‘Erdoğan DAİŞ’in ruhani babasıdır’

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer, “Erdoğan hüküm sürdükçe DAİŞ bitmeyecektir. Erdoğan ruhani babasıdır” dedi.

DAİŞ’in son zamanlarda Irak ve Güney Kürdistan’da yaygınlaşan saldırılarına Irak ve Güney Kürdistan hükümetlerinin zemin sağladığını, ancak Türk devletinin rolünün unutulmaması gerektiğini belirten Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer, Kerkük’e yönelik saldırılarda birebir Türk istihbaratının yer aldığını; tüm talimatların Türk devletinden alındığını savundu.

 

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer, ANF’nin soruların yanıtladı.

Türk devletinin bu kadar açık bir şekilde Irak hükümetinin de kabul ettiği bir sivil meclis olan Şengal Meclisi’ni hedef alması ve buna karşı sessizliği nasıl yorumluyorsunuz?

Şengal’e yönelik yapılan bu son saldırılar Türk devleti, KDP ve tabii Irak hükümeti ile yapılan ittifakın sonucudur. Bu saldırılarla Êzidî halkının iradesini kırmak istiyorlar. Meclis Eşbaşkanı’nın ve sonrasında Meclis’in hedef alınması, Şengal yönetiminin olmasını istememelerinin kanıtıdır.

Gerçekte Şengal’i katliamla yüz yüze bırakan, KDP ve Irak hükümetidir. Irak vatandaşı olmasına ve hala Şengal’de Irak bayrağı olmasına rağmen başka bir devlet gelip Irak vatandaşlarına saldırıyor. Irak buna sessiz kalıyorsa bu iradesini ve gücünü tartışmaya koyuyor. Eğer bir devlet güçlü bir hükümet ve kararlılığa sahipse dışarıdan bir devletin gelip onun vatandaşlarına saldırmasına izin vermez. Irak devleti, Türk devleti ile bir ittifak içindedir -ki, tabii KDP de bunda yer alıyor-, bu şekilde Êzidî halkının iradesini kırmak istiyorlar.

Êzidî halkının kendi kendilerini yönetmesini istemiyorlar. Êzidî halkı üzerinde tahakküm kurarak tekrardan her türlü katliam ve soykırım ile yüz yüze bırakmak istiyorlar. 3 Temmuz 2014’te Êzidî halkına karşı yapılan katliamın sorumlusu KDP’dir. Müttefikleriyle tekrar saldırarak Êzidî halkını korkutmak, iradesiz, yönetimsiz ve meclissiz bırakmak istiyorlar. Şengal Meclisi’ne yönelik saldırının mesajı budur; Êzidî halkına ‘biz sizin meclisinizi kabul etmiyoruz’ mesajı veriliyor. Bunda KDP’nin de eli var. Irak yönetimi ile yapılan ortak ittifakla Êzidî halkının iradesinin oluşmasını istemiyorlar.

Uluslararasındaki sessizlik de buna dahildir. Uluslararası Koalisyon, yok olmak ile yüz yüze olan bir din ve ulus olmasından dolayı Êzidî halkının korunması gerektiğini söylüyordu fakat burada çok büyük bir sessizlik var.

Şimdi Şengal Türk devletinin sınırına yakın değil, Türk devleti ile hiçbir alakası yoktur. Türk devleti neden şimdi Şengal’e saldırıyor? Çünkü DAİŞ’in yarım bıraktığını tamamlamak istiyor. DAİŞ kökten bir soykırım yapmak istiyordu ama yapamadı. Bu nedenle bugün Türk devleti DAİŞ’in yarım bıraktığını tamamlamak istiyor. Yapılmak istenen budur ve bunun iyi anlaşılması gerekir. Türk devleti, tüm Kürtleri soykırımdan geçirmek istiyor. Şengal’e yönelik saldırılar, aslında Kürt halkının köküne yönelik saldırılardır. Kürt halkının kökünü tasfiye etmek istiyorlar. Kültürünü tasfiye etmek istiyorlar. Aynı şekilde Rojava’ya yönelik saldırılar da bu amaçladır; Kürtler irade olmasın. Şengal saldırıları da öyle; Kürt halkının inkarı ve soykırımı üzerinedir. Bu gerçekliğin anlaşılması gerekir.

Irak yönetiminin tepkisiz kalmasını neye bağlıyorsunuz?

Eğer Irak’a ait bir uçak Türk devleti üzerinde uçarsa ne olur? Türk devleti kıyameti koparır. Demek ki Irak kendi hükmünü koruyamıyor. Irak hükümeti ve Uluslararası Koalisyon Êzidî halkını savunacaklarını dile getiriyorlardı ama bugün Êzidî halkı katlediliyor ve onlar sadece izliyor.

Neden bazı Êzidî şahsiyetler, saldırgandan ziyade Êzidî halkının siyasi tercihiyle uğraşıyor?

Daha iyi anlaşılsın diye örnek vereyim. Êzidî halkı adına Irak Parlamentosu’nda yer alan Viyan Dexil, “Orada yabancı bir güç var, o nedenle Türk devleti saldırıyor” diyor. Bu şekilde Türk devletinin saldırılarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Açık bir şekilde Türk devletine “Gel Êzidîleri öldür” diyor. Bundan dolayı diyorum ki; bir çok Êzidî şahsiyeti kendini satmış. Kendilerinde onur bırakmamışlar. Êzidîler katlediliyor, binlerce Êzidî şehit edildi, binlerce Êzidî kadın DAİŞ’in elinde, onlar üzerinde onursuzluk dayatıldı ve bugün biri çıkıp “Yabancı bir güç orada, ondan dolayı Türk devleti saldırıyor” diyebiliyor. Peki Êzidî halkına DAİŞ saldırdığı zaman neden Irak hükümeti ve KDP orada kalmadı? Özgürlük Hareketi ve YPG, YPJ Şengal’i kurtarmaya gitti. Neden o zaman yabancı güçler var demediler? Tüm dünya buna şahittir. Hiç kimse bunu inkar edemez.

KDP adına kendilerini satan bazıları şimdi boş boş konuşuyor. Êzidîlerin kendilerini bunlardan kurtarması gerekir.

KDP zaten tümden Türk devleti ile hareket ediyor. Kürt halkına saldırıyor, katliam yapıyor ve o da öylece izliyor. Êzidî halkı iradesiz, yönetimsiz, askeri gücü olmayan, savunmasız kalırsa Êzidîler yine katliamlardan geçecektir.

Maddi ve manevi ne gerekiyorsa hazırız. Yeni katliamların olmaması için oluşturulan askeri gücün korunması gerekir.

Diğer bir konu, DAİŞ’in Kerkük’te tekrar ortaya çıkması ve bazı yerlere saldırması oldu. Özellikle neden bu zamanda ortaya çıktı?

Daha önce de DAİŞ’in yeniden ortaya çıkmasına yönelik tespitlerimiz vardı. Kerkük’te ortaya çıkan durum bizim bu görüşümüzü doğruluyor. Başka yerlerde de güçlenmesi ihtimali var.

Şimdi DAİŞ nereden fayda sağlıyor? Öncelikle besleyen, maddi ve askeri olarak destekleyen var. Özellikle bunu Türk devleti yapıyor. Şimdi Türk devletinin denetiminde olan yerlerde, özellikle Kuzey-Doğu Suriye bölgelerinde işgal ettiği yerlerin hepsinde yer alan çeteler, özünde DAİŞ’tir. Bunlar Türk devletinin himayesinde kendilerini örgütlemişler ve her yere müdahale edebilirler.

Kerkük’e yönelik bu saldırılarda eğer gerçekten doğru bir şekilde araştırılırsa ve gerçekler dile getirilirse birebir Türk istihbaratının yer aldığı görülür. Tüm talimatlarını Türk devletinden alıyorlar. Nereye saldıracaklarının talimatını Türk devletinden alıyorlar. Kobanê’ye yönelik saldırılarda DAİŞ emiri, Türk devletinin Kobanê’ye saldırmalarını istediğini ve eğer öyle olmasaydı, şimdi tüm Suriye’nin ellerinde olacağını itiraf etmişti. Kerkük üzerindeki bu saldırılar da Türk devletinden habersiz olmamıştır.

Sizce DAİŞ tekrardan canlanmasının zeminini nerden buluyor?

DAİŞ’in tekrardan saldırma zeminini bulmasının iki nedeni var;

* Güney’deki boşluktan kaynaklanıyor. KDP’nin siyaseti nedeniyle çok büyük bir ekonomik kriz var. Bu yoksulluk zemini DAİŞ’in canlamasına neden oluyor. İnsanları satın alıyorlar. Asker yapıyorlar.

* Irak’ta yaşanan çelişkiler de buna zemin sunuyor. Seçimlere katılım çok düşüktü. Demokrasilere göre meşru bile değildir.

DAİŞ’in bu şekilde saldırılarının devam etmesi halinde nasıl sonuçlar ortaya çıkabilir?

Birçok şehri ele geçirirler. KDP ve Irak’ın yarattığı zemine, Türk devletinin verdiği destek de eklenince DAİŞ’in etki alanı genişler. Uluslararası Koalisyon’un bunu iyi anlaması gerekir. DAİŞ’in başı Erdoğan’dır ve hüküm sürdüğü sürece DAİŞ bitmeyecektir. Erdoğan ruhani babasıdır. Erdoğan, DAİŞ ve Müslüman Kardeşler, aynı fikir ve zihniyete sahipler. Bunlar birbirlerine siyasi değil, fikir olarak bağlılar.