının piyasa değerinin çok üstünde olduğunu belirtmişlerdir. Daha önce de raporlarımızda bu soruna yer vermiştik. Sorunun halen devam ettiği heyetimizce tespit edilmiştir."