GÖRÜNTÜLÜ

‘Öz yönetim alanlarıyla dayanışmayı büyütelim’

Rojava Derneği Eş Başkanı Mustafa Ocaklı, kışın gelmesiyle birlikte öz yönetim alanları ile dayanışmanın daha çok büyütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, desteklerin arttırılması çağrısında bulundu.

Rojava Yardımlaşma Derneği Sur, Silvan, Cizre, Silopi, Nusaybin, Şırnak ve diğer il ve ilçeler için başlattıkları kapsamlı destek ve yardımlaşma kış hazırlıklarıyla birlikte devam ediyor.

AKP/Saray’ın son 1 yılda Kürdistan’da Kürt halkına karşı başlattığı kirli savaş politikalarıyla birlikte, öz yönetim alanlarındaki onlarca insan yaşamını yitirirken binlerce ilçe, köy, mahalle ve evin yıkılmasıyla beraber koca bir göç dalgası oluştu. Öz yönetim alanlarına yönelik Türk devletin saldırıları ardından evlerinden göç etmek zorunda kalan onlarca kişi, hala barınma, gıda, ekonomi sorunları yaşamaya devam ediyor.

Amed’de Rojava Derneği Genel Merkezi’nin ana deposunda kış hazırlıkları yapılırken, Türkiye ve Kürdistan’ın bütün kentlerinde toplanan yardımlar Genel Merkez deposuna gelmeye başladı. Halktan gelen gıdaların olduğu depoda, onlarca kişi tek tek elleriyle bu gıdaları paketliyor ve öz yönetim alanlarına ulaşmasını sağlıyor. İnsanların kimi mercimek, kimi şeker, kimi pirinç ya da bulgur getirerek, öz yönetim alanlarındaki insanlara birazda olsa katkıda bulunuyor. 

Dayanışma çalışmalarına ilişkin ANF’ye bilgi veren Rojava Derneği Eş Başkanı Mustafa Ocaklı, Kürdistan genelinde Nusaybin, Cizre, Sur, Şırnak, Silopi halkıyla kış gelmeden önce dayanışmanın büyütülmesini gerektiğini belirterek, birlik olma çağrısında bulundu.

‘SON 1 YILDIR KAMPANYAMIZ DEVAM EDİYOR’

Ocaklı, 1 yıla yakındır Rojava Derneği’nin organize bir şekilde, özyönetim ilan edilen ilçelere göre hazırlık yaptıklarını söyleyerek, geçtiğimiz Kasım ayından bu yana yüzlerce insanın evlerini terk edip dışarıda kaldığını belirtti. Özyönetim alanlarındaki insanlar için kendilerinin son 1 yıldır gıda, barınma gibi ihtiyaçları temin ettiklerini ve sürekli bunlar için çağrılar yaptıklarını dile getiren Ocaklı, ‘’Bu büyük yıkıma ve göçe karşı, halklar bizim çağrılarımıza cevap vererek ihtiyaçlarını karşılamalarına yardım etti ve ilgileri oldukça güzeldi. Belki istediğimiz düzeyde olmasa da en azından, bu süreçte hiçbir halkımız dışarıda kalmadı. Tabii bunlar hala da yetersizdir çünkü Şırnak’ta hala yüzlerce insanımız dışarıda çadırda yaşıyorlar. Dolayısıyla bizim gönderdiğimiz desteklerle ayakta durabiliyorlar. Fakat gelen bütün ihtiyaçlara cevap olamıyoruz ve bu açıkçası bizleri üzüyor’’ ifadelerini kullandı.

‘ŞIRNAK KENTİNİ HARİTADAN SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR’

İnsanların kendi evlerine, mahallelerine dönmek istediğini belirten Ocaklı, artık kendi özleriyle bütünleşmek istediklerini söyledi. Ama Sur, Nusaybin gibi ilçelerde hala yasağın devam ettiğini ve beton duvarların dikildiğinin altını çizen Ocaklı, insanların sorunlarına cevap olamadıklarını belirtti. İnsanları kimseye muhtaç etmeyeceklerini belirten Ocaklı şöyle devam etti: ‘’İnsanlarımız kendi ayaklarının üzerinde durması için gıda, battaniye, bebek kıyafetleri, kadın ihtiyaçları gibi yardımlar ediyoruz. Özellikle Şırnak’ta 200 gündür hala devam eden yasağın olması insanları daha çok zorluyor. Şırnak kentini haritadan silmeye çalışıyorlar, bu yüzden bütün insanların Şırnak kentinin etrafında kenetlenmesi gerekiyor. En azından insanlar bir an önce kendi kentlerine dönmesi gerekmektedir.’’

‘SUR VE CİZRE’DE EVLERİNE DÖNMEYİ BEKLEYEN İNSANLAR VAR’

Sur’da hala 6 mahallenin yasaklı olduğuna değinen Ocaklı, gittikçe mahallelerin yok ediliyor olmasını ve insanların geçmişlerini silmeye çalıştıklarını söyleyerek, bunun kabul edilecek bir durum olmadığını belirtti. Sur’da hala bağırma sorunlarının çok fazla olduğunu ifade eden Ocaklı, binlerce insanın göç pozisyonunda olduğunu dile getirerek, ‘’Kendi düzenlerini kurmak için, mahallelerin açılmasını bekleyen insanlar var. Yine Cizre’de binlerce ev yıkıldı ve insanları hala orada yaşadıkları dramı atlatmadılar. Hala dün gibi kendi acılarını yaşıyorlar’’ dedi. Artık bu duyarsızlığı ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Ocaklı, barınma ve ekonomik sorunların o kentlerde devam ettiğini bir kez daha hatırlattı.

‘KOBANÊ VE ROJAVA RUHUYLA SEFERBER OLMALIYIZ’

‘Nasıl ki Kobanê ve Rojava’ya direniş ruhuyla oralara seferber olduysak, bugün aynı ruhla buradaki halkımıza seferber olmamız gerekiyor’ diyen Ocaklı, bu süreçte herkesin yapabileceği bir şeyler olduğunu kaydetti. En fazla duyarlılığa ihtiyaç duyduklarını söyleyen Ocaklı, ‘’Rojava Derneğinin etrafında deniz halkasını oluşturabiliriz. Bir araya gelip tek tek damlaları göle dönüştürebiliriz. Kış daha gelmeden en azından Gever’li insanların evlerini onarabilecek bir tuğla, Şırnak’lının barınabileceği bir çadır, Cizre’linin yaralarını sarmaları için duygusal bir his ve Sur’lunun kendi öz geçmişini yakalaması için örgütlenmemiz gerekiyor.’’ Ocaklı, bütün bunların bir insanlık görevi olduğunun altını çizerek öz yönetim alanlarındaki insanlara ses verip, yaralarımızı birlikte sarma çağrısında bulundu.