Dağların bir halk gerçekliğine dönüşümü

Gerilla dağda olabilir ama hiçbir zaman halktan uzak durmadı çünkü dağları bir halkın gerçekliğine dönüştürdü. Ve özgürlük özleminin, halkın kurtuluş umudunun dergahı yaptı dağları.

Kürdistan halkının özgürlüğü ve Kürdistan'ın kurtuluşu amacıyla bugün savaşan gerillalar dağlarına sığınmıştır. Çünkü Kürdistan gerillası; dağ gerçeğini halk gerçeği haline dönüştürmeyi bilmiştir. Çünkü onların dağları, haklarıydı. Özgürlük gerillası şimdi durmadan eylem üzerine eylem yapıyor. Türk ordusunun beklemediği hemen hemen bir çok yerde aniden vuruyor ve hayalet gibi geri çekiliyor. 2017 Diyarbakır polis karakoluna olan eylemi düşünün. Eminin hala birçok kişinin hatırınadır. Gerilla bir karakolun altına tünel döşüyor, fotoğraf çekiyor ve geri çekiliyor. Ve ardından orayı patlatıyor. Bu hayalet gibi tarzın ne ilk uygulayıcı, ne de son uygulayıcısıdır HPG ve YJA Star gerillaları.

Bu tarzın gelişimi sağlayan ne? Gerillanın yeni dönem savaşındaki farkı ve yaratıcılığı hangi noktada ortaya çıktı? Bugün moda haline gelen Vietnam'ın savaş tünelleri bir savaşın kaderini değiştirdi ve sömürgeci Amerikan askerlerinin kabusu olmuştu. Peki gerilla bu savaş tünellerinde nasıl savaşıyor ve neyle direniyor? Özgürlük gerillasının, 2021 yılının başından beri yürüttüğü savaşının adını koyacak olursak bu tam anlamıyla, sömürgeci, özgürlük ve kadın düşmanı Türk ordusunun tarihine müdahaledir. Tam olarak Garê, Siyane direnişinde gerilla Şoreş Beytüşebap’ın yaptığı budur. Şoreş Beytüşşebap direnişini gittikçe büyüten ve art arda fedailik kelimesini bile geride bırakan bir direniş söz konusudur. Bunu 23 Nisan ile başlayan ve hala devam eden Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi ve Cenga Xabur devrimci hamlelerinden de çıkarabiliriz. Politik olan yaklaşım müdahale gücüne erişen ve bunu cesaretini elde eden kişilik ya da tarzın veya duruşunun göstergesidir.

Gerilla bunu sadece tekniğe karşı direnerek yapmadı. Gerilla, Kürdistan toprağına basan işgalciyi cezalandırma iddiasının yanında taktik ve savaşın yeni tarzı konusunda da yeniliklere gitti. HPG ve YJA Star’ın yeniden yapılanması çerçevesinde gerillanın savaş tarihinde ilk kez bir çok taktiğinin iç içe geçtiği bir süreç. Dünyadaki gerilla savaş tarzı kuşkusuz asimetrik bir karaktere sahip. Şu anda Zap, Metina ve Avaşin alanlarında yürütülen savaş bunun pratiğidir. İşgalci Türk Ordusu, gerillanın gündemi hep sıcak tutan savaş tünellerine girebilmek için kimyasal silah bile kullandı ama yine de 11 gün boyunca Avaşin’deki Mam Reşo savaş tünellerine giremedi. Tam 35 günden fazla bir süredir Metina’ya bağlı Zendura Tepesi’ndeki savaş tünellerine giremedi. Yine Zap alanındaki Küçük Cilo da bunun bir örneğidir.

TÜRK ORDUSU ALANI BOMBALAYARAK GERİ ÇEKİLİYOR

Kürdistan gerillası sadece askeri anlamdaki yaratıcılık ve taktik zenginliği değil ayrıca bağlı olduğu ve uğruna bedel ödediği özgürlük ideolojisi de kendini eğitmede, profesyonelleşmesinde rol oynuyordu. 1945 yılında Amerika askerlerine kabus olan Vietnam savaş tünelleri de bunun bir diğer örneğidir. Bir savaşın kaderini değiştiren bir gerçekliktir Vietnam'daki savaş tünelleri. Tıpkı Siyane direnişinde savaş tünellerinde savaşan şehit Şoreş Beytüşebap’ın bir tarihe müdahale etmesi gibi. Yani hem Siyane'deki savaş tüneline, hem de Mam Reşo’daki savaş tüneline işgalciler kimyasal kullanmalarına rağmen hala içerisinde pusu vardır korkusuyla yaklaşmamış ve geri çekilmiştir. Çünkü savaş tünelleri, gerillayı daha gizli tutmuş, hayalet görünümü vermiştir. HPG ve YJA Star gerillaları; kuşkusuz yeni bir kavram yaratmadılar. Savaş tünelleri zaten vardı ancak gerilla savaş tarihine fedailik kavramını yeniden tanımlamak zorunda bıraktıran bir direniş rengi açığa çıkarttı.

Gerillanın diğer hamlelerinden biri de; Zap, Metina ve Avaşin’e değinmeyeceğim çünkü zaten 1980'lerden beridir gerilla Behdinan alanına yerleşmiştir. Birçok bedel, birçok eylem, birçok savaş ve hamle yürütmüştür burada. Her ağacın, her taşın altına bir anısını koyup emanet etmiştir Kürdistan ülkesinin en acı parçası Güney’in doğasına. Burası gerilla hakimiyetinde olan alanlar. Ve bu da 23 Nisan’dan beridir başlayan savaşın üstünlüğünün ve inisiyatifinin gerillanın elinde olduğunun işaretidir. Gerillanın savaş ilkelerinden biri olan; “Kendini sakla ve düşmanı kontrol altına al” gerçekliğini Kürdistan gerillasının en çok uyguladığı süreçlerden geçiyoruz.

GERİLLA HİÇBİR ZAMAN HALKTAN UZAK DURMADI

Hem savaş tünelleri, hem de gerillanın arazide ne zaman, nereden çıkacağını bilememek işgalci Türk ordusu üzerinde epey psikolojik bir etki yaratmıştır. Gerilla Küçük Cilo alanında buna benzer onlarca eylem yaptı. İşgalciler arazide dolaşacağını sanarken gerilla birden ortaya çıkıyor, düşmanını vuruyor ve yine saklandığı yere geri çekiliyor. Yine Avaşin’de Dola Konferanse alanında YJA Star gücünün yaptığı eylemler sonucu orada tutunamayıp geri çekilmek için alanın hepsini bombalıyor ve geri çekiliyor.

Şimdi gel gelelim elindeki kısıtlı teknikle bile eylem yapan Şehit Delal Hava Savunma Kuvvetlerine. Faşist Türk devleti şimdi rahatlıkla “ülkemizin beka sorunu var” diyebilir. Eminim Amed, Batman ve Şırnak eylemlerinden sonra AKP hükümetinin böyle bir cümle kurması en mantıklı olan meclis repliklerine girer. Kendi ülkesini olmayan Kürdistan ülkesine kurduğu sınırları, sınır savunma sistemiyle sözüm ona koruma çabasında olan faşist Türk devletinin tüm sınır sistemini işlevsiz bıraktı.

HPG ve YJA Star gerillaları birçok değerlendirmede; "devrimci halk savaşı" perspektifi ve doğrultusunda savaşı yürüteceklerini belirttiler. Doğru gerilla dağda olabilir ama hiç bir zaman halktan uzak durmadı çünkü dağları bir halkın gerçekliğine dönüştürdü. Ve özgürlük özleminin, halkın kurtuluş umudun dergahı yaptı dağları. Ama şunu hep bilincinde mıh gibi tuttu. Kürdistan Halk Savunma Gücü olan gerillanın gerçek dağı; Kürt ve Kürdistan halkıydı.