Behdinan aktivistleri Karger Ebas ve Bedewar Eyub, KDP'nin hukuksuz tutuklamalarını ve KDP zindanlarında tutsaklara uygulanan işkenceleri ANF'ye anlattı.

Karger Ebas, kendisi dahil aktivist arkadaşlarının ve gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin, "Ben ve diğer birçok gazeteci, aktivist ve öğretmen şahsiyet, sebepsiz yere kaçırıldık ve tutuklandık. Bir yıl boyunca zindanda kaldık. Bugüne kadar bazı arkadaşlarımız halen zindanda ve tutuklandığımız süre boyunca aleyhimize hiçbir hukuki işlemde bulunmadılar" ifadelerini kullandı.

KDP'nin işkencelerini anlatan Ebas, "KDP'ye ait zindanlarda öyle çok sayıda zihinsel ve fiziki işkenceye maruz kaldık ki, tutuklu kaldığımız o zindanda insan haklarına dair hiçbir ilke yoktu. KDP'nin tüm hareketleri insan haklarına aykırıydı. En basit hakkımız olan ailelerimizle konuşmamıza bile izin vermediler. Bir gün bile bize sıradan bir mahkum gibi davranmadılar, hep düşman muamelesi yaptılar" dedi.

'UYUMAK, YEMEK DAHİ BİZE KARŞI İŞKENCE OLARAK KULLANILDI'

Ebas devamla, "Bize yapılan işkencelerin bir başka şekli olarak cezaevlerimiz o kadar küçüktü ki uyuyacak yerimiz bile yoktu. Bunu zihinsel işkence amacıyla yapıyorlardı. Kenarda ve çok dar bir yerde uyumaya zorlandık. Öyle ki yemek yiyecek yerimiz yoktu. Uyumak ve yemek dahi bize karşı işkence olarak kullanıldı" diye konuştu.

'KDP, YAPTIĞI ZULMÜN ORTAYA ÇIKMASINDAN KORKUYOR'

Karger Ebas, KDP'nin, uyguladığı zulmün ortaya çıkmasından korktuğunu, "Birkaç ayda bir ailelerimizle konuşabiliyorduk ama konuşmalarımız sıkı takip altındaydı. Çünkü KDP, cezaevlerinde bize yapılan aşırı zulmü ailelerimize anlatmamızdan korkuyor" diyerek ifade etti.

'TUTSAK ARKADAŞLARIMIZIN DİRENİŞİ BİZE GÜÇ VERİYOR'

Tutsak arkadaşları ve meslektaşlarının yıllar geçmesine rağmen hâlâ suçsuz bir şekilde zindanlarda tutulduğunu belirten Ebas, “Zindanlarda tutulan arkadaşlarıma ‘direnişiniz bize güç veriyor' diyor, emekleri ve mücadelelerinden dolayı selamlarımı iletiyorum. Bu aktivist ve tutsakların tutumu, KDP bölgesinden muhalif sesin çıkmasını ve halkın kendilerine yapılan zulme karşı artık sessiz kalmamasını sağladı” dedi.

‘KDP BEHDÎNAN’I KENDİ MALI GİBİ GÖRÜYOR’

KDP'nin hakimiyeti altındaki bölgelerin durumuna değinen Karger Ebas, "Kurdistan bölge hükümeti ve KDP, Behdînan'ı kendi malı gibi görüyor, kimsenin hakkını aramasını kabul etmiyorlar. PDK alanlarında kimse haklarından söz edemiyor. Dünyanın her yerinde insanlar haklarını istiyor ama Behdînan'da haklarını istemeleri mümkün olmuyor ve ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyorlar. Umarım tüm kurum ve aktivistler, bu halkın meşru haklarını talep eder. İnsanların bundan sonra haklarını ve özgürlüklerini özgürce talep etmeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

‘BEHDÎNANLI AKTİVİSTLER KAÇIRILDI, GÖZALTINA ALINMADI’

KDP tarafından tutuklanan aktivistlerden bir diğeri olan Bendewar Eyûb ise, "2020 yılında öğretmen, aydın, gazeteci, aktivist bazı arkadaşlarımızla birlikte kaçırıldık. Kaçırıldığımız gecenin ardından hukuka aykırı olarak ve hakimin talebi olmadan tutuklandık. Dolayısıyla bunun bir gözaltı değil, kaçırma olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Tutuklanma nedenlerini de, "Gösterilerimizde çok fazla taleplerde bulunmadık, büyük beklentilerimiz de yoktu. KDP tarafından kaçırılmamızın nedeni, sadece hakkımızı aramamızdı. Öğretmen ve pêşmerge maaşlarının verilmesini ve şehit ailelerinin korunmasını bir hak olarak talep ediyorduk" sözleriyle dile getirdi.

Bendewar Eyûb, Dihok vilayetinde ifade özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek şunları söyledi: "Aktivistler haklarını talep eder veya Türkiye'nin köyleri bombalayıp yok etmesine, sivilleri şehit etmesine karşı seslerini yükseltirse KDP hükümeti, bu kişileri ulusal güvenliği bozma suçlamasıyla tutukluyor. Dihok Valisi, Türkiye ve İran'ın saldırılarına karşı seslerini yükseltmek isteyen aktivist ve gazetecilerin hiçbir programını kabul etmiyor."

‘DÜŞÜNCELERİMİZ HAPSEDİLEMEZ’

Fikirlerin hapse atılamayacağını vurgulayan Bendewar Eyûb, şunları ekledi: "Cezaevlerinde uyuyamadık. Uyumak için uygun bir yer yoktu. Bize çok zalimce davrandılar ama biz onlara asla teslim olmadık. Tutsak edilen tüm arkadaşlarımın serbest bırakılmasını talep ediyorum. Dört duvar arasına hapsedilsek de düşüncelerimiz hapsedilemedi. Yetkililer bize fiziksel olarak işkence edebilir ama düşüncelerimize işkence edemezler. Fikrimiz özgür olduğu için Behdînan aktivistleri olarak talebimiz, tüm özgürlük isteyen arkadaşlarımızın bir an önce PDK cezaevlerinden serbest bırakılmasıdır."