KCK: Sürecin başarıya ulaşmasının temel şartı Önder Apo’nun özgürlüğüdür

Önder Apo’ya yönelik uluslararası komplonun yıl dönümü vesilesiyle bir açıklama yayımlayan KCK, mevcut sürecin başarıya ulaşmasının temel şartının Önder Apo’nun özgürlüğü olduğunu dile getirdi.

15 ŞUBAT KOMPLOSU

15 Şubat Uluslararası Komplosu’nun yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayınlayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Önder Apo’nun geliştirmek istediği sürecin günümüz dünyasında köklü sonuçlar ortaya çıkaracağını belirterek, bu sürecin başarıya ulaşmasının temel şartının Önder Apo’nun özgürlüğüne kavuşması olduğunu dile getirdi.

Bu tarihsel gelişmeyi yaratmak adına başta Kürt halkı olmak üzere bütün Ortadoğu ve dünya halklarını, kadınları, ilerici insanlığı, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren herkesi Önder Apo'nun geliştirmek istediği sürece destek olmaya, bunu engellemek isteyen güçlere karşı tutum almaya ve daha fazla mücadele etmeye çağırıyoruz” denilen açıklamada komploda rolü olan güçlerin de bu tutularından vazgeçerek Kürt halkının iradesine saygı duması gerektiği vurgulandı.

KCKYürütme Konseyi Eşbaşkanlığı'nın açıklaması şu şekilde:

Önder Apo'ya karşı gerçekleştirilen ve tarihin kara sayfalarında yerini alan 15 Şubat Uluslararası Komplosu üzerinden 26 yıl geçti. 9 Ekim 1998'de başlayan ve 15 Şubat 1999'da Önder Apo'nun esaretiyle sonuçlanan 15 Şubat Uluslararası Komplosu, gerçekleşme biçimi ve amaçları itibariyle insanlık tarihinin en büyük ve en acımasız saldırılarından biri olmuştur. Önder Apo şahsında gerçekleşen ve özünde halkların birbirleriyle çatıştırılarak kapitalist modernite sisteminin Ortadoğu'daki hükmünü sürdürmeyi amaçlayan 15 Şubat Uluslararası Komplosunu bir kez daha şiddetle ve nefretle kınıyoruz. İnsanlık tarihinin bu en acımasız komplosuna karşı GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ sloganıyla Önder Apo etrafında ateşten çember oluşturan ve insanlık tarihinin en soylu davranışını sergileyen şehitlerimizi de bir kez daha saygıyla anıyoruz. Onların şahsında bütün devrim ve demokrasi şehitlerini büyük bir saygı ve minnetle anıyor, değerli anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen 15 Şubat Uluslararası Komplosu halen anlaşılması gereken en önemli olayların başında gelmektedir. 15 Şubat Uluslararası Komplosu anlaşılmadan ne Ortadoğu'da ne de dünyada olup bitenler yetkince ve doğru anlaşılamaz. Önder Apo'nun esaretiyle sonuçlanan bu süreçte yer alan ve rol oynayan güçlere bakıldığında bu gerçeklik açığa çıkmaktadır. ABD gibi küresel kapitalizmin öncü gücünden tutalım kişilere kadar birçok güç Uluslararası Komploda yer almıştır. Şüphesiz bu durum Önder Apo'nun ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin yol açtığı gelişmelerle ilgilidir. 1. Dünya Savaşı'nda Sykes-Picot Antlaşmasıyla dizayn edilen Ortadoğu statükosunun en önemli ayaklarından biri Kürdistan'ın parçalanması ve Kürt soykırımı olmuştur. PKK'nin ortaya çıkmasına ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin gelişmesine kadar kapitalist modernite sisteminin bu planı işlemiştir. Ancak Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin gelişmesi bu planı bozmuş ve işleyemez duruma getirmiştir. Böylece yüz yıllık Ortadoğu'daki statükonun temelleri sarsılmış ve sürdürülemez duruma gelmiştir. Ortadoğu'nun tekçi, soykırımcı ulus-devletçi sisteminin krizi ve başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının uyanışı böyle başlamıştır.

Ortadoğu'nun yeniden dizaynının gündeme gelmesi bu tarihsel gelişmenin bir sonucudur. Artık mevcut statükoyu daha fazla sürdüremeyen kapitalist modernite güçleri Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmeyi gündemine almıştır. Bu süreç hala 3. Dünya Savaşı kapsamında devam ediyor. Ne var ki tıpkı bugün olduğu gibi tarihin bu döneminde de kapitalist modernite güçleri Ortadoğu'yu yeniden dizayn ederken, halkların özgürlük ve demokrasi taleplerini değil, küresel kapitalizmin çıkarlarını esas almışlardır. Kürdistan'da özgürlük çizgisinde gelişen mücadeleyi çıkarları önünde engel olarak gördüğünden bunu hedefleyip bitirmek istemiştir. Uluslararası Komplo bu amaçla devreye sokulmuştur. Bundan da açıkça görülüyor ki, 15 Şubat Uluslararası Komplosuyla halkların özgürlük mücadelesi ve demokratik Ortadoğu umudu hedeflenmiştir.

Bugün olanları daha o süreçte gören Önder Apo, Kürt sorununu çatışmalı zeminden çıkarmak ve demokratik siyasetin önünü açarak sorunun demokratik çözümünü geliştirmek ve böylece geliştirilmek istenen küresel oyunu bozmak amacıyla Avrupa'ya çıkmaya karar vermiştir. Önder Apo bir taraftan Avrupa'nın demokratik geleneğinin Kürt sorunun demokratik çözümüne katkısı olacağını düşünürken, öbür taraftan da Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlamakla bunun Avrupa için de yeni bir çıkışa yol açacağına inanıyordu. Ancak bilindiği gibi gelişmeler Önder Apo'nun istediği şekilde olmamıştır. Dayatılan komplonun derinliği ve kapsamı karşısında Önder Apo'nun değer biçtiği demokratik güçler zayıf kalmış, komployu boşa çıkaracak bir duruşu ve hareketi ortaya çıkaramamışlardır. Yetersizliklerin yanında büyük ihanetler de gelişmiş ve bu süreç Önder Apo'nun esaretiyle sonuçlanmıştır.

Uluslararası Komploya karşı mücadeleyle geçen 26 yıllık süreçte Kürdistan'da ve Ortadoğu'da tarihin seyrini değiştirecek önemli gelişmeler yaratılmıştır. Kürt halkı ve Kürt Özgürlük Hareketi Önder Apo'nun İmralı'da geliştirdiği yeni fikirler etrafında yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Önder Apo'nun kadın özgürlüğüne ve ekolojik yaşama dayalı demokratik toplum paradigmasının aydınlığı altında köklü bir zihniyet dönüşümü geçirmiş, her türlü devletçi, iktidarcı, egemenlikçi zihniyeti sorgulayarak adeta zihniyet, vicdan ve kültür devrimi yaşamıştır. Bunun verdiği zihin ve moral gücüyle kendisini aşarak başta kadınların ve Ortadoğu halklarının ve giderek bütün dünya halklarının desteğini arkasına almış ve onların umudu haline gelmiştir. Böylece tarihin en karanlık, en acımasız ve en büyük komplolarından birisi olan 15 Şubat Uluslararası Komplosunu durdurmayı ve boşa çıkarmayı başarmıştır.

10 Ekim 2023'te başlatılan Küresel Özgürlük Hamlesi, Uluslararası Komplonun boşa çıkarılmasında çok önemli ve tarihi bir rol oynamıştır. Kapitalist dünyanın egemen güçlerinin halkların sömürülmesine ve soykırıma uğratılmasına dayanan karanlık ve acımasız planına karşı dünya halklarının ve dünya demokratik güçlerinin geliştirdiği itiraz bu bakımdan çok anlamlı olmuş ve tarihi sonuçlar yaratmıştır. Küresel Özgürlük Hamlesiyle zirveye ulaşan Uluslararası Komploya karşı mücadelenin sonucunda Komplo boşa çıkarılmakla kalınmamış, Önder Apo'nun paradigması etrafında demokratik yaşamın küresel çapta ilk inşa adımları da atılmıştır. Böylece diyebiliriz ki artık karanlık yarılmış, Güneşin aydınlık yüzü belirmiştir. Doğacak yeni Güneş hepimizi aydınlatacak ve ısıtacaktır.

Önder Apo'nun, 15 Şubat'ın 26. yıldönümüne girilirken yeni bir süreci başlatmak istediği kamuoyu tarafından biliniyor. Önder Apo, uzun yıllardır çatışmalı durumu sonlandırmak ve demokratik siyasetin önünü açmak için büyük bir çaba içerisindedir. Ancak Önder Apo'nun bu çabalarının her seferinde içte ve dışta demokratikleşmeye ve özgürlüğe karşı olan güçler tarafından engellendiğini de biliyoruz. Şimdi Ortadoğu'da statükonun çözüldüğü, dengelerin değiştiği ve yeniden yapılandırılmanın gündemde olduğu bir süreçte Önder Apo'nun inisiyatif alması eskisinden çok daha fazla sonuç yaratacak bir potansiyeli barındırıyor. Nitekim görüldüğü gibi kapitalist modernite güçlerinin Ortadoğu'ya yönelik müdahaleleri çözümleyici olmuyor, gelişme yaratmıyor. Tam tersine Gazze ve Suriye örneğinde görüldüğü gibi daha büyük acıların yaşanmasına ve sorunların daha da derinleşmesine yol açıyor. Bundan çıkışı sağlayacak en ciddi ve hazırlıklı aktör Önder Apo'dur. Gerek Kürt sorununun çözümü ve Kürdistan'ın çatışma alanı olmaktan çıkarılmasında ve gerekse de Ortadoğu'daki sorunların çözümünde Önder Apo'nun geliştirdiği demokratik ulus modeli en ideal çözüm yöntemidir. Yine Önder Apo'nun geliştirdiği demokratik modernite yaşamı sosyalizme yeni ufuk açtıran ve demokratik özgür yaşamı mümkün kılan en doğru yaşam modelidir. Buna bakarak rahatlıkla diyebiliriz ki Önder Apo'nun geliştirmek istediği sürecin başarıya ulaşmasıyla günümüz dünyasında köklü sonuçlar ortaya çıkacaktır. Hem Ortadoğu'da hem de dünyada demokratik toplumun inşa sürecine girilecektir. Şüphesiz bu sürecin başarıya ulaşmasının temel şartı Önder Apo'nun özgürlüğüne kavuşmasıdır. Bu bilinçle mücadele büyütülmeli ve bunun merkezine Önder Apo'nun özgürlüğü konulmalıdır.

Bu tarihsel gelişmeyi yaratmak adına başta Kürt halkı olmak üzere bütün Ortadoğu ve dünya halklarını, kadınları, ilerici insanlığı, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren herkesi Önder Apo'nun geliştirmek istediği sürece destek olmaya, bunu engellemek isteyen güçlere karşı tutum almaya ve daha fazla mücadele etmeye çağırıyoruz. Burada bir kez daha şunu da belirtiyoruz ki, Uluslararası Komploda yer alan güçler artık bu tutumlarından vazgeçmeli, Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı durmamalı, Kürt halkının iradesine saygı duymalıdırlar.