GÖRÜNTÜLÜ

HPG Basın Sözcüsü: Hakimiyet gerillada

HPG Basın İrtibat Merkezi Sözcüsü Serdar Yektaş, Kuzey ve Güney Kurdistan’da işgalci Türk devletinin saldırıları ve gerillanın direnişine ilişkin bilgiler paylaştı.

SAVAŞTA SON DURUM

Stêrk TV’ye bağlanan Serdar Yektaş, savaş alanındaki duruma ilişkin detaylı bilgiler verdi. Yektaş, savaş alanını koordine etmek için gönderilen son paşanın da görevden alındığını ancak halen gizlendiğini belirtirken, hakimiyetin gerillada olduğunu vurguladı. Yektaş, işgalcilerle işbirliği yapan KDP’nin ise artık savaşın bir parçası haline geldiğini belirterek uyardı. Basın İrtibat Merkezi Sözcüsü ayrıca yüzlerce DAİŞ’lin Türk devleti tarafından Güney Kurdistan’a taşındığını doğruladı. 

Serdar Yektaş’ın savaş sahasındaki duruma ilişkin verdiği bilgiler şöyle:

KUZEY KURDİSTAN’DAKİ DURUM

Kuzey Kurdistan’da eşsiz bir savaş yürütülüyor. Geçen yıl Kuzey Kurdistan’da binlerce operasyon gerçekleşti. 

Ancak Türk devleti bu operasyonların sonuçlarını açıklamıyor. Çünkü operasyonlarda büyük bir yenilgi var. 

Binlerce operasyon düzenliyorlar, birçok yerde arkadaşlarımız operasyonlarla karşı karşıya kalıyor, imkan olduğunda vuruyorlar, düşmana kayıp verdiriyorlar. Koşullar uygun olmadığında ise düşmanı boşa çıkarıyorlar. 

Büyük maddi külfeti olan operasyonlar boşa çıkarılıyor. Merdîn, Stewr, Mehser, Bagok’da örneğin aralıksız operasyonlar var. Son olarak Gever, Colemêrg ve Zagros bölgelerinde de aralıksız operasyonlar var. Besta, Cudi, Gabar ve Faraşin’de aralıksız operasyonlar yürütülüyor. Zaten 15-20 günde bir bölge yasaklanıyor. Garzan’ın geneli ve Amed’de de operasyonlar var. Dersim, Erzingan, Erzîrom bölgelerinde de operasyonlar yürütülüyor. Kuzey Kurdistan’ın genelinde aralıksız ve büyük bir savaş var. Ama sadece bazı yerlerde temas yaşanıyor. Arkadaşlar çatışmaya giriyor ve düşmana ağır kayıplar verdiriyorlar. Yer yer şehadetlerimiz oluyor. Türk devleti ise sadece şehitlerimiz olduğunda operasyondan bahsediyor. 

BÊRÎTAN NURHAK DÜŞMAN ÇEPERLERİNE DALDI

En son olarak komutan arkadaşımız Bêrîtan Nûrhak Çiya’nın (Sultan Dağ) şehit düştüğü bir operasyon var. Birçok noktadan bölgeyi kuşatıyorlar. Bêrîtan yoldaş fedai bir ruhla, düşman ceperine girerek üç işgalciyi cezalandırıyor. İkinci çepere girdiğinde ise şiddetli çatışmalar yaşanıyor ve yaralanıyor ama yaralı olarak düşmanın eline geçmemek için fedaice şehadete ulaşıyor. Savaş koşullarından dolayı bize bilgiler biraz geç ulaşıyor. 

Son olarak Wan Elbak’ta Masiro vadisi denilen alanda bir olay yaşandı. İki yoldaşımız şehit düşmüş ve bir kişi de esir düşmüş. Bu olayı da netleştirmeye çalışıyoruz, netleştiğinde kimlikleri ile birlikte halkımıza ve kamuoyuna açıklayacağız. 

MEDYA SAVUNMA ALANLARI’NDA DURUM

Gerilla, 2021 yılından bu yana Türk devletinin uyguladığı saldırı yöntemlerinden ders çıkardı, tedbirler aldı, taktiklerini derinleştirdi. Türk devleti bu noktada da sonuçsuz bırakıldı. 2023 yılında bu kez hainler ve kendilerini satanlarla işbirliğini öne çıkardılar. Bununla bir hamle yapmak istediler. O da boşa çıktı. 2024’e geldiğinde ise ellerinde yeni bir taktik kalmadı. Daha önce yaptıkları gibi bombardımanlar, yasaklı silahlar kullanıyorlar, bölgedeki askeri sayısını arttırdılar. Savaşın şiddetini arttırdılar. Bu kez işte, hainleri kullanarak kuşatma dedikleri taktiği uygulamaya çalışıyorlar. Zaten buraları fethetmek istediklerini söylüyorlar. Ama bir konuda yanılıyorlar. Bu kadar bütün bunları öngörüyordu ve ona göre tedbirlerini aldı. Yani Türk devleti Metina gibi bazı yerlerde kuşatma taktiğini uyguluyor. Bazı yerlerde kumar oynar gibi risk alarak birliklerini araziye sürüyorlar. Düşmanın durumu, kısaca böyledir. 

METÎNA’DAKİ DURUM

Metîna’da Türk devleti boş olan alanlara yerleşiyor. Defalarca temas yaşandı ve arkadaşlarımız etkili eylemlerde bulundu. Bu yeni işgal saldırılarını 16 Nisan’da başlattılar. Arkadaşlarımız düşmanın Metîna’da yürüttüğü strateji ve taktikleri hemen tespit etti ve buna karşı taktikler devreye koydu. Düşmanın farklı bir tarzla yöneldiğini gören arkadaşlarımız da farklı bir tarzla karşılık verdi. Metîna’daki direniş de uzun süreli olacak ve düşman istediği gibi sonuç alamayacaktır. Kendilerini kandırıyorlar. 

SONUÇ ALAMIYORLAR

Türk devletinin paylaştığı görüntüleri bir biz de izliyoruz. Rûbar vadisi ve Çelê’ye obüs yerleştirmişler ve atış yapıyorlar. 50 kilometre menzilli toplar atıyorlar. Bu bir başarı değildir, kendi kamuoyunu kandırıyorlar. 

Kilit kapandı diyorlar ama şimdi size hakikati paylaşayım, bakalım kim nerede, nasıl kilitlenmiş:
Düşman Xakûrkê’de doğaya iki kez saldırıda bulundu. 200-300 metre bazı yerlere girerek, tekrar geri çekiliyorlar. 
Daha sonra yönlerini Şekif’e verdiler. Burası yüksek bir yerdir ve yayladır. Helikopterle oraya ulaşmak zor değildir. 

Ama Zap bölgesinde, özellikle son aylarda Girê Amed ve Girê FM’de düşmanın çabaları boşa çıkarıldı. Arkadaşlar sadece tedbir almakla yetinmedi, eylemler gerçekleştirdi. Şimdi orası biraz duruldu çünkü arkadaşlar boşa çıkardı. 

Buralardan sonuç alamayacaklarını anladıkları için bu kez 3 Temmuz’da Girê Bahar’da üç koldan saldırı gerçekleştirdiler. Bunun sonuçlarını paylaştık. Mevcut durumda arkadaşları orada sert bir karşılık veriyor. Türk devleti bu saldırısını özel kuvvetleri ile gerçekleştirdi. Tüm güçleri, elit kuvvetlerden oluşuyor. Onlar da biliyor, buralara yerleşmek kolay değil. Denilebilir ki Türk ordusu Zap’taki güçlerinin neredeyse tamamını çekti. Tüm güçleri gerilla karşısında yenildi. Şimdi sessizler, oysa kaç ay önce özel kuvvetlerini övüp duruyorlardı. 

Suriye’den de çeteler ve tugaylar getirdiler. Onlar da sonuç almadı. Şimdi duyduğumuz kadarıyla, Balıkesir, Kayseri’den tabur tabur asker getiriyorlar. Onları da getirsinler. 

Son dört günde Girê Bahar ve Sergele’de çok sayıda eylem gerçekleşti. Buralar işgalciler cehennem oldu. Eğer sen topraklarımıza gelirsen, işgal etmeye kalkarsan, Kürt köylerini boşaltır ve bölgeyi top yağmuruna tutarsan, arazilerimizi yakarsan, bu toprakların kahramanları elbette sana bunun faturasını çıkaracak, yaşam hakkı tanımayacaktır. 

İŞGALCİLERE YARDIM EDENLERE: BUNU YANINIZA BIRAKMAYACAĞIZ!

Türk devleti ve onlarla hareket edenleri hareketimiz defalarca uyardı. İşgalcilerle gelenlere ve bize saldıranlara, gerilla kanına bulaşanlara şunu söylüyoruz: Bunu yanınıza bırakmayacağız. 

Medya Savunma Alanları’ndaki genel tablo neyi anlatıyor:

-Düşmanın 2021’de birkaç hafta içinde Medya Savunma Alanları’nı işgal etme planı kursaklarında kaldı. Değil üç hafta, üç yıldır sonuç alamıyorlar. 

-Biz o kadar büyük bir orduya sahip olduğunu söyleyen Türk devletini bu bölgede durdurduk. Biz bu devleti Zap’ta, Medya Savunma Alanları’nda tıkadık. 

-Tıkanan savaş, tıkanan taktik: Bu da ekonomik, siyasi, toplumsal krizlere yol açıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu görüyoruz zaten. Türkiye’nin bugün yaşadıkları Zap ve Medya Savunma Alanları’nda yaşadığı tıkanmanın sonucudur. 

HAKİMİYET GERİLLADA

-Yüzbinlerce askeri, tekniği, hainleri, kendilerini satanlar ve çetelerine rağmen bölgede hakimiyet gerillanın elindedir. Savaş sanatını bilmeyenler, hakimiyeti de yanlış anlıyorlar. Hakimiyet bir alanda çok sayıda askerin varlığı değildir. İstediğin zaman ve yerde düşmanı vurabilmektir hakimiyet. Şimdi alanda hakimiyet bizdedir. Biz kendimizi, tünellerimizi koruyoruz. Neredeyse hiç kaybımız yok. Zaten olduğunda da netleştirerek kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ama buna karşı binlerce kez düşmanı vurduk. Bu son aylarda onların yüzlerce kayıpları var. Ama sadece üç-dört tanesini açıkladılar. Hepsini gizliyorlar. 

SON PAŞAYI DA DEĞİŞTİRDİLER, GİZLİYORLAR

Türkiye son üç yılda, ordu komutanını değiştirdi, savaş bakanını değiştirdi, işgal hareketinin komutanını değiştirdi, hatta iki kez değiştirdi. Eğer yanılmıyorsam en son geçen yıl Ağustos ayında savaşı kazanma iddiasıyla sözde bir paşa getirdiler, koordine yaptılar. Ama çok kayıp verdiler, başarı sağlayamadılar. Duyduğumuz kadarıyla onu da görevden almışlar. Ama moral kaybı yaşamamak için henüz açıklamamışlar. Başında o varmış gibi gösteriyorlar ama yerine ordunun ikinci komutanı atandı. Adı Metin Toker, alana gelmiş. Savaşı o yönetiyor. O da başarılı olamayacak. 

KDP’NİN ROLÜ: İŞBİRLİĞİNİ AŞTI ARTIK İŞGALİN BİR PARÇASI

KDP’nin işbirliği ve halk düşmanlığı bu kavramları aştı. KDP artık fiili olarak işgal savaşının bir parçasıdır. 

2021 ve 2022’den bu yana yollar yaptılar. Şimdi tüm bu yolların Türk ordusu için olduğu görülüyor. 
Türk devletinin işgali gerçekleştirmesi için her gün Sergêlê kapısından Türk ordusu konvoyları takviye ediliyor. 

KDP ve sınır muhafızları (ki bunlar da işin içinde) Türk devletinin başarılı olması için tüm imkanları sunuyorlar. Deyim yerindeyse otoban gibi yol açtılar. 

Gerilla karşısında kurduklar noktalar ve çeperler için daha önceleri, Türk ordusunun gelmemesi için yaptıklarını söylüyorlardı. Ama şimdi bunların yarısını kendileri Türk devletine teslim ettiler. Türk devleti böyle bir talepte bulunmadan verdiler. Diğer yarısını ise birlikte kullanıyorlar. MİT, Zeravan ve askerler aynı karakoldalar. 

Bahar ve Sergelê’ye yönelik saldırılarda Irak ve KDP tüm resmi yolları açtı. Açık bir şekilde yol verdiler işgalcilere. 

Türk ordusu önce KDP’nin karakollarına gelerek yerleşiyor, cephaneleri ve araçlarını getiriyorlar. Daha sonra Sergelê’ye yöneliyorlar. Hazır beton çeperlerin hepsi, KDP’ye aittir. Sonra da Türk ordusuna veriyorlar. Hem  yardım ediyorlar, hem onlara hamallık ediyorlar. Kürt halkı adına gerçekten utanç verici. 

DAİŞ ÇETELERİNİN TAKVİYESİ

(300 DAİŞ’linin bölgeye getirildiğine ilişkin) YNK’nin sözcüsünün söyledikleri doğrudur. Evet bölgeye getirdiler. Ama DAİŞ vahşetiyle teşhir olduğu için El Nusra adı altında getirdiler. Bu yönlü elimizde net bilgiler var. Tüm bunların El Kaide artıklarının çeşitli versiyonları olduğunu herkes biliyor. Başlarına bir külah geçirdiklerinde DAİŞ, başka bir külah geçirildiğinde ise El Nusra oluyorlar. Tümü çetedir ve bu bilgiler doğrudur. 

İŞGALE KARŞI ÇIKAN KDP’LİLERİN GÖNDERDİĞİ MESAJLARA YANIT

KDP’lilerden bazen bize mesajlar gönderiyor. ‘Siz işbirlikçilik konusunu gündeme getirdiğinizde KDP’den bahsediyorsunuz. Biz de KDP içindeyiz. Biz işgale karşıyız. KDP demeyin, Barzani ailesi deyin’ şeklinde mesajlar bunlar. Biz de onların samimiyetine inanıyoruz ama bu öyle olmaz. Eğer halklarına bağlılarsa önce kendi partilerini eleştirmeliler. Ey KDP yönetimi neden bu ülkeyi işgalcilere peşkeş çekiyorsunuz, bu kadar bedeli Türk devleti gelip işgal etsin diye mi verdik, bu yüzden mi kanımız döküldü, diye tepki göstermeliler. KDP bugün yaptıkları ile tüm KDP’lileri zan altında bırakıyor. Bize mesaj gönderenlere bu şekilde yanıt vermek istiyoruz.”