KODAR, 7 Ağustos’ta Doğu Kürdistan’ın Neqedê şehrinde çıkan olaylarda 2 Kürdün katledilmesine dair yazılı açıklama yaptı.

Urmiye vilayetinin Neqedê şehrinde Azeri bir kişinin Kürt gençlerine bıçakla saldırmasından sonra çıkan olaylara dair açıklama yapan KODAR, "Bu saldırıda bir Kürt genci öldürülmüş, İran rejim güçlerinin müdahalesi sonucunda da bir Kürt genci hayatını kaybetmişti" dedi.
İran'ın bu olayı fırsatçı bir biçimde kendi çıkarları için kullandığını belirten KODAR, bu olaylara karşı Kürt ve Azeri halklarının Neqedê’deki yüzyıllık kardeşliklerini koruması gerektiğini belirterek, İran rejimin siyasetine karşı tavır gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

'HALKLAR KONTROL ALTINDA TUTULMAK İSTENİYOR'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Yüz yıllardır her iki halk kardeşçe birlikte yaşadı ama Pehlewi faşist ulus-devlet ve Wîlayî Cumhuriyeti, kendi iktidar çıkarları için derin çatışma ve bölücülük yapmaya başlayarak, karışıklık çıkarmaya başladılar. Şüphesiz ki her savaş ve ötekileştirme Kürt ve Azeri halkının zararına olacak, rejim bundan çıkar sağlayacaktır. Rejim 1979 devrimindeki gibi halklar arasındaki ötekileştirmeye devam ederek, bunu artırmıştır. Bu siyasetin amacı da mazlum Kürt ve Azeri halkını kontrol altında tutmak içindir. Özgürlükleri ellerinden alınmış bu halklar için kriz ve felaketler en üst düzeyde devam etmektedir. Barışçıl birlikte yaşam için tek yol, ötekileştirmeyi bırakarak rejimin krizli ve kutuplaştırıcı siyasetine karşı durmak gerekir.
İran rejiminin siyasi ve komplo konusunda halklar üzerinde yaptığı planlamalar Türk devletinin siyaseti gibidir. İran rejimi bu siyasetini hem Azerbaycan hem de Doğu Kürdistan’da yürütmek istiyor. İran ve Türkiye devletlerinin tarihi düşmanlıklarına rağmen, siyasi ve diplomatik ilişkileri bu amaçlar haricinde halkların çıkarında değildir. Sivil direnişlerle değişime doğru giden İran’da, bu tip olay ve çatışmalar demokrasi ve kardeşlik çıkarına olmayacaktır. Halklar toplumsal ve sivil iradeleri ile bu tip faşist siyaset ve istenmeyen tatsız olayların tekrarlanmasının önünü alabilir. Bu da halkların birlikteliği ile olur.
Her bir çatışma ve karışıklık toplumda derin çatışmaların olduğunu gösterir. Bunun da tek sebebi zalim ve iktidarcı sistemdir. Mazlum Kürt ve Azeri halkları tam da hak ve özgürlüklerini istedikleri bu dönemde, bu tip toplumsal trajik olaylar, sistemin baskılarını artırması için zemin oluşturuyor.

AYDIN VE ÖNCÜLERE ÇAĞRI

Bizim bütün çabalarımız tarihi kardeşliğin korunması ve kopuşu önlemek içindir. Çatışmaların çözümü ve istenmeyen olayların önünü almak için, Neqedê’deki Kürt ve Azeri halkları faşist rejimin müdahalesi olmadan öncülük yapmalılar. Her iki halkın irade ve bilgeliği yüzlerce yıl sürecek kardeşliği devam ettirebilir. İran ve Doğu Kürdistan gibi çok uluslu bir toplumda özgür ve demokratik gelecek, sadece halkların kardeşliğiyle oluşabilir. İran rejimin bütün çabası bu kardeşliği her yöntemle ezmektir. Kürt ve Azeri halkının bütün aydın ve öncülerine sesleniyoruz; faşist rejimin bu sağlam kardeşliği yıkması için yapacağı zalimce müdahelelerine izin vermeyin.”