Kalkan: Kürdistan özgürlüğün ve insanlığın kalbi oldu

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, AKP’nin yalvar yakar durumunun devam ettiğini, gerillanın devletin ayaklarını kırdığını belirtti.

Zindanlardaki devrimci tutsaklar için önemli değerlendirmeler yapan Kalkan, “24 Temmuz Darbesi ile AKP herkesi zindana doldururum, korkuturum, ürkütürüm, tutarım diye planladı ama mevcut durumda tam bir fiyaskodur. Tam bir yenilgi aldı. Zindanlarda tümüyle AKP’nin bu hesaplarını bozan bir duruş oldu" dedi. Kalkan, gelişen özgürlük mücadelesi ve verilen şehitlerle Kürdistan’ın özgürlüğün, devrimin ve insanlığın kalbi ve ülkesi haline geldiğini söyledi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Dengê Welat radyosunda yayımlanan Dilistan programına katılarak, Gazeteci Ciwan Tunç’un sorularını yanıtladı.

Kalkan, “Tarihin en özlü, en fedakâr, en cesur gerilla hareketi içindeyiz" sözleriyle, gerillanın Türk ordusuna karşı yaptığı etkili ve güçlü eylemlerini selamladı. Kalkan, şunları ifade etti:

“Düşman 'korkuturuz, ürkütürüz, kırarız, mücadeleden alıkoyarız' beklentisi içerisindeydi, tam tersine, saldırılar, faşist soykırımcı terör gençlikte, kadınlarda, tüm halkta, toplumda daha büyük bir inanç, amaç, irade oluşturdu, güç ve cesaret geliştirdi. Mücadeleye sevk etti, faşizme ve sömürgeciliğe karşı. Büyük bir kahramanlaşma ortaya çıktı. Kahramanlaşan gençlik, kadın ve kahramanlaşan halk gerçeği ortaya çıktı. Öyle bir durumda tabii, kararı '73 Newrozu'nda Önder Apo verdi, ama fedai çizgisinde direnme kararını zindan direnişi verdi. Mazlum Doğan, Kemal Pir ve Hayri Durmuş verdi, hem de ‘mezar taşıma borçlu yazılsın’ diyerek verdiler. Şimdi gerilla ve gençlik bu borcu ödüyor. Gerçekten de kahramanlaşmış bir gençlik duruşu var, gerillaya koşuyor, büyük bir direniş geliştiriyor. En son Serhat’taki direniş var ki, TSK’yı tarumar etmiş bir direniştir. Kaç gündür bu direnişi sürdürüyor, ben bu direnişi sürdüren gerillayı selamlıyorum, kutluyorum, daha büyük başarılar kazanmalarını diliyorum.

Her şeyin motoru gerilladır. Kuzey Kürdistan’da AKP-MHP faşizmine karşı gerilla öncülüğündeki direniş, Rojava Kürdistan’da DAİŞ faşizmine karşı, YPG-YPJ öncülüğünde gelişen direniş, Şengal’de Başur Kürdistan’da DAİŞ faşizmine karşı gerillanın, HPG /YJA-STAR güçlerinin YBŞ’nin direnişi Ortadoğu’da yeni bir ruh yaratıyor. Gericiliğe darbe vuruyor, faşizme 'dur' diyor. Bugün milliyetçi, ırkçı, dinci şoven gericilik olarak ortaya çıkan, günümüzün, çağımızın faşizmi diyebileceğimiz, Ortadoğu halklarının başına bela edilmiş faşizme öldürücü darbeyi vuruyor.

Kuzey Kürdistan’da bu çok daha güçlü, 34 yıldır böyle bir gerilla direnişi var ki, her şeyin yaratıcısı, çekim gücü. Dün böyleydi, bugün de böyle. Egîdler'in, Zilanlar'ın ordusu büyüyor, daha güçlü savaşıyor, daha cesur savaşıyor, daha yiğit savaşıyor ve bu savaş aslında AKP-MHP faşizmini yıkımın eşiğine getirmiş.

'BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUZ'

Geçenlerde Tayyip Erdoğan diyordu, ‘devletin ayakta kalması için ne gerekirse yapacağız’, demek ki ayakları kırılmış, kaymış, ayakta tutabilmek için dayanak yapmak durumunda kalıyorlar. Ayaklarını kırdı, kaydırdı; bütün bunları yapan gerilla oldu. Biz bu konular üzerinde daha çok duruyoruz. Demokratik Modernite çizgisinin gerillasını yaratmak. Derinleşmiş, modern çağdaş gerillacılığı ortaya çıkartarak sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu halklarının bu süreçte demokratik devrimini geliştirecek bir mücadele ordusu yaratmayı hedefliyoruz. Başaracağımıza inanıyoruz, çünkü çizgisiyle 34 yıllık gerilla pratiğimizin zengin dersleri bu konuda bize güç veriyor, bizi aydınlatıyor.”

'AKP HÂLÂ YALVAR YAKAR...'

AKP’nin gelişen gerilla mücadelesi karşısında yalvar yakar durumunun devam ettiğini belirten Kalkan, şunları söyledi: “İzin verseler her gün bir başkentte olacak, bir devlet başkanıyla görüşecek. ‘Niye bize yardım etmiyorsunuz, niye PKK’ye karşı çıkmıyorsunuz, Kürtler, PKK şunu yapıyor’ diyerek korku içine girmiş bir kişilik haline gelmiş. Hâlbuki şunu düşünmesi gerekiyor; ben bu kadar zayıf karnımı ortaya koyarsam kim bana destek verir? Yalvarıyor, yakarıyor, bir şey alamıyor, hep veriyor aslında. Türkiye toplumunun geleceğini ipotek etti. Öyle bir durum var. Bazen yüksek perdeden konuşuyor Türkiye toplumuna moral vermek için. Yalvarıp yakarma devam ediyor. Fakat biz, bu konuda kesinlikle artık oyalamaya, hileye, her şeye 'dur' diyoruz. Her şey artık doğru yöntemlerle, özgürlüğü, demokrasiyi getiren temelde olacak. Onun dışındaki her şeye kapalıyız. Artık iyi tanıdık mevcut olanları.”

İRADE SAVAŞI

Bir irade mücadelesi yürüttüklerini söyleyen Kalkan, esasen öncülüğün zindan direnişiyle başladığını ve gerillanın uygulayıcısı olduğunu belirtti. Kalkan, irade savaşına ilişkin şunları kaydetti:

"Kendi varlığını Kürdün yokluğu üzerine oluşturmuş bir devlet, hükûmet, iktidar. Bundan beslenmiş, kendini semirtmiş kişilikler var. Bu egemenliklerini korumak için her türlü baskıyı, saldırıyı yapıyorlar. Ama ellerindeki teknik, şu bu yetmiyor. Ellerinde kalan tek şey ise karşısındakini korkutma, ajan, işbirlikçi yapma, satın alma, psikolojik savaşla, yalanla yanıltarak etkinlik kurmaya çalışmaktır. Gerçekten de durum bir irade savaşı haline gelmiş durumda. Kendilerini böyle ayakta tutmak istiyorlar. Bu durumda kim inançlı olursa, iradeli olursa, cesur ve fedakâr davranırsa o kazanacak ki, Önder Apo öncülüğünde Kürt halkı, gençliği, kadını, Partimiz öncülüğünde büyük bir fedai halkı haline geldi. Dolayısıyla biz kazandık.”

'ZİNDANDAKİ DURUŞUN KENDİSİ BİR DİRENİŞTİR'

İmralı’da ağır tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan merkezli başlatılan bir direnişin olduğunu söyleyen Kalkan, şöyle devam etti:

“Zindanda bilinçli, iradeli, iddialı, onurlu, şerefli özgür yaşam içindeki duruşun kendisi büyük bir direniştir. Bu dönemde biz bu duruşu gördük. Son dönemlerde, 24 Temmuz’dan itibaren başlatılan yeni bir tutuklama furyasındaki temel bir amaç, aslında bu direnişi kırma umuduydu. Yani AKP faşizmi umut ediyordu. 'Zindana doldururum, korkuturum, ürkütürüm.' Ama mevcut durumda fiyaskodur. Tam bir yenilgi aldı. Zindanlarda aslında tümüyle AKP’nin bu hesaplarını bozan bir direniş oldu. Bu büyük bir direniş, topyekûn bir direnişin kendisidir. Devrimci duruş, direnişçi, teslim olmayan, direnen, üreten, yaratan; 24 saat özgürlükle, demokrasiyle, insanlıkla, halkla yaşayan direnişin kendisi zaten. Boyun eğmeyen bir zindan duruşu var. Ne gerekiyorsa onu yapıyor arkadaşlar. Biz bunu izliyoruz. Biz kendilerini zorlamamalarını istiyoruz. Bu bizim için daha iyidir. Genel duruş zaten topyekûn bir direnişi ifade ediyor. Biz bundan memnunuz, bu dışarıdaki mücadeleye büyük bir güç ve moral veriyor, öncülük ediyor. Bundan herhangi bir tereddüt ve kaygı yaşamasınlar. ‘Biz geri mi kalıyoruz’ kaygısı yaşamasınlar, mevcut durumda zaten öncülük ediyorlar.”

'KÜRDİSTAN ÖZGÜR İNSANLIĞIN ÜLKESİ VE KALBİ OLDU'

Dünyanın dört bir yanından gelip PKK saflarına katılan devrimci, enternasyonalist gençlik gerçeğini de değerlendiren Kalkan, tarihte olduğu gibi bugün de Kürdistan’ın devrim ülkesi, merkezi haline geldiğini; Amed zindanında Mehmet Hayri Durmuş’un “Kürdistan Vietnamlaşıyor”dediğini aktararak, "Bugün içinse “Bakur, Başur, Rojava ve Rojhilat Kürdistan Vietnamlaşıyor” dedi. Kalkan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Özgürlüğün kalesi, merkezi olma temelinde şehitler verdik. Amerika’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Kanada’ya kadar, hepsi büyük kahramanlar oldular. Kürt gençliğini daha fazla ülkeye, gerillaya çağırıyorlar. Sosyalist ve enternasyonalist mücadelede bir hamle olmuştur. Ekim Devrimi gelişti, kendine göre bir devlet kurdu, bir sistem geliştirdiler. Ekim Devrimi’nin devletleşmesine bağlı olarak enternasyonalizmi de örgütlediler. Diğer ulusal kurtuluş hareketleri oldu, Vietnam ve diğerleri, onlar bir hava verdiler. Kürt enternasyonalizmi de böyledir. Kürtlerin öyle devleti yok, maddiyatçılıkla çok bir işleri yok. Saraylar yapmıyorlar ama insanlığı yaratıyorlar. Özgürlüğü, kardeşliği yaratıyorlar. İnsanlar arasındaki aldatmayı, hileyi ortadan kaldırıyorlar. İnsanlığı kendi özü üzerinde yeniden diriltiyorlar. Bu insanları çekiyor, hiçbir maddi şey vermiyor. Tümüyle insan maneviyatını yeniden yaratıyor. Özgürlük, eşitlik ve dayanışma temelinde. İnsanlar buna koşuyorlar. Yeni insan ortaya çıkıyor; yeni ruh, yeni düşünce, yeni ilişki. İnsanların yeniden kardeşleşmesi, yeni bir toplumsallaşma yaşanıyor. Bütün insanlara umut veren de bu. Özellikle de gençliği çağıran, kendine çeken, getiren bu. Yeniyi, geleceği arayan gençlik; gelecek arayan burada buluyor. Kürdistan’daki yeni yaşam, insan ve ilişkide kendi aradığını buluyor.”

En son Fransa’dan gelip Demokratik Suriye Güçleri içinde savaşarak yaşamını yitiren bir savaşçının, kendisinin Kürdistan’da gömülmesini vasiyet etmesini de değerlendiren Kalkan, “Gerçekten de herkesin örnek alacağı bir vasiyetti. Beni Kürdistan’a gömün, dedi. En büyük yurtseverler 'beni ülkeme gömün’ diyor. Demek ki Kürdistan’ı ülkesi olarak gördü. Demek ki burası insanlığın, özgürlüğün ve devrimin ülkesi ve kalbi oldu" diye ekledi.

'GENÇLİK ÖZGÜRLÜK ALANLARINA GELSİN'

Zindanlardan çıkacak genç kadın ve erkekler başta olmak üzere tüm gençliği de özgür Kürdistan dağlarına davet eden PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Mücadeleyle bağlantı ve ilişki kurmaya, katılmaya çağırıyorum, davet ediyorum. Özgürlük alanlarına çağırıyorum, görüşmeye ve kucaklaşmaya çağırıyorum; biz hazırız" dedi.